Her şey göz içindeki kanla başlar! Diyabet körlüğe davet

Uzmanlar, körlüğe yol açan hastalıkları anlatıyor. Şekerin ortaya çıkardığı diyabetik retinopatinin görme kaybına neden olduğunu söylüyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Şeref Kayabaş, körlüğe yol açan hastalıkları sıraladı.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 06 Eylül 2021 Güncelleme 06 Eylül 2021, 06:59
Her şey göz içindeki kanla başlar! Diyabet körlüğe davet

İÇİNDEKİLER

Görme kayıpları, bazen gözdeki hastalıklar nedeniyle bazen de vücudumuzdaki başka hastalıklar sonucunda yaşanabiliyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Şeref Kayabaş, körlüğe yol açan hastalıkları sıralıyor:

DİYABETİK RETİNOPATİ:
Gözün sinir ağ tabakasında sıvı yağ partiküllerinde meydana gelir. Retinada oluşan zayıf yeni damarlar şiddetli göz içi kanamalara neden olur. Bu durum tip 1 veya tip 2 diyabet hastalarında gelişebilir.

Şeker hastalığınız uzadıkça ve kan şekeri kontrolünüz ne kadar az olursa, bu göz komplikasyonunu geliştirme olasılığınız o kadar artar.

SARI NOKTA:
Toplumda sarı nokta hastalığı olarak bilinen yaşa bağlı makula dejenerasyonu geri dönüşü olmayan körlük sebeplerinin başında gelir. Sarı nokta hastalığında görme azalması ve çarpık görme önemli bir belirtidir.

Hastalar evde kendi işlerini görebilirler ancak tek başına sokağa pek çıkamaz, okuyamaz, yazamaz, televizyon izleyemez ve araba kullanamazlar. Genellikle 60 yaş ve üzerinde görülür.

ÜVEİT:
Gözün hem ön hem de arka kısmını ilgilendiren, her yaş grubunda ortaya çıkan ve acil tedavi gerektiren bir rahatsızlıktır. Hastalar, çoğunlukla gözde kızarıklık, ağrı, ışığa bakamama ve görme azalması ile başvururlar. Üveit hastalarının düzenli ve sık takipleri zorunludur. Erken ilaç tedavisi ile olumlu sonuçlar alınmaktadır.

GLOKOM:
Çeşitli glokom tipleri, farklı klinik belirtileri ve tedavisi vardır. Göz tansiyonu yüksekliği doğrudan göz siniri hasarına yol açar. Çoğunlukla hiçbir belirtisi yoktur. Sessiz bir şekilde ilerleyici görme hasarına neden olur. Bu nedenle hastalık ancak düzenli yapılan göz muayeneleri ile tespit edilir. Günümüzde glokom hastalarının çoğunluğu ilaç tedavisi ile ilaçların yetersiz kaldığı durumlarda cerrahi uygulama ile başarılı sonuçlar almaktadır.