Tek kale var: Kadifekale
Giriş Tarihi:
İzmir, Asya'nın Akdeniz'e uzandığı muhteşem coğrafyada bir merkez, bir yıldız, bir inci olma özelliğini taşır. 12 Haziran seçimleri öncesinde de en önemli meydan muharebelerinden birine sahne oluyor. Başbakan Erdoğan, muharebeye, siyaset değil iş yapacak bir isimlerle giriyor. 8 yıldır AK Parti'nin en büyük Türkiye projelerine imza atan eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın Ege'nin kalbinden aday gösterilmesi, mücadeleyi siyaset arenasından hizmet arenasına, yatırım kavgasına aktarmayı amaçlıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da turizm potansiyeli çok yüksek şehre artılar katmak üzere göreve hazırlanıyor.
Binali Yıldırım'a soruyoruz, "İzmir ne istiyor?" diye. "İzmir'e hizmet ve proje vermek için geldim diyor" ve devam ediyor: "İzmirliler'i anlamaya çalışıyorum. Halkın arasına daha fazla girmemiz, önyargıları değiştirmemiz gerek. Özgüveni gelişmiş bir kent. İnsanlar, düşündüklerini açıkça söylüyor. Bu bir yönüyle fark oluşturuyor." "Tek bir İzmir yok. Burası da Anadolu'nun bir özeti. Bir sahil var, bir de varoşlar. Ya da alt yapı ve yaşam standardı olarak çok geride olan iç kesimler.
Hiçbir şey siyah ve beyaz değil.
Değişim isteyen çok insan var" diyen Yıldırım, "CHP'nin kalesi" ifadesine ise "Bildiğim tek kale; Kadifekale..." diyerek karşı çıkıyor.
CHP'yi İzmir'de Büyükşehir belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu sırtlamış durumda.
CHP İl Başkanı Tacettin Bayır'ın sözleri dikkat çekiyor:
'KAVGALI EV GİBİYDİK'
"Neden iktidar olamadığımız noktasına bakarsak, kendi 27 yıllık siyasi yaşam ortamıma baktığımda uzun süre ya 'oncu' olundu, ya 'buncu' olundu. 'Cılık ve culuk'la çok zaman kaybettik. Hep birbirimize çelme taktık, ayak altına sabun koyduk. Bir başka partiliye gösterdiğimiz anlayış ve müsamahayı kendi partililerimize göstermedik.
Hep kavgalı ev görüntüsü verdik. İyi sınav vermedik" Eski DYP'li Aytun Çıray, CHP listesinde. DYP-ANAP birleşmesinde aktif çalışan, DP'de "Genel Başkan Yardımcılığı" yapan Çıray "Neden CHP?" deyince, şu yanıtı veriyor: "Sayın Kılıçdaroğlu kapıyı herkese açtığı, CHP herkesi kucakladığı için buradayım. CHP artık eski CHP değil. Sayın Kılıçdaroğlu, bizim merkez sağ gelenekte gördüğümüz tavrı sergiliyor." Musavat Dervişoğlu ise uzun yıllar il başkanlığı yaptıktan sonra MHP listesine girdi. "Kasetler"in yansımasını şöyle değerlendiriyor: "Genel Başkanımız, kaset ve benzeri tuzaklarla pazarlık masasına çekilmek isteniyor.
Otonomi ya da federasyona geçiş temin edebilmek, Türkçe'den gayrı bir dille eğitim yaptırabilmek için anayasa değişikliği planlıyorlar. Ölürüz de pazarlık etmeyiz. Bizim işimiz tuzak bozmak, engel aşmak."
Binali Yıldırım'a soruyoruz, "İzmir ne istiyor?" diye. "İzmir'e hizmet ve proje vermek için geldim diyor" ve devam ediyor: "İzmirliler'i anlamaya çalışıyorum. Halkın arasına daha fazla girmemiz, önyargıları değiştirmemiz gerek. Özgüveni gelişmiş bir kent. İnsanlar, düşündüklerini açıkça söylüyor. Bu bir yönüyle fark oluşturuyor." "Tek bir İzmir yok. Burası da Anadolu'nun bir özeti. Bir sahil var, bir de varoşlar. Ya da alt yapı ve yaşam standardı olarak çok geride olan iç kesimler.
Hiçbir şey siyah ve beyaz değil.
Değişim isteyen çok insan var" diyen Yıldırım, "CHP'nin kalesi" ifadesine ise "Bildiğim tek kale; Kadifekale..." diyerek karşı çıkıyor.
CHP'yi İzmir'de Büyükşehir belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu sırtlamış durumda.
CHP İl Başkanı Tacettin Bayır'ın sözleri dikkat çekiyor:
'KAVGALI EV GİBİYDİK'
"Neden iktidar olamadığımız noktasına bakarsak, kendi 27 yıllık siyasi yaşam ortamıma baktığımda uzun süre ya 'oncu' olundu, ya 'buncu' olundu. 'Cılık ve culuk'la çok zaman kaybettik. Hep birbirimize çelme taktık, ayak altına sabun koyduk. Bir başka partiliye gösterdiğimiz anlayış ve müsamahayı kendi partililerimize göstermedik.
Hep kavgalı ev görüntüsü verdik. İyi sınav vermedik" Eski DYP'li Aytun Çıray, CHP listesinde. DYP-ANAP birleşmesinde aktif çalışan, DP'de "Genel Başkan Yardımcılığı" yapan Çıray "Neden CHP?" deyince, şu yanıtı veriyor: "Sayın Kılıçdaroğlu kapıyı herkese açtığı, CHP herkesi kucakladığı için buradayım. CHP artık eski CHP değil. Sayın Kılıçdaroğlu, bizim merkez sağ gelenekte gördüğümüz tavrı sergiliyor." Musavat Dervişoğlu ise uzun yıllar il başkanlığı yaptıktan sonra MHP listesine girdi. "Kasetler"in yansımasını şöyle değerlendiriyor: "Genel Başkanımız, kaset ve benzeri tuzaklarla pazarlık masasına çekilmek isteniyor.
Otonomi ya da federasyona geçiş temin edebilmek, Türkçe'den gayrı bir dille eğitim yaptırabilmek için anayasa değişikliği planlıyorlar. Ölürüz de pazarlık etmeyiz. Bizim işimiz tuzak bozmak, engel aşmak."