Başbakan, depreme dayanıksız evlerin mutlaka yıkalacağını, bunun için ne gerekiyorsa yapılacağını yineledi.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz diyoruz ki bunun enkaz bedeli neyse bu belirlenir ve ona göre kaç tane daire istiyor, iki tane, üç tane, enkaz bedeli bunu karşılıyorsa o kadar verilir. Enkaz bedeli karşılamıyorsa ne istiyorsun kardeşim iki tane üç tane o sağlam dairelerden iki tane üç tane verilir. Altını çiziyorum, yirmi yıl vade ile satarız diyoruz. Ben oturduğum yerde kalmak istiyorum, peki seni şimdilik bir başka yere taşıyalım. Burada yıkılıp yapılacak konutlardan sana konut verelim. İkinci alternatifimiz de orada da oturabilirsin. Buna da razı değilsin o zaman ben burayı kamulaştırıyorum, kamulaştıracağız ve binayı yapacağız."
Suriye'yi bir kez daha uyardı
Erdoğan'ın dış politikaya yönelik mesajlarında ise önceliği Suriye'ye verdi.
Hiç bir ülkenin içişlerine karışma niyetinde olmadıklarını belirten Başbakan kan ve gözyaşını gördükleri için seslerini yükselttiklerini belirterek Suriye yönetimini bir kez daha uyardı.
Başbakan Erdoğan, "Suriye yönetimi reformları yapmakta verdiği sözleri tutmakta isteksiz ve samimiyetsiz davrandı. Suriye'den yükselen muhalefet insanlık dışı yöntemlerle kan akıtılarak bastırılmak istendi. Eğer ortada bir politika değişikliği varsa bu Türkiye'nin değil Suriye'nin politika değişikliğidir."
90 ülkeden 2200 işadamının biraraya geldiği Dünya Türk Girişimciler Kurultayı'nda, Bakanlar Kurulu üyelerinin katılımıyla "İnteraktif Oturum ve Bölgesel Oturumlar" düzenleniyor.