İnsanlar onu Yunanlı sanıyor

Adanalı' dizisinde rol alan Zeynep Koltuk, "Yunanca zor bir dil. Setteki hocamızla sürekli çalışıyoruz. Ama beni Yunanlı sanıyorlar. Demek ki iyi çalışmışız" diyor ve ekliyor: Aksiyon sahnelerinde zorlanmıyorum ama sağımı solumu morarttığım oluyor

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
İnsanlar onu Yunanlı sanıyor
Adanalı' dizisinde Yunan ajanı 'Maria'yı, daha önce 'Kod Adı Kaos' ve 'Bizim Evin Halleri' dizilerinden hatırlayacağımız Zeynep Koltuk canlandırıyor. Uluslararası ilişkiler mezunu olmasına rağmen oyunculuk aşkı ağır basan Koltuk, işin eğitimini almak için bu yıl Bilkent Üniversitesi oyunculuk bölümüne girmiş. 28 yaşındaki oyuncu, geçen sene kaybettiğimiz Türkiye'nin ilk ve tek F-16 test pilotu Şener Koltuk'un kızı... Güzel oyuncu, 'Kapalıçarşı' dizisinde 'Mustafa'yı oynayan Tolga Tekin'le de bir yıldır birlikte...

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ


ÇEŞİTLİLİK OYUNCULUKTA ÖNEMLİ
Senaryo elinize ilk geldiğinde 'Maria' karakteri hakkında ne düşünmüştünüz?
Yunanlı olması benim çok hoşuma gitmişti çünkü oyunculukta çeşitlilik önemli bir şey... Daha önce 'Bizim Evin Halleri'nde canlandırdığım 'Neva' çok nahif ve ezilen bir kadındı ama 'Maria' tam tersi; güçlü, ne istediğini bilen biri... Bu da insana farklı deneyimler kazandırıyor. Ne kadar çeşitli karakter canlandırırsanız, bu sizi ezberden kurtarıyor.

Dizide Yunanca da konuşuyorsunuz. Bunun için nasıl bir çalışma yaptınız?
İngilizce ve Almanca biliyorum ama Yunanca gerçekten de başka hiçbir dile benzemiyor. Başlarda zorlanmadım desem yalan olur ama sette karakterimle aynı adı taşıyan Maria isimli Yunanlı bir hocamız var. Her konuda çok yardımcı oluyor, bizi çalıştırıyor. Yolda insanlar "Biz sizi gerçekten Yunanlı sanıyorduk" diyor bazen... Demek ki bu çalışmalar yerinde ve başarılı olmuş.

'Adanalı'nın ilk sezonunda sizi fazla göremedik, rolünüz bu yıl arttı. Neden?
Geçen sezon aynı anda 'Bizim Evin Halleri' dizisinde bir baş karakter canlandırıyordum. O yüzden de 'Adanalı'da çok fazla bulunamıyordum. Ama bu sene sadece 'Adanalı'dayım. Artık daha yoğun bir şekilde devam ediyorum.

Dizideki yoğun aksiyon sahneleri zorluyor mu sizi?
Hayır! Düştüğüm, sağımı solumu morartıp, yaralandığım oluyor tabii ama zevkli olduğu için insan severek yapıyor.

Peki 'Adanalı'nın bu kadar sevilmesinde en büyük etken nedir sizce?
Dizi kime, nasıl hitap edeceğini iyi biliyor. Bizi her kesimden, her yaştan izleyici beğenerek izleyebiliyor. Komedi, aksiyon, romantizm her şey birarada... Bu da bizi çok çeşitli izleyici potansiyeline ulaştırıyor. O nedenle 'Başarılı olmamızdaki pay özellikle şuna aittir' diyemem. Bu dizi, teknikten oyuncuya, prodüksüyondan rejiye, herkesin emeğiyle çekiliyor. Tüm çalışanlar son derece özverili bir emek sarfediyor.

DİKSİYON DERSLERİ ALDIM

Setten biraz bahseder misiniz?
Ortamımız çok güzel, çok eğlenceli. Ama çekimler gerçekten yoğun. Aksiyon çekmek uzun ve zorlayıcı bir iş... Defalarca tekrar ve fiziksel performans gerektiriyor. Çekimler de bu doğrultuda yoğun geçiyor.

Siz bir dönem sunuculuk da yaptınız, öyle değil mi?
Evet çünkü Mehpare Çelik, Rüştü Asyalı, Levent İnce, Bülent Ay gibi hocalardan 10 aylık sunuculuk ve diksiyon eğitimi almıştım. Bunu değerlendirmem gerekiyordu. Reklamlarda da yer alıyorum zaman zaman, sunuculuk da yaptım ama benim için oyunculuğun yeri çok başka... Kalbimde oyunculuk var... Onca yorgunluğa, onca strese, uykusuzluğa rağmen, çekimlere hâlâ seve seve gidiyorum. İnsan istediği şeyi yapıyorsa, onun uğruna yorulsa da, yıpransa da fark etmiyor.

KARI-KOCA ROLÜ GERÇEK OLMUŞ!
Dans ve müzikle de ilgili olduğunuzu okudum. Profesyonel olarak mı?
Altı yıl bale yaptım ama basketbol aşkım yüzünden baleyi bıraktım. İkisi ters kasları çalıştırdığı için aynı anda yapmamam gerekiyordu. Basketbolu bıraktıktan sonra üç yıl modern dans yaptım. 5 yıl da piyano çaldım.

Hayatınızda biri var mı?
Tolga Tekin'le beraberim. Biz Tolga'yla önce 'Bizim Evin Halleri' setinde Safa-Neva olarak, çok iyi iki dost olduk. Dizide karı kocayı canlandırıyorduk. Sonra aşık olduk birbirimize. 1 yıldır birlikteyiz. İnşallah aşkımız bitmez. Bize nazar değmesin!

BABAM UÇMAMI HİÇ İSTEMEDİ!
Türkiye'nin ilk F-16 test pilotu Şener Koltuk'un kızısınız. Bir kahramanın kızı olmak nasıl bir duygu?
Şener Koltuk'un kızı olmaktan gurur duyuyorum. Hiç denenmemiş bir uçağı uçurmak cesaret ister. Çocukluğum, babamı ve onun uçuş anılarını arkadaşlarıma anlatarak hava atmakla geçti. Mekanın cennet olsun babikim.

Pilot olmanızı ister miydi?
Hiç istemedi. Uçmaya özenmeyeyim diye yazın parasailing bile yaptırmazdı bana. "Bir eve bir deli yeter" derdi.

TERSANEDE ÇATIŞMA ÇIKTI, İSTANBUL BÜYÜK TEHLİKEDE!
Adanalı'nın bu bölümünde olaylar şöyle gelişiyor: ANTEB, nükleer başlığın satıldığı kişilerin kimliklerine ve yerlerine ulaşır. Başlığın bulunduğu tersaneye operasyon düzenlenir. Adanalı ve Maraz Ali, başlığı bulur. Ancak başlığın bulunduğu gemide çatışma çıkar. Teröristlerin lideri çatışma sırasında cebinden başlığın kumandasını çıkartır. Adanalı ve Maraz Ali adamı etkisiz hale getirir ama geç kalınmıştır. Kumanda yere düşer ve üzerindeki kırmızı ışık yanar. İstanbul için geri sayım başlamıştır.