Başkan Erdoğan BM kürsüsünde Gazze'nin sesi oldu! "Vicdanı olan Gazze'ye sessiz kalamaz" | Mikrofon sesi neden kesildi? İletişim Başkanlığı açıkladı
Başkan Recep Tayyip Erdoğan BM'deki Filistin Zirvesi'nde önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, ülkelerin Filistin Devleti'ni tanıma kararlarını tebrik ederken, "Netanyahu hükümetinin amacı, Filistin Devleti'nin kurulmasını imkansız hale getirmek, Filistin halkını da mümkün olduğunca göçe zorlamaktır." dedi. Gazze'nin Filistin'in ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Başkan Erdoğan, "Filistin'in Birleşmiş Milletlere tam üyeliğinin de artık vakti gelmiştir." ifadelerini kullandı. Öte yandan Başkan Erdoğan'ın kürsüde mikrofonunun sesinin kesilmesinin nedeninin süre sınırlaması olduğu açıklandı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünde önemli açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına, konferansın eş başkanlıklarını üstlenen Fransa ve Suudi Arabistan'a şükranlarını sunarak başlayan Erdoğan, "Filistin Devleti'ni tanıma kararı alan ülkeleri tebrik ediyorum. Bu adımın ve izleyen girişimlerin iki devletli çözümün hayata geçirilmesini, hızlandırmasını diliyorum." diye konuştu.
Bölgede yaklaşık 2 yıldır İsrail hükümetinin artan saldırı sebebiyle büyük bir insani felaket yaşandığını dile getiren Erdoğan, "65 bini aşkın insanın hayatına mal olan Gazze'deki katliam tüm şiddetiyle sürüyor. Elini vicdanına koyan hiç kimse yaşananları kabul edemez. Dahası böyle bir soykırıma sessiz kalamaz. Netanyahu hükümetinin amacı, Filistin Devleti'nin kurulmasını imkansız hale getirmek, Filistin halkını da mümkün olduğunca göçe zorlamaktır." ifadelerini kullandı.
"Bu olumsuz gelişmelerin ortasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerinin de olduğu bir grup ülkenin Filistin Devleti'ni tanıma kararı alması son derece önemli, tarihi bir karardır." vurgusunu yapan Erdoğan, şöyle devam etti:
Başkan Erdoğan, BM'de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans'ta konuştu. (AA)
"Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın bugün bizimle birlikte olmasını arzu ederdik. Buna rağmen bugün söz alan tüm katılımcıların, aynı zamanda Filistin halkının da sesi olmasını çok ama çok kıymetli buluyorum. Şu da bir gerçek ki bugün Filistin davası artık dünyaya mal olmuştur. Bu salondaki katılım, bunun en güzel ispatıdır. Avrupa'da, Asya'da, Amerika'da ve Afrika'da sokakta, sosyal medyada, basında 'Özgür Filistin' nidalarına daha önce hiç duymadığımız kadar tanık oluyoruz. Şu çelişki buradaki dostlarım dahil kimsenin dikkatinden kaçmamalıdır. Holokost zulmüyle kökü kazınmak istenen bir toplumu yöneten, Netanyahu hükümeti aynı toprağı, suyu, havayı, denizi paylaştığı binlerce yıllık komşularına soykırım uyguluyor. Bu zulmün karşısında durmak, uluslararası toplumun hukuki bir görevi olduğu kadar vicdani sorumluluğudur. Uluslararası toplum Batı Şeria'daki yayılmacılığı, Doğu Kudüs'teki oldubittileri ve bölgede istikrarsızlığı yayma girişimlerini durdurmak zorundadır. Aksi takdirde ne bir uluslararası düzenden ne de evrensel değerlerin savunulmasından söz edilebilir.
Derinleşen işgal ve ilhak politikalarının hedefi açıktır. İki devletli çözüm vizyonunu öldürmek, Filistin Devleti'nin yaşayabileceği zemin bırakmamak, Filistin halkını sürgün etmek ve bölgede yayılmacı emellerini hayata geçirmek. Buna asla izin verilemez."
