Musul resti!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küstahça konuşan Irak Başbakanı İbadi’ye tepki gösterdi: Haddini bil... Cerablus’ta ve Rai’de olduğu gibi Musul’a da yapılacak operasyona aynı anlayışı ortaya koyacağız.
Giriş Tarihi:
Irak'ın İngiliz vatandaşı olan ve başbakanlık koltuğunda oturan İbadi, Türkiye hakkında küstah açıklamalar yaptı. Dolmabahçe Sarayı'nda, Avrasya İslam Şurası'nın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İbadi'ye gereken cevabı verdi:
DEAŞ'ı Cerablus'tan da Rai'den de attık. Şimdi güneye doğru bu DEAŞ'ı, PYD'yi sürüklüyoruz. ABD'ye dedik ki Münbiç'te PYD ve YPG olmayacak. Buranın yüzde 90-95'i Arap, buraya niye YPG'yi sokuyorsunuz? Söz vermelerine rağmen tutmadılar. Kendi planımızı kendimiz uyguluyoruz. Musul'da yapılacak operasyonlara da aynı anlayışla olacak...
Bana şimdi hakaret ediyor. Sen benim muhatabım değilsin. Biz bildiğimizi okuyacağız. Kim bu, Irak'ın başbakanı... Önce haddini bil. Şu anda kendileri Başika üssünü kurmamız için bizlere talepleri var. Bunların canlı kayıtları var.
Şimdi diyor ki Başika'dan çekilin. Türk ordusu sizden talimat almaz.
15 Temmuz'da yaşanan darbe girişimin ardından bu toplantının yapılıyor olması önemli. Darbe girişiminde bulunanların kendilerini dini bir cemaat, liderlerini sözümona mehdi olarak görüyor olmaları... Adeta çift kişilikli bir hayat sürmeye iten sonunda millete silah doğrultacak sebepleri tahlil etmeliyiz.
FETÖ olarak adlandırdığımız yapı hem itikadi sapkınlığıyla hem de eğitim ve ticaret odaklı örgütlenmesiyle Müslümanlar açısından DEAŞ kadar büyük bir tehdit.
Şaibeli kaynakları olan, ümmeti parçalamak için çalışan, gerçek yüzü görülemeyen bir fitne hareketi.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan terör eylemlerinde ölenlere bakıyorsunuz Müslüman, öldürülen Müslüman. Öldüren Allahu Ekber diyerek öldürüyor, ölen Allahu Ekber diyerek son nefesini veriyor.
Mezhepçilik fitnesi İslam dünyasına müdahalelere kapı açan önemli bir gerekçeyi oluşturuyor. Irak'ta, Suriye'de, Yemen'de, Lübnan'da, Türkiye'de aynı oyun oynandı, oynanıyor. Burada bir kez daha tekrarlıyorum. Benim Sünnilik, Şiilik diye bir dinim yoktur. Dinim İslam'dır.
El Kaide, DEAŞ, Boko Haram gibi örgütler kendilerine alan açıyor.
İslam dünyası kendi içinde birlik olsa, sorunların çözümünü çatışmalarda değil, istişarede, saygıda, hoşgörüde arasalar bu terör örgütleri asla varlık gösteremezler. Bu örgütlerin aynı zamanda proje yapılar yani küresel odaklara bağlı olduklarını biliyoruz.
11 Eylül 2001 tarihinde yaşanan terör saldırıları sonrasında başlayan İslam karşıtlığı, daha açık ifadesiyle Müslüman düşmanlığı etkisini artırarak maalesef devam ediyor.

DEAŞ'ı Cerablus'tan da Rai'den de attık. Şimdi güneye doğru bu DEAŞ'ı, PYD'yi sürüklüyoruz. ABD'ye dedik ki Münbiç'te PYD ve YPG olmayacak. Buranın yüzde 90-95'i Arap, buraya niye YPG'yi sokuyorsunuz? Söz vermelerine rağmen tutmadılar. Kendi planımızı kendimiz uyguluyoruz. Musul'da yapılacak operasyonlara da aynı anlayışla olacak...
Bana şimdi hakaret ediyor. Sen benim muhatabım değilsin. Biz bildiğimizi okuyacağız. Kim bu, Irak'ın başbakanı... Önce haddini bil. Şu anda kendileri Başika üssünü kurmamız için bizlere talepleri var. Bunların canlı kayıtları var.
Şimdi diyor ki Başika'dan çekilin. Türk ordusu sizden talimat almaz.
15 Temmuz'da yaşanan darbe girişimin ardından bu toplantının yapılıyor olması önemli. Darbe girişiminde bulunanların kendilerini dini bir cemaat, liderlerini sözümona mehdi olarak görüyor olmaları... Adeta çift kişilikli bir hayat sürmeye iten sonunda millete silah doğrultacak sebepleri tahlil etmeliyiz.
FETÖ olarak adlandırdığımız yapı hem itikadi sapkınlığıyla hem de eğitim ve ticaret odaklı örgütlenmesiyle Müslümanlar açısından DEAŞ kadar büyük bir tehdit.
Şaibeli kaynakları olan, ümmeti parçalamak için çalışan, gerçek yüzü görülemeyen bir fitne hareketi.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan terör eylemlerinde ölenlere bakıyorsunuz Müslüman, öldürülen Müslüman. Öldüren Allahu Ekber diyerek öldürüyor, ölen Allahu Ekber diyerek son nefesini veriyor.
Mezhepçilik fitnesi İslam dünyasına müdahalelere kapı açan önemli bir gerekçeyi oluşturuyor. Irak'ta, Suriye'de, Yemen'de, Lübnan'da, Türkiye'de aynı oyun oynandı, oynanıyor. Burada bir kez daha tekrarlıyorum. Benim Sünnilik, Şiilik diye bir dinim yoktur. Dinim İslam'dır.
El Kaide, DEAŞ, Boko Haram gibi örgütler kendilerine alan açıyor.
İslam dünyası kendi içinde birlik olsa, sorunların çözümünü çatışmalarda değil, istişarede, saygıda, hoşgörüde arasalar bu terör örgütleri asla varlık gösteremezler. Bu örgütlerin aynı zamanda proje yapılar yani küresel odaklara bağlı olduklarını biliyoruz.
11 Eylül 2001 tarihinde yaşanan terör saldırıları sonrasında başlayan İslam karşıtlığı, daha açık ifadesiyle Müslüman düşmanlığı etkisini artırarak maalesef devam ediyor.
