Yalı çarpkını!

Dümeni kilitlenen yük gemisi, Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’na girdi. Tarihi yapıda büyük hasar meydana geldi. Olay sırasında evdekilerin bahçede olması büyük bir faciayı önledi. Ailenin dördüncü kuşak torunu Aslı Zeynep Ertürer, dehşet dolu dakikaları şöyle özetledi: Korku filmi gibiydi. Kıymetli eşyalarımızı kaybettik

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 09 Nisan 2018 Güncelleme 09 Nisan 2018, 00:51
Yalı çarpkını!

İÇİNDEKİLER

İstanbul'da geminin çarptığı tarihi yalının son hali, dehşetin boyutunu ortaya çıkarttı. Olay, önceki gün yaşandı. Dümeni kilitlenen Malta bandralı 225 metre boyundaki "Vitaspirit" adlı yük gemisi, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü altındaki Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'na çarptı. Çarpmanın etkisiyle 90 milyon liralık tarihi yalının ön cephesi yıkıldı. Tarihi eser niteliği taşıyan yalıda şans eseri ölen ya da yaralanan olmaması herkese rahat bir nefes aldırdı. Yalıya çarpan gemi Ahırkapı açıklarında bekletilirken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Çarpmanın etkisiyle yalıda meydana gelen hasarın çok büyük olduğu açıklandı. Ana makinenin durması sonucu dümeni kilitlenen gemiden yapılan telsiz konuşmaları ise facianın "Geliyorum" dediğini kanıtladı. Kaptanın, kılavuzun uyarısına rağmen vaktinde demir atmadığı ortaya çıktı. Tarihi kaza sırasında Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nda bulunan ailenin dördüncü kuşak torunu Aslı Zeynep Ertürer, dehşet anlarını şu sözlerle anlattı: "Korku filmi gibiydi. Kimse ne olduğunu anlamadı. Bir anda gemi binanın yükseğinde bir noktada olduğu için biz bahçeye inene kadar girmişti. Sonrası bizim için de psikolojik olarak karanlık. Tamamen bizim kuşaklardır korumaya çalıştığımız birinci sınıf tarihi eser bugün yok. Hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak. Hâlihazırda yaşadığımız bir yalı. Dün buradaydık. Ben buradaydım, Allah'tan ailem yoktu. Yatak odalarımızın ve salonumuzun olduğu yere girdi ve öğle saatleriydi. Ailem burada olsaydı ne olurdu? Düşünmek istemiyorum. 200 yaşında bir yalı. Dışı bir şekilde çözülür ama içinde korumaya çalıştığımız kıymetli birçok şeyi kaybetmiş durumdayız."



​'HUKUKİ SÜREÇ BAŞLADI'
Yalı sahibi ailenin avukatı Nazlı Selek, tarihi kazayla ilgili hukuki sürecin başladığını söyledi. Yalıda bulunan değerli eşyaların tespitinin yapıldığını belirten Selek, "İstanbul Teknik Üniversitesi'nden gelen uzmanlar, evin ön tarafına girilmemesi gerektiğini söylediği için oradaki eşyaları kurtaramıyoruz. Anıtlar Kurulu'ndan izin almadan işlem yapmamız da yasak" dedi. Yalının birinci derece tarihi eser niteliği taşıdığını anımsatan Selek, şöyle devam etti: "Kurtarılabilecek eşyaları çıkarmaya çalıştık ancak büyük bir kısmına ulaşamıyoruz. Yalı ve içindeki eşyalar 200 yıllık. Hekimbaşı Salih Efendi'nin odasındaki özel eşyaları hepsi perişan olmuş durumda."



Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nda Sahil Güvenlik denizden, zabıta ekipleri de karadan çalışmalarını sürdürüyor. Çarpmanın etkisiyle yalıdaki antika eşyalar ve tablolar zarar görürken, incelemeler devam ediyor.

BOĞAZ PROBLEMİ
Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'na gemi çarpması değil, çarpan gemide Türk kılavuz kaptan olması şaşırtıcıydı. Kaza, kafalarda soru işareti bıraktı. Boğaz'ın Karadeniz girişi, Marmara çıkışına göre yaklaşık 40 santim yüksektir. Su, üstten Marmara'ya çok hızlı akar. Dipten akış ise tuzluluk farkından dolayı Marmara'dan Karadeniz'e doğrudur. Bu akış çok karmaşık ve düzensizdir. Bu yüzden bazı yerlerde girdaplar oluşturmaktadır. Dolayısıyla Boğaz'ı iyi bilmeyen kaptanlar, İstanbul halkı için çok büyük tehlikeler doğurmaktadır. (TAYFUN ER)

güvenlik zafiyeti
Deniz Arama ve Kurtarma Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Umur Zamanoğlu, yalıda meydana gelen hasarın çok büyük boyutlarda olduğunu söyledi. Boğazlar sözleşmesi gereği kılavuz kaptanın istediği manevrayı yapamadığını söyleyen Zamanoğlu, "Boğazlar sözleşmesi nedeniyle emniyet ve güvenlikte maalesef bu tarz zafiyetler vermek durumunda kalıyoruz" dedi.