Başkan Erdoğan, BM'de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans'ta konuştu. (AA)
Konferansta Filistin Devleti'ni tanıma cesaretini gösteren ülkelerin kararlı, somut ve caydırıcı adımlarla bu tarihi duruşun arkasını doldurmalarını temenni ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ve son olarak, artık ateşkes ilan edilmelidir. Ateşkesin ilanı, Gazze'ye insani yardımların engelsiz şekilde girişinin sağlanması ve İsrail'in Gazze'den güçlerini çekmesi gerekiyor. Gazze, Filistin'in ayrılmaz bir parçasıdır ve Filistinlilere aittir. Filistinlilerin kendi topraklarını nasıl idare edeceklerini de yine kendileri belirleyecektir. Filistin'in, Birleşmiş Milletler'in tam üyeliğinin de artık vakti gelmiştir. Filistin'in ulusal kapasitesinin artırılması, mali ve teknik desteklerin güçlendirilmesi, UNRWA gibi insani yardım kuruluşlarının faaliyetlerinin sürdürülmesi mühimdir. Biz Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğü haiz Filistin Devleti vücut bulana kadar mücadeleye azimle devam edeceğiz. Buradan Filistinli kardeşlerime, özellikle mazlum Gazze halkına en kalbi selamlarımı gönderiyorum."
MİKROFONUN SESİ NEDEN KESİLDİ?
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın BM'deki tarihi Filistin konuşması sırasında mikrofon sesi kesildi.
İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu marjında düzenlenen "Filistin Meselesine Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi" başlıklı Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans'ın usullerine göre, devlet ve hükümet başkanlarının konuşmaları için 5 dakika, diğer konuşmacılar için ise 3 dakika süre öngörüldüğü belirtildi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının da bu çerçevede 5 dakikalık süreyle sınırlı tutulduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Dolayısıyla, konuşma sırasında Cumhurbaşkanımızın konuşturulmaması ya da sözünün kesilmesi söz konusu değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşması, zaman zaman alkışlarla kesildiği için belirlenen süreyi aşmış, teknik düzen gereği mikrofon 5. dakikanın sonunda otomatik olarak kapanmıştır. Cumhurbaşkanımız konuşmasını kısa bir süre sonra tamamlamıştır. Benzer şekilde, Endonezya Cumhurbaşkanı'nın konuşmasında da mikrofon aynı usule uygun şekilde kapanmıştır. Türkiye, her platformda olduğu gibi BM Genel Kurulu'nda da en üst düzeyde temsil edilmekte, Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmaları küresel gündeme yön veren ve geniş yankı uyandıran mesajlar olarak takip edilmektedir."
Başkan Erdoğan, BM'de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans'ta konuştu. (AA)
BAŞKAN SOSYAL MEDYADAN PAYLAŞTI: GAZZE FİLİSTİNLİLERE AİTTİR
Başkan Erdoğan BM'de yaptığı konuşmaya ilişkin sosyal medya üzerinden de paylaşımda bulundu.
Erdoğan konuşmasında yer alan şu ifadeleri paylaştı:
"Filistin devletini tanıma cesaretini gösteren ülkelerin kararlı, somut, caydırıcı adımlarla bu tarihî duruşun arkasını doldurmalarını temenni ediyorum.
Artık ateşkes ilanı, Gazze'ye insani yardımların engelsiz şekilde girişinin sağlanması, İsrail'in Gazze'den güçlerini çekmesi gerekiyor.
Gazze, Filistin'in ayrılmaz bir parçasıdır ve Filistinlilere aittir.
Filistinlilerin kendi topraklarını nasıl idare edeceklerini de yine kendileri belirleyecektir.
Filistin'in Birleşmiş Milletlere tam üyeliğinin de artık vakti gelmiştir.
Filistin'in kurumsal kapasitesinin artırılması, mali ve teknik desteklerin güçlendirilmesi, UNRWA gibi insani yardım kuruluşlarının faaliyetlerinin sürdürülmesi mühimdir.
Biz Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğü haiz Filistin devleti vücut bulana kadar mücadeleye azimle devam edeceğiz."
