Gezi kararı sonrası CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu Yargıtay'ı hedef aldı! Kızıl Soros Osman Kavala'yı savundu

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 8 sanıklı ihanet kalkışması Gezi Parkı davasında, "Kızıl Soros" lakaplı Osman Kavala'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis ile Türkiye İşçi Partisinden (TİP) milletvekili seçilen Can Atalay'a verilen 18'er yıl hapis cezalarını onadı. Kararın ardından sosyal medyadan açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, skandal ifadelerle bağımsız yargıyı hedef aldı.

Giriş Tarihi 28 Eylül 2023, 21:15 Güncelleme 29 Eylül 2023, 15:53
Gezi kararı sonrası CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu Yargıtay’ı hedef aldı! Kızıl Soros Osman Kavala’yı savundu

İÇİNDEKİLER

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 8 sanıklı ihanet kalkışması Gezi Parkı davasında, "Kızıl Soros" lakaplı Osman Kavala'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis ile Türkiye İşçi Partisinden (TİP) milletvekili seçilen Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku'ya verilen 18'er yıl hapis cezalarını onadı.

CHP'Lİ KILIÇDAROĞLU SKANDAL İFADELERLE YARGIYI HEDEF ALDI
Kararın ardından sosyal medyadan açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, skandal ifadelerle bağımsız yargıyı hedef aldı.


İHANET KALKIŞMASINA DEMOKRASİ MÜCADELESİ DEDİ
Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmayı hedefleyen Gezi olaylarını demokrasi mücadelesi olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, "Yargıtay, bir demokrasi mücadelesi olan Gezi Parkı Direnişinin, talimatla "suç" gösterilmesi utancına ortaklık etmiştir." ifadeleriyle bağımsız yargıyı hedef aldı.

HÜKÜMETİ DEVİRMEYE HEDEFLEYENLER ÖZGÜRLÜK İSTEDİ YALANI
İhanet kalkışmasını demokrasi tarihinin özgürlük mücadelesi olduğunu iddia ederek büyük bir skandala imza atan Kılıçdaroğlu, "Unutulmamalıdır ki; Gezi direnişi, demokrasi tarihimizde özgürlüğü haykıran gençlerin gür sesidir. Bu sesi hiçbir güç kısamaz! Bu karar büyük bir utançtır!" dedi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 25 Nisan 2022'de verdiği karara ilişkin temyiz incelemesini tamamladı. Buna göre, Türk Ceza Kanunu'nun 312/1 maddesi gereğince, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan Kavala hakkındaki mahkumiyet hükmü onandı.

Daire, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 18'er yıl hapis cezası verilen Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin de onanmasını kararlaştırdı.

Dairenin, Atalay ve Kahraman'a ilişkin onama kararının gerekçesinde, bu sanıkların bir plan ve organizasyon dahilinde gerçekleştirilen Gezi Parkı olaylarının başlaması ve tüm ülke sathına yayılarak derinleştirilmesi kapsamında eylemlerinin bulunduğu kaydedildi.

Atalay ve Kahraman'ın, Gezi Parkı eylemleri sürecinde yaptıkları provokatif paylaşımlar ve eylem çağrıları ile eylemcileri tahrik ederek şiddet olaylarının tırmanmasına neden olan Taksim Dayanışması'nı yönlendirdikleri aktarılan kararda, şu gerekçeye yer verildi:

"Gezi Parkı eylemlerinin gerçekleştirilmesindeki organizasyonda baş aktör olan ve bu eylemleri finanse eden diğer sanık Mehmet Osman Kavala ile de irtibatlı olarak birlikte hareket ettikleri anlaşılmakla, bu şekilde vuku bulan eylemleri, TCK'nın 312/1. ve 37/1. maddeleri kapsamında hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçunu oluşturduğu halde, delillerin takdir ve değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır."

BOZMA KARARLARI
Ali Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekçi ve Ayşe Mücella Yapıcı hakkında verilen 18'er yıl hapis cezaları ise Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından bozuldu.

Dairenin kararında, bu sanıkların eylemlerinin, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" kapsamında olmadığına işaret edildi. Kararda, bu sanıkların eylemlerinin, "toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.

Daire, mahkumiyet hükümlerini bozduğu sanıklar Yapıcı ile Altınay'ın adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliyesini kararlaştırdı.

DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu sanık Osman Kavala'yı, TCK'nin 312/1 maddesi gereğince, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmış, "siyasal veya askeri casusluk" suçundan ise beraatine hükmetmişti.

Heyet, sanıklar Can Atalay, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Tayfun Kahraman, Ayşe Mücella Yapıcı ve Yiğit Ali Ekmekçi'nin "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 18'er yıl hapisle cezalandırılmalarına ve bu suçtan tutuklanmalarına karar vermişti.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun bulmuştu.

Sanıklardan Can Atalay, 14 Mayıs'taki 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nde TİP'ten Hatay milletvekili seçilmiş, bunun üzerine avukatları yargılamanın durması ve tahliyesine yönelik Yargıtaya başvuru yapmıştı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise talebin reddine hükmetmişti.

