Yok mu biri? Ben: Anne hayattan sıkılmadım daha. .- Ne zaman evleneceksin? - Neden sordun, beni mi bekliyorsun? -Ne zaman evleneceksin? -Bakarız bi ara. -Ne zaman evleneceksin? - Boşanınca ehe ehe. -Ne zaman evleneceksin? -Canım ne zaman isterse. - Ne zaman evleneceksin? -Ben bilmem beyim bilir. - Ne zaman evleneceksin ? - Düğün günümde! -Ne zaman evleneceksin?
- Ne zaman paramız olursa. Hayırdır?
Sponsor mu olacaksın? Ne zaman evleneceksin? -Evlendirme dairesinin verdiği tarihte. Maşallah pek de büyümüşsün, ne zaman evlenceksin evladım? - Siz zevzekliği bırakıp nikahı kıyınca memur bey. -Ne zaman evleneceksin? -Bir sabah anne, bir sabah Acını süpürmek için açtığında kapıyı Adı başka sesi başka nice yaşıtım Koynunda çiçekler Çiçekler içinde bir ülke getirirler... -Ee? -Anne sıkboğaz etme beni. -Peki yavrum Allah belanı versin. - Ne zaman evleneceksin? - Sana ne zaman lazım? - Ne zaman evleneceksin? -Müzakereler devam ediyor. Kriterler tamamlanınca, aile bireylerinin veto hakkını saklı tutmasıyla beraber, uyum aşamasından sonra imzalanması bekleniyor. - Ne zaman evleneceksin? -Burada soruları ben sorarım. Ne zaman evleneceksin? - Aaaa. Çalışmadığım yerden sordun. Ne zaman evleneceksin? -Eşek sudan gelinceye kadar.
-Kaçayım ben o zaman.
-Kaç.
Avlanma yasağı
Adam, avlanmanın son derece yasak olduğu, yakalanınca çok yüklü para cezalarının kesin uygulandığı milli parkta, göl kenarında, kucağında kocaman bir balık ile parkın polis müdürüne yakalanmış.. "Avlanma izniniz var mı?.." diye sormuş, polis müdürü... "Yok.." demiş adam, "Gerek de yok, çünkü bu balığı ben evimde besliyorum. Her gün buraya gelip gölde bir müddet yüzdürüyorum, ıslık çalıyorum dönüp geliyor, alıp eve götürüyorum..." "Tamamen palavra..!" demiş polis müdürü, "Balıklar bu dediğinizi yapamaz.." "İnanın bu gerçek efendim. İsterseniz göstereyim." "Tamam.. Görelim bakalım.." Adam balığı gölün derin sularına bırakmış, aradan birkaç dakika geçmiş, polis müdürü adama dönüp "Evet?" demiş "Evet ne?" "Ne zaman geri çağıracaksın?" "Neyi?" "Balığı.." "Hangi balığı?.."
Alkışlı Yorum
Erdal Bey bir gün İstanbul'da taksiye binmiş. Şoför: "Sen ne kadar Erdal İnönü'ye benziyorsun" demiş. "O, benim" diye cevap vermiş Erdal Bey...
Şaşırmış taksi şoförü... "Yahu" demiş, "...birisi daha var.
Harbiye'nin oralarda dolaşıyor. O da aynı Erdal İnönü". Bunun üzerine Erdal Bey, espriyi patlatmış: "O da benim....!"