Hedef bizdik
Başbakan Tayyip Erdoğan, Darbe Komisyonu'na cevap metnini gönderdi: 28 Şubat, bizi, bizim temsil ettiğimiz siyasi idealleri yok etmek için yapıldı. Hatta zorlama ile görevden alındık.
Giriş Tarihi:
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun kendisine yönelttiği sorulara ilişkin cevapları, Komisyon'a ulaştı. İşte Erdoğan'ın gönderdiği 29 sayfalık açıklamalardan bazıları:
* Kamuoyunda 'Dolmabahçe Görüşmesi' olarak adlandırılan, dönemin Genelkurmay Başkanı ile yaptığımız görüşme, haftalık olağan ve sıradan bir görüşmedir.
* Darbeler, statükocu zihniyeti korumak veya milletin seçtiği iktidarı devirmek isteyen kesimlerin işbirliği ve konsorsiyumu şeklinde gerçekleşti.
* Doğrudan veya dolaylı olarak, bir gecede veya sürekli olarak, silah marifetiyle veya bürokratik aygıtlarla milletin iradesine ve onun adına yetki kullanan demokratik kurumlara tasallutta bulunan her girişim, her müdahale, her tavır aynı derecede kötüdür, aynı derecede demokrasi ve millet düşmanlığıdır. Vesayetçi anlayışı, darbeci zihniyeti tasfiye edene kadar, hukuki ve siyasi çabalarımız devam edecektir.
* 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevi aziz milletimiz tarafından şahsıma tevdi edildi. Esasen, 28 Şubat müdahalesinin ilk sinyalleri de 1994'teki bu seçimin ardından alınmaya başlandı. 28 Şubat, bizi, bizim temsil ettiğimiz siyasi idealleri, bizim şahsımızda milletin tercihlerini ve iradesini silmek, yok etmek, engellemek üzerine kurgulanmıştır. 28 Şubat süreci ile AK Parti ve bizim siyasi çalışmalarımız arasında kurulan spekülatif ilişkiler haksız, insafsız ve mesnetsizdir. Biz, 28 Şubat döneminde hedef alındık, mağdur edildik, hatta zorlama gerekçelerle görevden alındık, cezaevine ve siyaset yasağına mahkum edildik.
* 1960 müdahalesiyle birlikte, hükümetler adeta kuşatma altına alınmış, her adımlarında engellenmeye ve tehdide açık bir konuma getirilmiştir. Sivil siyasetin, Meclis'in ve hükümetlerin karşısında, adeta "matruşka" gibi bir engeller silsilesi oluşmuştur.
* Ülkede sorunlar baş gösterdiğinde, "milletin kendi kendini idare etmekten aciz" kaldığı iddiasıyla TBMM'yi işlevsiz hale getirmek Cumhuriyetimizin ruhuna, Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının mirasına çok açık şekilde ihanet etmektir.
10 BDP'Lİ YANDI
Başbakan Erdoğan, İspanya ziyareti öncesi Eseneboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu: Parlamentoda bu tür, özellikle bazı teröre yönelik konularla ilgili fezlekelerin gelmesi halinde, bu fezlekeleri aramızda değerlendirmek suretiyle alışılmışın dışında bir karar vermeyi düşünüyoruz. Dokunulmazlıkları kaldıracağız. Ondan sonrası artık yargıya ait." Terör örgütüyle iç içe olan 10 BDP'li milletvekiliyle ilgili fezleke var.
* Kamuoyunda 'Dolmabahçe Görüşmesi' olarak adlandırılan, dönemin Genelkurmay Başkanı ile yaptığımız görüşme, haftalık olağan ve sıradan bir görüşmedir.
* Darbeler, statükocu zihniyeti korumak veya milletin seçtiği iktidarı devirmek isteyen kesimlerin işbirliği ve konsorsiyumu şeklinde gerçekleşti.
* Doğrudan veya dolaylı olarak, bir gecede veya sürekli olarak, silah marifetiyle veya bürokratik aygıtlarla milletin iradesine ve onun adına yetki kullanan demokratik kurumlara tasallutta bulunan her girişim, her müdahale, her tavır aynı derecede kötüdür, aynı derecede demokrasi ve millet düşmanlığıdır. Vesayetçi anlayışı, darbeci zihniyeti tasfiye edene kadar, hukuki ve siyasi çabalarımız devam edecektir.
* 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevi aziz milletimiz tarafından şahsıma tevdi edildi. Esasen, 28 Şubat müdahalesinin ilk sinyalleri de 1994'teki bu seçimin ardından alınmaya başlandı. 28 Şubat, bizi, bizim temsil ettiğimiz siyasi idealleri, bizim şahsımızda milletin tercihlerini ve iradesini silmek, yok etmek, engellemek üzerine kurgulanmıştır. 28 Şubat süreci ile AK Parti ve bizim siyasi çalışmalarımız arasında kurulan spekülatif ilişkiler haksız, insafsız ve mesnetsizdir. Biz, 28 Şubat döneminde hedef alındık, mağdur edildik, hatta zorlama gerekçelerle görevden alındık, cezaevine ve siyaset yasağına mahkum edildik.
* 1960 müdahalesiyle birlikte, hükümetler adeta kuşatma altına alınmış, her adımlarında engellenmeye ve tehdide açık bir konuma getirilmiştir. Sivil siyasetin, Meclis'in ve hükümetlerin karşısında, adeta "matruşka" gibi bir engeller silsilesi oluşmuştur.
* Ülkede sorunlar baş gösterdiğinde, "milletin kendi kendini idare etmekten aciz" kaldığı iddiasıyla TBMM'yi işlevsiz hale getirmek Cumhuriyetimizin ruhuna, Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının mirasına çok açık şekilde ihanet etmektir.
10 BDP'Lİ YANDI
Başbakan Erdoğan, İspanya ziyareti öncesi Eseneboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu: Parlamentoda bu tür, özellikle bazı teröre yönelik konularla ilgili fezlekelerin gelmesi halinde, bu fezlekeleri aramızda değerlendirmek suretiyle alışılmışın dışında bir karar vermeyi düşünüyoruz. Dokunulmazlıkları kaldıracağız. Ondan sonrası artık yargıya ait." Terör örgütüyle iç içe olan 10 BDP'li milletvekiliyle ilgili fezleke var.