Kavala'yı müebbete götüren süreç şöyle yaşandı:

GEZİ VE 15 TEMMUZ'DAN YARGILANDI
Sabah'ta yer alan habere göre; * 1 Kasım 2017'de savcılığın tutuklanma talebine ilişkin hakimliğe gönderdiği sevk yazısında Kavala'nın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı bir ayaklanma olan ve tüm terör örgütlerinin aktif olarak katıldığı "Gezi Olayları'nın organizatörü olduğu kaydedildi. Aynı yazıda Kavala'nın, "15 Temmuz darbe girişiminin organizatörü" olduğu belirtilen CIA görevlisi Henri Barkey ile de olağanın ötesinde yoğun irtibat kurduğu vurgulandı.



* İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Osman Kavala ile birlikte 16 sanık hakkında Gezi Parkı olaylarındaki eylemleri nedeniyle 19 Şubat 2019'da ilk iddianamesini hazırladı.

* 28 Eylül 202'de de Kavala ile birlikte eski CIA danışmanı Henri Barkey'in 15 Temmuz darbe girişimindeki rolüne ilişkin ikinci bir iddianame hazırlandı. İki iddianame birleştirilerek yargılamaya devam edildi.



KAOSUN BAŞLANGICI: 11.11.11

* 657 sayfalık ilk iddianamede, 2013 yılının Haziran ayında "Gezi Parkı'nda ağaçlar kesiliyor" bahanesiyle çıkarılan ve ülke geneline yayılan olayların aslında 2011 yılında başlatıldığı ve hükümete karşı bir kalkışma girişimi olduğu kaydedildi.

* Sanıkların Gezi olaylarını 2011 yılından itibaren yönlendirme ve başlatmaya çalıştıkları, hazırlık hareketlerinde bulundukları olayların 2013 yılında sahneye konulduğu belirtildi. Bu kalkışma girişimindeki olayların ve eylemlerin finansmanı ile koordinasyonun sağlanması hususundaki fiillerin davaya konu edildiği belirtildi.

* "11.11.11 Ayaklan İstanbul / Occupy İstanbul" sloganıyla sosyal medyada başlatılan eylem, Gezi olaylarının başlangıcı olarak kabul edildi. Olayların tepe yönetiminde yer alan şüphelilerin, ülke geneline yayılan şiddet olaylarında "dolaylı fail" oldukları vurgulandı. Bu nedenle her birinin TCK'nın 312/2 maddesine göre "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçunun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.

Şüphelilerin ayrıca Türkiye genelinde meydana gelen Gezi olayları sırasındaki her bir eylem için de binlerce yıl hapis cezasına mahkum edilmeleri istendi.



SOROS EKİBİ
* Savcılık, Osman Kavala'nın sahibi olduğu Anadolu Kültür AŞ ile kurucu üyesi olduğu ABD'li finans spekülatörü George Soros bağlantılı Açık Toplum Vakfı ve Taksim Dayanışma'nın kalkışma girişimindeki rolüne de değindi.

* 4 Mart 2022'de Cumhuriyet savcısının mahkemeye sunduğu mütalaada sanıkların hükümeti devirme girişimlerine bir kez daha vurgu yapıldı ve cezalandırılmaları talep edildi. Savcılık mütalaasında, "Gezi Olayları olarak bilinen ve 2011 yılında 'Ayaklan İstanbul/Diren İstanbul' sloganı üzerinden temelleri atılan kalkışma hareketinin 11.11.2011 tarihinde Memet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora ve Handan Meltem Arıkan tarafından Gezi Parkında çekilmiş video ile eyleme konulduğu tespit edilmiştir" denildi.



MESELELERİ HÜKÜMETİ DEVİRMEKTİ
* Mütalaaya göre, eylemciler Arap Baharı'nın bölgesel olmadığını ve küresel olduğunu belirterek, eninde sonunda ülkemizde de bu ayaklanmaların olmasını arzu ettiklerini duyurdu.

Türkiye geneline yayılan olayların 27 Mayıs 2013 tarihinde "Taksim Yayalaştırma Projesi" kapsamında yol açma çalışması yapılırken "Gezi Parkında ağaçlar kesiliyor" bahanesiyle başlatıldığı bir kez daha anımsatıldı. Gezi Parkı olaylarının asıl amacının, Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş hükümetini yıkmak veya işlevsiz duruma getirmek olduğu vurgulandı.

* 30 Mayıs 2013'te kalkışmanın önemli organizatörlerinden Memet Ali Alabora'nın Twitter hesabından, "Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı?" şeklinde yaptığı paylaşıma dikkat çekildi.



