Kadir Gecesi’nde hayızlı kadın ne yapmalı? Kadir Gecesi’nde adetli kadınlar nasıl ibadet etmeli?

Kadir Gecesi'nde adetli kadınlar nasıl ibadet etmeli? Kadir Gecesi'nde hayızlı kadın ne yapmalı? Sorularının yanıtları arama motorları üzerinden sıklıkla sorgulanıyor. Sema kapılarının sonuna kadar açıldığı, duaların, tövbelerin kabul edildiği mübarek gecede eller semaya yükselecek. Ramazan ayının 27'inci gecesi idrak edilen Kadir Gecesi 8 Mayıs yani bugün ibadetler de yerine getiriliyor. Adetli (hayız) kadınların ibadet etmesinin günah olup olmadığı da merak konusu oluyor. İşte detaylar…

Giriş Tarihi :25 Nisan 2022 , 12:15 Güncelleme Tarihi :25 Nisan 2022 , 12:17
Kadir Gecesi’nde hayızlı kadın ne yapmalı? Kadir Gecesi’nde adetli kadınlar nasıl ibadet etmeli?

İÇİNDEKİLER

Müslüman alemi bin aydan daha hayırlı olan, Kur'an-ı Kerim'in gökyüzüne indirildiği gece olan Kadir Gecesi'nde adetli kadınlar nasıl ibadet etmeli? Sorusunun yanıtını araştırıyor. Ramazan ayının idrak edildiği şu günlerde İslam dünyası ibadetlerini yerine getirirken adetli (hayız) kadınların ibadet edip edemeyeceği merak ediliyor. Peki Kadir Gecesi'nde hayızlı kadın ne yapmalı? Aybaşı halinin denk gelmesi durumunda kadınlar Kadir Gecesi'nde oruç tutup, namaz kılıp, dua okuyabilir mi? İşte yanıtı…

ADETLİ (HAYIZ) KADIN TESBİH NAMAZI KILABİLİR Mİ?

Adetli olan kadınlar tesbih namazı kılamazlar. Ancak tesbih namazında okunan "SÜBHANELLAHİ VELHAMDÜ LİLLAHİ VE LA İLAHE İLLALLAHÜ VALLAHÜ EKBER,VELA HAVLE VELA KUVVETE İLLA BİLLAHİL ALİYYİL AZIIM" tesbihi okuyabilirler. Zira bu tesbihi okumakta istiğfardır. ayrıca bu tesbihi bir defa okuyan kimseye hac ve ömre sevabı verileceği bildirilmiştir.

Adetli olan kadınlar Kadir Gecesi'nde Seyyidü-l istiğfar duasını da yapabilirler.

ADETLİ KADIN FATİHA OKUYABİLİR Mİ?

Bu tesbihat ve dualar ayet olmadıkları için adetli olup namaz kılamayan kadınlar bu duaları okumak suret ile bu geceyi ihya edebilirler. Ayrıca başında besmele çekmeden dua niyeti ile Fatiha-i şerife'yi de okuyabilirler. Adetli olan kadınlar Kadir Gecesi'nde Salat-ı Münciye, salat-ı nariye, salat-ı Fethıye gibi büyük salevatları okuyabilir, hatta hatimlerini yapabilirler.

ADETLİ KADINLARIN KADİR GECESİ'NDE OKUYABİLECEKLERİ DUA

Adetli olan kadınlar ibadet ederken Peygamberimizin (s.a.v.)Hazreti Aişe Validemize öğrettiği kadir gecesi duasını okuyabilirler. Hz.Aişe velidemiz peygamber (s.a.v.)Efendimize "kadir gecesine tesadüf edersem nasıl dua edeyim "diye sorduklarında Rasülüllah (s.a.v.)efendimiz :

"Ya Aişe sen kadie gecesine ulaşırsan "Allahümme İnneke Afüvvün Kerimün Tühıbbül-afve fağfü annii" diyerek dua et" buyurmuşlardır.
Anlamı: Ey Kerem sahibi Allahım muhakkak sen affedicisin ve affetmeyi seversin. O halde beni de affet"

Kadınların hayız veya nifas hâllerinde yapamayacakları şeyler nelerdir?

