Varis, toplardamarların deri altında mavi renkte, genişlemiş ve kıvrımlar yapmış olarak görülmesi olarak tanımlanıyor. Gebelik, şişmanlık, uzun süre ayakta kalmak, bazı meslekler, kadın olmak, doğum kontrol hapları ve hormon tedavileri, dar giysiler giymek, kabızlık, yaşlılık ve genetik faktörler nedeni ile oluşabiliyor.
Başlangıçta damarların genişlemesi sonucu şişlikler görülse de varis bulgularının artması ile büyük damar paketleri oluşuyor. Hatta damar çatlamaları görülebiliyor. Radyoloji Uzmanı Dr. Metin Çevener, varisin tedavi yöntemleriyle ilgili bilgiler veriyor:
TEDAVİLER GECİKTİRİLMEMELİ
Hastanın durumuna göre endovenöz lazer tedavisi, köpük tedavisi, miniflebektomi tedavisi uygulanabilmektedir. Lazer tedavisinin amacı cerrahide olduğu gibi kan damarlarının çıkartılması veya bu damarlarda akımın kesilmesi için damarın bağlanması değildir. Amaç, yok edilmek istenen genişlemiş toplardamarın lazer enerjisiyle tahrip edilmesidir. Bacak varislerinde lazer tedavisi ultrason kılavuzluğunda gerçekleştirilen bir yöntemdir.
CAN YAKMAYAN İĞNE KULLANILIR
Köpük tedavisi, cilt altında görülen ince kılcal damarların ve orta çaplı yüzeysel genişlemiş kıvrımlı damarlarda kullanılır. Kılcal damarların içerisine verilen çeşitli kimyasal maddeler ile bu damarların yok edilmesi hedeflenir. Köpük tedavisi, sırtüstü veya yüzüstü yatar pozisyonda gerçekleştirilen bir tedavidir. Görüntüleme eşliğinde uygulanır. 30-45 dakikalık bir işlemdir. İşlemde çok ince skleroterapi iğnesi denilen can yakmayan iğneler kullanılır. Köpük tedavisinde anesteziye gerek duyulmaz. Çok ince kılcal varislerde hemen etkisini gösterir. Kesi yapılmadığı için pansuman da gerektirmez. Hastanede yatış olmadan uygulanan bir yöntemdir.
