14 Mayıs 1950 seçimleri ile Türk demokrasisinde yepyeni bir sayfa açmıştı. Daha önceki yıllarda Atatürk'ün sağlığında denenen çok partili siyasi hayata geçiş denemeleri başarısızla sonuçlanmıştı. Ancak 1950 yılına gelindiğinde halkın değişim talepleri ayyuka çıkmış ve 1946 yılında Celal Bayar, Fuat Köprülü, Adnan Menderes, Refik Koraltan tarafından kurulan Demokrat Parti halkın umudu olarak görülmeye başlanmıştı.
Nitekim 1950 yılında gizli oy açık tasnif olarak gerçekleştirilen seçimlerde 27 yıldır iktidarda olan tek parti CHP tabir yerindeyse sandığa gömüldü. Halkın değişim talebini görmezden gelen CHP'li isimler aldıkları yenilgi karşısında okuma yazma bilmeyen bir halka bu yetki verilmez" diyorlardı ancak DP'ye oy veren kitle içinde üniversite mezunu olanların oranı yüksek bir orandaydı. DP, hala hafızalardaki yerini koruyan ve milli iradenin gücünü ortaya koyan ifadesiyle 'Yeter Söz Milletindir sloganı 14 Mayıs zaferinin simgesi oldu.
1946 SEÇİMLERİNDE AÇIK OY GİZLİ TASNİF YAPMIŞLARDI
Türkiye'de çok partili döneme 1945'te geçilmiş ve çok partili sistem ile ilk genel seçim 1946'da yapılmıştır. Bu seçimin açık oy-gizli tasnif gibi gerekçelerle usulsüz ve şaibeli olduğunu savunan DP bu seçimde ikinci oldu. 1950 genel seçimlerini ise yüzde 55 oy oranı ile kazanan DP, CHP'yi 27 yıl süren iktidarından uzaklaştırdı.
SEÇİMLERE KATILIM ORANI ÇOK YÜKSEKTİ
14 Mayıs 1950 seçimlerinde 8 milyon 905 bin 743 seçmenin yüzde 89'u oy kullandı. Katılım oranı çok yüksekti. Oyların yüzde 55.2'sini alan DP seçim sistemi sayesinde meclisteki sandalyelerin yüzde 85'ini kazanmıştı. Demokratlar 487 milletvekilliğinin 416'sını kazandı.
CHP kendi istediği liste usulü çoğunluk sistemi nedeniyle, yüzde 39,6 oy oranıyla kazandığı 69 milletvekilliğiyle TBMM'nin ancak yüzde 14'ünü elde edebildi ve mecliste zayıf bir temsil ile bulunmaya razı olmak zorunda kaldı. İnönü de yaptıkları hatanın farkına varmıştı ki bunu şu şekilde dile getiriyordu: "Şimdi fena nispette kaybettik."
BEYAZ İHTİLAL
Türk siyasi tarihinde iktidarın ilk kez "barış havası" içinde ve halkın arzusuna uyarak "sükunetle" el değiştirdiği 14 Mayıs 1950 seçimleri, beyaz ihtilal olarak da adlandırılır. Sabah'ın haberine göre 27 yıllık CHP'nin tek parti iktidarının kaybetmesi "ihtilal" olarak, bunun şiddet ve kansız bir şekilde demokratik bir usul olan seçimle yapılması "beyaz" olarak nitelendirilir.