Hayız veya nifas halindeki kadınlar için bazı özel hükümler vardır. Bu hallerden biri kendinde bulunan kadınlar;
a) Cinsel ilişkide bulunamazlar. Bu konuda Kur'an-ı Kerim'de "Sana kadınların ay hâlini sorarlar. De ki; o bir ezadır (rahatsızlıktır). Ay hâlinde kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın." (Bakara, 2/222) buyurulmaktadır.
b) Namaz kılmaz, oruç tutmazlar. Çünkü Hz. Peygamber bu durumdaki kadınların oruç tutmayacaklarını ve namaz kılmayacaklarını bildirmiştir (Buhârî, Hayız, 6). Bu konuda müçtehitler görüş birliği içindedirler. Bu hallerde kılınmayan namazlar daha sonra kaza edilmez, tutulmayan Ramazan oruçları ise kaza edilir. Hz. Aişe, âdet halinde kılınamayan namazların kaza edilip edilemeyeceğini soran bir kadına "Resûlullah zamanında ay hâlinden çıktığımızda bize oruçları kaza etmemiz emredilir, namazları kaza etmemiz ise emredilmezdi." (Müslim, Hayız, 67-69) cevabını vermiştir.
c) Kâbe'yi tavaf edemezler. Hz. Peygamber, âdet hâli sebebi ile hac yapamayacağından endişe ederek ağlayan Hz. Aişe'ye "Kâbe'yi tavaf etmek dışında, haccedenlerin yaptığı her şeyi yap." (Buhârî, Hayız, 1) buyurmuştur.
d) Gerekmedikçe cami ve mescitlere giremezler (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 73-74; Mevvâk, et-Tâc, I, 552; Şirbînî, Muğni'l-muhtâc, I, 119).
e) Özel hâllerinde kadınların Kur'an-ı Kerim'e dokunmaları ve onu okumaları konusunda İslam bilginleri farklı görüşler ortaya koymuşlardır.

Âdetli veya lohusa bir kadın Kur'an-ı Kerim okuyabilir mi?

Hanefî, Şâfiî ve Hanbelîlere göre tıpkı cünüp gibi âdetli veya lohusa kadın da Kur'an okuyamaz. Çünkü Hz. Peygamber "Âdetli kadın ve cünüp olan kimse Kur'an'dan hiçbir şey okuyamaz." (Tirmizî, Tahâret, 98; İbn Mâce, Tahâret, 105) buyurmuştur. Hz. Ali de "Resûlullah'ı Kur'an okumaktan cünüplük hâli dışında hiçbir şey alıkoymazdı." (Ebû Dâvûd, Tahâret, 92; Nesâî, Tahâret, 175; İbn Mâce, Tahâret, 105; İbn Huzeyme, Sahîh, I, 104; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, Tahâret, 98) demiştir. Farklı bir lafızla gelen rivâyete göre ise, Hz. Ali'nin "Resûlullah cünüp olmadıkça bize Kur'an okurdu." (Tirmizî, Tahâret, 111) dediği rivayet edilmiştir.
Bu genel yaklaşımın yanında söz konusu üç mezhep içinde bazı ayrıntılı içtihatlar da bulunmaktadır. Hanefî ve Şâfiîler, dua ve zikir kastıyla dua anlamı içeren ayetlerin okunabileceğini; Şâfiîler dili oynatmadan ve telaffuz etmeden Mushaf'ın yüzüne bakarak kalben veya zihnen süzülebileceğini; Hanbelîler ise Kur'an okuma kastı olmadan besmele, hamdele vb. zikirleri okuyabileceklerini söylemişlerdir (Serahsî, el-Mebsût, III, 152; İbn Kudâme, el-Muğnî, I, 199-200; Şirbînî, Muğni'l-muhtâc, I, 120-121, 172).
Mâlikî mezhebinde ise farklı iki görüş bulunmaktadır (İbnü'l-Cellâb, et-Tefrî', I, 206; Karâfî, ez-Zehîra, I, 379). Sonraki bazı Mâlikîler, bu iki görüşten âdet halindeki kadının eğitim öğretim amacıyla Mushaf'a dokunabileceği ve Kur'an-ı Kerim'i okuyabileceği içtihadını tercih etmişlerdir (Desûkî, Hâşiye, I, 174; Ezherî, Cevâhir, I, 32).
Günümüzde Kur'an eğitim ve öğretiminin aksamadan devam edebilmesi için Mâlikî mezhebinin bu görüşüyle amel edilebilir. Bununla birlikte Kur'an eğitim ve öğretiminin çok değişik yol ve yöntemleri olduğu için bu dönemlerindeki kadınların, okuyan kimselere kulak vererek ya da telefon, tablet, bilgisayar gibi cihazlardan dinleyerek kulak eğitimi almaları ve âyetleri kelime kelime bölerek tashîh-i hurûfa ağırlık vermeleri de uygulanabilecek bir başka yöntemdir. Bu yöntem, ihtilaftan kaçınmak açısından daha ihtiyatlı olabilir.