'STATÜ KISTAS OLAMAZ'
Şengün, şerhinde "Kaçma ve delilleri karartma ihtimali yok. Sebahat Tuncel kararı emsal olarak alınmalıdır" dedi. İki üye hakim ise "Delillerin tamamen toplanmamış olması, dosyadaki belge ve raporlar, kuvvetli suç şüphesinin sürmesi, bazı sanıkların savunmalarının halen alınmamış olması, suçların CMK 103.'teki katalog suçlardan olması" nedeniyle talebin reddine karar verdi. Kararda, şu ilginç saptamalar da yapıldı: "Yasal bir mesnede dayanmayan 'Milletvekili seçilmenin tahliye sonucunu doğuracağı' savına itibar ederek, sırf bu nedenle milletvekili seçilen sanıkların tahliye edilmesi, seçilemeyenlerin ve diğer tutuklu sanıkların ise mevcut hallerinin devam ettirilmesi hiçbir hak ve nesafet ilkesi ve eşitlik kuralı ile bağdaşmaz. Böylesi bir tahliye kararı, sınıf ve statü dikkate alınarak, karar verilmesi anlamına gelir ki, bunun, mahkemelerin güvenilirliğini ve adalete olan inancı derinden sarsan bir sonuç doğuracağı ve kamu vicdanını yaralayacağı açıktır." Haberal ve Balbay'ın avukatları, bir üst mahkeme olan 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz edeceklerini açıkladı.
KILIÇDAROĞLU: MİLLETE DARBE
Kararın ardından MYK'yı olağanüstü toplayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, çok sert bir çıkış yaptı: "Bu yargı kararı halkın iradesine vurulan bir darbedir. Siyasi otoritenin beklentileri doğrultusunda karar verilecek CHP de sessiz kalacak; buna izin veremeyiz. Meclis çatısı altında netice alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Yargı, demokrasiyi güçlendirmek için vardır; askıya almak için değil. Bugün demokrasi yara aldı. Arkadaşlarımız parlamentoya gelecek, yemin ederek görevlerine başlayacaktır. Onlar Türkiye'nin vekili."
* Gazeteci Mustafa Balbay'ın, "Hükümeti ve TBMM'yi cebren ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor. 27 aydır tutuklu... İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin MHP milletvekili Engin Alan'la ilgili kararını ise bugün vermesi bekleniyor.
BUNDAN SONRA NE OLACAK
Haberal ile Balbay'ın tahliye edilmemeleri ve bağımsızların "boykot" kararı, "Meclis'te bir ilk" olarak tarihe geçti. BDP destekli isimlerle birlikte Balbay ve Haberal, Meclis'e gelip yemin etmeseler bile mazbata aldıkları andan itibaren milletvekili sıfatını kazandı. Yemin konusunda ise bir süre sınırı bulunmuyor. Yemin etmedikleri için yasama faaliyetlerine katılamayacaklar ama vekil maaşı almaya başlayacaklar. En kritik soru ise oylama ve yoklamalarda isimlerinin okunup okunmayacağı... Çünkü 1 ayda 5 kez üst üste mazeretsiz Genel Kurul'a katılmayanların vekillikleri düşüyor. Bu durumda ara seçim gündeme gelebilecek.