Volkswagen Almanya’da ilk kez fabrika kapatıyor
Çinli üreticilerle artan rekabet, Avrupa’da düşen talep ve elektrikli araçlara geçişin yavaşlamasıyla zorlanan Volkswagen, Almanya’daki Dresden tesisinde araç üretimini durdurma kararı aldı. Şirket, 88 yıllık tarihinde ilk kez ülkedeki bir üretim tesisini kapatmış olacak.
Volkswagen, küresel pazarlarda yaşanan daralma ve artan maliyet baskısı nedeniyle Almanya'daki Dresden fabrikasında araç üretimini yarın itibarıyla durduracak. Karar, Çinli üreticilerle sertleşen rekabet, Avrupa pazarındaki zayıf talep ve elektrikli araçların beklenenden daha yavaş benimsenmesinin şirket üzerindeki etkileri çerçevesinde alındı.
Volkswagen fabrikasına kilit vuruyor, AA
35 BİN ÇALIŞANIN İŞTEN ÇIKARILMASI ANLAŞMA YAPMIŞTI
Şirket, 2024 yılında Almanya'da 35 bin çalışanın işten çıkarılması ve kapasitenin azaltılmasını öngören bir yeniden yapılanma planı kapsamında iş konseyi ve sendikalarla anlaşmaya varmıştı. Bu anlaşma doğrultusunda, Saksonya eyaletinin başkenti Dresden'deki üretim tesisinin yıl sonuna kadar kapatılması kararlaştırılmıştı.
Volkswagen fabrikasına kilit vuruyor, AA
ÇİN PAZARINDAKİ ZAYIF SATIŞLARI ETKİLİ OLDU
Dresden fabrikasının kapanışı, Volkswagen'in Çin pazarındaki zayıf satışları, Avrupa'da düşen talep ve ABD'nin uyguladığı gümrük vergilerinin ihracat üzerindeki baskısıyla birlikte nakit akışı sorunları yaşadığı bir döneme denk geldi. Şirketin önümüzdeki beş yıl içinde yaklaşık 160 milyar avroluk yatırımı finanse etmesi gerektiği belirtiliyor.
Volkswagen fabrikasına kilit vuruyor, AA
200 BİNDEN AZ ARAÇ ÜRETİLDİ
2002 yılında üretime başlayan Dresden fabrikasında bugüne kadar 200 binden az araç üretildi. Volkswagen, tesisi kuruluş döneminde markanın teknolojik ve tasarımsal gücünü yansıtan bir "amiral gemisi" olarak konumlandırmıştı. Fabrikada ilk olarak Phaeton, daha sonra ise ID.3 modeli üretildi. Ancak bu modeller, markanın küresel başarısına beklenen katkıyı sağlayamadı.
Dresden tesisinin kapatılması, Volkswagen'in Çin kaynaklı yoğun rekabet, ABD gümrük vergileri, Almanya'daki yüksek enerji maliyetleri, bürokratik engeller ve geniş çalışan haklarının oluşturduğu mali baskı ortamında ayakta kalabilmek için attığı sınırlı ancak sembolik bir adım olarak değerlendiriliyor.