Başka yerlere, başka toplumlara layık görülen zillet politikası bizim gibi binlerce yıllık devlet geleneği, medeniyet birikimi olan bir millete uymaz. Biz gerekirse baş veren, ama baş eğmeyen bir milletiz. İşte 15 Temmuz bu kararı açık ve net bir şekilde tüm dünya ilan edişimizin sembolü olduğu için tarihi bir dönüm noktasıdır. Aslında böyle müstesna bir topluluk önünde bu konuyu açmak istemezdim. Fakat ülkeme ve milletime haksızlık yapıldığında, hele hele saldırıldığında susmayı kendime yakıştıramıyorum. Türkiye yakın zamanda verdiği bir notayla uzun süredir Almanya'da oldukları bilinen, mahkemelerimiz tarafından da haklarında arama kararı verilen FETÖ üyesi savcıların yakalanarak ülkemize iadesini talep etmiştir. Almanya Adalet Bakanı, FETÖ üyesi savcıların kesinlikle iade edilmeyeceğini söylemiştir. Bakana göre, Türkiye ile Almanya arasındaki adli yardımlaşma sadece ağır suçları kapsıyormuş, siyasi gerekçeler bunun dışında kalıyormuş. Üstelik Alman Bakan terör örgütlerini destekleyen gazetelere yönelik operasyonları kastederek gelişmeleri kaygıyla izliyormuş. Şimdi biz de Almanya'nın bu yaklaşımını ve onun ürünü olan uygularımı kaygıyla, hatta dehşetle izliyoruz. TERÖRÜN ARKA BAHÇESİ
Ey Almanya, Sayın Merkel'e ben 4 bin dosya verdim. Sonra İstanbul'daki son görüşmemizde, 'Sayın Şansölye 4 bin dosya (MİT'in hazırladığı) vermiştim bu teröristlerle alakalı' diye sordum. Verdiği cevap enteresandı. 'O dosyaların sayısı 4 bin 500 oldu' dedi. 'Demokratik bir ülkenin terör örgütü olarak kabul ettiği bu örgütün mensuplarını korumasını ben hala anlamakta zorlanıyorum' dedim. Bize akıl veriyorlar, endişeleniyoruz diyorlar. Almanya, sizin bu duruşunuzdan biz endişeleniyoruz. Siz şu anda teröre çanak tutuyorsunuz. Terör belası bilesin bumerang gibi gelecek sizi de vuracaktır. Türkiye olarak bizim sizden bir şey beklentimiz yok. Ama siz teröre yataklık yapmaktan dolayı tarih boyunca anılacaksınız. PKK, DHKP-C, FETÖ gibi terör örgütlerinin mensuplarına yıllardır kol kanat geren Almanya'nın şimdi de ısrarla FETÖ'nün arka bahçesi haline dönüşmesinden biz de endişe ediyoruz. Terör örgütleri akrep gibidir. Eninde sonunda kendini taşıyanı da ısırır. Şayet Almanya FETÖ'nün terör örgütü olduğu konusunda şüpheleniyorsa, buyursunlar, ülkemize gelsinler. 15 Temmuz'da bombalanan Meclisimizi, Özel Harekat'ı gezsinler, görsünler. Hala hastanelerde yatan gazilerimizle konuşsunlar. Bizim iç hukukumuz kimseyi ilgilendirmez. Anayasamız, yasalarımız neyi emrediyorsa, onu yapıyoruz. Alman Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın, Meclis'in emniyet teşkilatının bombalandığını, Berlin'in, Hamburg'un sokaklarının tanklarla, helikopterlerle ateş alındığını bir hayal etsinler. Eğer hala FETÖ'yü terör örgütü olarak kabul etmezlerse anlarız ki niyetleri başkadır.TERÖRİSTE KUCAK AÇIYORLAR
PKK, FETÖ, DEAŞ ile ırkçı örgütlerle mücadele etmek yerine başka ülkelerin milli güvenlik hassasiyetlerini hiçe sayarak teröristlere kucak açan Almanya'nın akıbetini hiç de hayırlı görmüyorum. Şu anda teröristlerin barındığı önemli ülkelerden birisi haline gelmiştir Almanya. Bu kadar açık konuşuyorum.İÇ HUKUKUMUZ KİMSEYİ İLGİLENDİRMEZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları, Almanya'da yankı buldu.
