Aşıların salgını kırma ve vaka sayılarını hızla azaltmada çok etkili olduğunun İngiltere ve İsrail'de görüldüğünü aktaran Balık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İngiltere, kısa bir zaman öncesine kadar Avrupa'da en fazla vakanın görüldüğü ülkeydi, ancak üç gündür Londra'da hiç ölüm görülmediği açıklandı. Hızlı bir şekilde salgın orada azaldı. İsrail'de ise neredeyse hiç vaka görülmez hale geldi. Neden? Çünkü, bu aşılanma ile sağlandı. Aşıyla toplumsal bağışıklığı sağladılar. Salgınlarda nüfusun yüzde 60'tan fazlasını aşılarsanız, bir kısmı da hastalığı doğal yoldan geçirdiği için bağışıklık kazanmış olacağından salgın o ülke için sorun olmaktan çıkar. Türkiye'de aşı temininde sorun yaşanmazsa, Sayın Bakanımızın da açıkladığı gibi haziran sonuna kadar nüfusun önemli bir kısmı aşılanmış olacak ve sonbahara salgından uzaklaşmış olarak girmiş olacağız."
"Vatandaşlarımız, hangi aşıya erişirse o aşıyı yaptırmalı"
Prof. Dr. Balık, Türkiye'de bugüne kadar Sinovac firmasına ait CoronaVac aşısının yapıldığını, BioNTech aşısının da ülkeye geldiğini söyledi.
Vatandaşların iki aşıdan birini tercih edebileceklerini ifade eden Balık, şunları kaydetti:
"Ankara Üniversitesi olarak her iki aşının da Faz 3 çalışmalarına katıldık. Vatandaşlarımız, hangi aşıya erişirse o aşıyı yaptırmalı, bu çok önemli. Çünkü, hangi aşı olursa olsun net olarak gösterildi ki aşılar, ağır hastalığı ve ölümleri engelliyor. İngiltere'de sadece BioNTech yapılmadı, Astra-Zeneca da yapıldı. Bizim kullandığımız Sinovac aşısının yapıldığı ülkelerde de ölüm oranlarının ciddi oranda azaldığı görüldü. Bu veri bize de yansıdı, öyle ki Türkiye'de de artık 60 yaş üstünde ağır vakaları görmez hale geldik. Şu anda daha çok 40-60 yaş arasında. O nedenle, hangi aşıyı buluyorsak o aşıyı mutlaka yaptıracağız."
"Alerjik bünyelerde daha az yan etki yapan inaktif aşı Sinovac tercih edilebilir"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın vatandaşlara şu an iki aşıdan birini yaptırabileceklerine yönelik seçenek sunduğunu belirten Balık, her iki aşı üzerine üniversitede yaptıkları klinik gözlemlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu:
"Klinik gözlemlerimize göre, eğer alerjik bünyeniz varsa mRNA aşısı yerine tercihiniz varsa alerjik bünyelerde daha az yan etki yapan inaktif aşı olan Sinovac aşısını yaptırabilirsiniz. Çünkü, çalışmalarda sadece BioNTech değil diğer mRNA aşılarının daha çok reaksiyon yaptığı gözlendi. Ayrıca, mRNA aşıları, inaktif aşılara göre daha güçlü bağışıklık yanıtı yapıyor, immün sistem üzerine uyarıcı etkisi daha fazla olduğu için. Dolayısıyla, bağışıklık yanıtı zayıf olabilecek bünyeye sahip olanlar, mRNA aşısını tercih edebilir. Bunlar kim dersek, obezitesi bulunanlar, böbrek yetmezliği, şeker hastalığı olanlar, kanser tedavisi görenler veya çeşitli hastalıkları nedeniyle bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullananlar, eğer seçenekleri varsa mRNA aşısı olan BioNTech aşısını tercih edebilirler. Ancak yine onlarda da inaktif aşısının çalıştığını, işe yaradığını söylememiz lazım. mRNA aşıları tek dozdan bir hafta sonrasından itibaren bağışıklık oluşturmaya başlıyor, inaktif aşılar ise ancak ikinci dozdan 15 gün sonra belirgin bağışıklık oluşturuyor."
Balık, kanser tedavi tamamlanmış olanların tedavileri bittiğinden bağışıklık sistemlerinin toparlanmış olacağını belirterek, "Dolayısıyla bu kişiler için iki aşı arasında bir farklılık görülmez." dedi.
Prof. Dr. Balık, "İleri yaştaki kişilerde de mRNA aşıları, daha etkin görülüyor ama onlarda bazı yan etki ihtimali daha fazla oluyor." diye konuştu.
İki aşıyı yan etkileri açısından değerlendiren Balık, şunları söyledi:
"BioNTech aşısı, yan etki olarak daha fazla kendini gösteriyor. Bunlar, aşı yerinde ağrı, şişlik, ateş, vücut kırgınlığı gibi belirtiler BioNTech aşısında daha fazla görülüyor ama bunların hiçbiri risk oluşturmuyor, kişiyi ağır hastalık geçirme ve ölüm riskinden koruyor. İnaktif olan Sinovac aşısında ise bu tip yan etkiler ya olmuyor ya daha az gözüküyor."