BÖLÜCÜLERİ FONLADILAR
* Savcılık sanıklar arasındaki iletişime ve para transferlerine de değinerek, ayrıca şu tespite yer verdi: "Uluslararası spekülatör George Soros'un ülkemizdeki temsilcisi konumundaki sanık Mehmet Osman Kavala, Açık Toplum Vakfı ve Anadolu Kültür A.Ş. isimli vakıf ve şirket görünümlü legal yapıları kalkan olarak kullanarak, ülkemizdeki Kürt ve Ermeni vatandaşların ülkemize karşı kışkırtılması ve bölücü eylemlere kalkışılması yönünde uzun yıllardır lobi ve toplum mühendisliği faaliyetleri yürütmekte, Açık Toplum Vakfı ve Anadolu Kültür A.Ş. üzerinden sözde kültürel etkinliklerin fonlanması adıyla ülkemizde gerçekleşen birçok bölücü organizasyona para kaynağı olmaktadır."



KİRLİ PARA TRAFİĞİ
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları da davaya konu oldu. MASAK raporunda, Gezi kalkışmasını fonlayan ABD'li finans spekülatörü George Soros ve Osman Kavala'nın para trafiği gözler önüne serildi. Soros'un Açık Toplum Vakfı'ndan para aktarılan Türkiye'deki kurum ve kuruluşlar tek tek sıralandı. Tablolar halinde verilen, savcılığın iddianamesine de giren para trafiğinde, FETÖ ve PKK bağlantılı kuruluşlardan LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transseksüel, Travesti) derneklerine kadar çok sayıda vakıf ve derneğin Soros'tan beslendiği görüldü.

Gezi eylemlerinde aktif rol alan ve LGBT derneği yöneticilerinden olan İpek Kırancı'nın bir görüşmesinde "Teşekkür ederiz. Sen açık toplum vakfına yönlendirdin bizi. Oradan maaş alıyoruz. Çok sağol Umut ya" dediği belirtildi.



KALKIŞMA İÇİN MİLYONLAR AKTARDILAR
Dava dosyasında yer alan MASAK raporlarına göre, Açık Toplum Vakfı, 2008-2017 yılları arasında 2 bin 146 işlem ile toplam 30 milyon 542 bin 618 lira havale ve EFT gönderdi. Bu transferlerin 17 milyon 10 bin 948 liralık kısmını oluşturan ve unvanlarında "dernek ve vakıf" geçen kuruluşlar bir tablo halinde sıralandı.



Açık Toplum Vakfı'ndan yapılan para transferlerinden bazıları şöyle:

* FETÖ'ye ait Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'na üç işlemde 27 bin 500 bin

* Milli Güvenlik Kurulu'nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen ve OHAL kapsamında kapatılan derneklerden Muş Kadın Çatısı Derneği'ne iki işlemde 19 bin 400, Gündem Çocuk Derneği'ne 15 bin 411 lira

* Demokrasi Barış ve Alternatif Politikalar Araştırma Derneği'ne bir işlemde 21 bin 360 lira

* Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü Derneği'ne 14 işlemde 600 bin 461 lira

* Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi Derneği'ne üç işlemde 69 bin 220 lira

* Batman Kültür ve Sanat Derneği Başkanlığı'na 5 işlemde 37 bin 500 lira

* Boyacıköy Surp Yerits Mangans Ermeni Kilisesi Vakfı'na bir seferde 7 bin 500 lira

* Ermeni Kültürü ve Dayanışma Derneği'ne 3 işlemde 55 bin 32 lira



* Hak, Eşitlik, Varoluş İçin Lezbiyen Gey, Biseksüel, Transseksüel, Interseksüel Derneği'ne iki işlemde 31 bin 220 lira

* Genç Lezbiyen Gey Biseksüel Trans Interseks Gençlik Çalışmaları ve Dayanışma Derneği'ne bir işlemde 9 bin 120 lira

* İstanbul Lezbiyen Gey Biseksüel Travestitrans Dayanışma Derneği'ne üç işlemde 102 bin lira

* Ka-Der Kadın Adayları Destekleme ve Eğitim Derneği'ne yedi işlemde 124 bin 870 lira

* Kamer-Kadın Merkezi Eğt. Üretim Dan. Ve Day. Vakfı'na 18 işlemde 1 milyon 10 bin 740 lira

* Kaos Gey ve Lezbiyen Araştırma ve Dayanışma Derneği'ne bir işlemde 33 bin 125 lira

* Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Ar. ve Day. Derneği İkt. İşl.'ye 11 işlemde 207 bin 995 lira

* Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İns. Hakları Derneği'ne 11 işlemde 107 bin 300 lira



* Lambda İstanbul Lgbt Day. Derneği'ne bir işlemde 10 bin 650 lira

* Pembe Hayat Lezbiyen Gey Biks. Travs. Transek. Day. Derneği'ne 18 işlemde ait 396 bin 359 lira

* Sosyal Politika Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği'ne 13 işlemde 321 bin 61 lira

* Sürdürülebilir Yaşam İçin Kelebek Etkisi Derneği'ne üç işlemde 21 bin lira

* Suriye Can Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ne üç işlemde 79 bin 380 lira

* Suriye Nur Dostluk Derneği'ne dört işlemde 181 bin 740 lira

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN