The Economist kapaklarıyla dünyaya ne mesaj veriyor? Prof. Dr. Kerem Alkin'den dikkat çeken tespitler

Koronavirüs kabusu dünyayı esir alırken, ekonomiler de büyük sallantı içinde. Bir yandan devletler salgını bir an önce durdurmanın planlarını yaparken, bir yandan da uluslararası medya organları salgın üzerinden dünyaya farklı şekillerde haber akışı sağlıyorlar. Peki dünyanın en çok takip edilen yayınlarından biri olan The Economist dergisi, kapaklarıyla dünyaya ne mesaj veriyor? İşte Prof. Dr. Kerem Alkin'in çarpıcı tespitleri...

Giriş Tarihi 24 Mart 2020, 18:12 Güncelleme 24 Mart 2020, 18:34
The Economist kapaklarıyla dünyaya ne mesaj veriyor? Prof. Dr. Kerem Alkin’den dikkat çeken tespitler

İÇİNDEKİLER

Coronavirüsü küresel sistemi her anlamda tehdit etmeye devam ediyor. Başta insan hayatını tehdit eden salgın ülkelerin ekonomilerini ve insanların sosyal yaşamını da tehdit eder hale geldi. Prof. Dr. Kerem Alkin, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla The Economist dergisinin haftalık kapak konularının verdiği mesajları yorumladı.

İşte o tweetler;

Hiç şüphesiz, #Koronavirüs salgını milyarlarca insanın yaşamında önemli değişikliklere yol açacak. Bu salgının hem bireysel, hem de iş yaşamımıza köklü etkileri olacak. Bu süreç sonrasında, sosyal izolasyondan 'kaynaşmalar'a geçiş zaman alacak. İşletmeler, şirketler detaylı planlamalarına, uzaktan çalıştırma, nakit yönetimi, kriz yönetimi mekanizmaları boyutunda pek çok yeni modül ekleyecek. #Dijitalleşme daha da hız kazanacak. Bu nedenle,yazılım ve donanım şirketlerinin de ötesinde, esas dijital platformlar üzerinden insanların ihtiyaçlarına detaylı 'çözümler' üreten şirketler, daha da 'vazgeçilmez' hale gelecekler.

Gücüne güç katan e-ticaret, e-ihracat, e-perakende ve e-paylaşım ekonomisi şirketlerine yönelik tüketici kaygıları ve hükümetlerin ağır düzenlemelerine rağmen, #tech's lerin yükselişi durdurulamayacak.

Gelin, TheEconomist in yılbaşından bu yana ki kapaklarını inceleyelim.

The Economist'in 4 Ocak kapağı, Çin virüs salgınını dünyadan saklamaya çalışırken, Çin ile ABD bazlı "Yeni Küresel Kutup Ayrışması"nı inceliyordu. 11 Ocak Kapağı, ABD'nin 'Kasım Süleymani' operasyonunu "Mükemmel bir çözüm mü; delilik mi" diye ele almıştı. Peki, bu operasyonu, 29 Şubat'ta ABD ile Taliban'ın Afganistan'da anlaşmaya varmasına bağlamalı mıyız? 18 Ocak kapak konusu "ev sahibi olmanın batılı ekonomilerin en büyük ekonomi politikası hatası olduğuna değiniyordu. Yani, 'artık paranızı, taşa, betona değil, yeni yükselen değerlere yatırın' mesajı. 25 Ocak'ta bu defa konu 'Keşmir'di ve "Toleranssız Hindistan". Hindistan, ülkesindeki Müslümanlara yönelik politikası ve Keşmir sorununda kabahatli mi? Evet. Ama,Hindistan aynı zamanda küresel müesses nizamın dikte etmeye çalıştığı politikaları,'küresel oyun'u da elinin tersiyle iten bir ülke. Tıpkı Türkiye gibi. E,bizde arada sırada 'kapak'lardan nasibimizi alıyoruz. Peki, bu durum Türkiye ve Hindistan'ı 'bağımsız, tam egemen politika'dan vazgeçirebiliyor mu? Asla!

"Bugün, tüm dünya şirketleri neredeyse çalışanlarının tümünü 'uzaktan yönetme'yi öğrenmeleri ve buna göre organize olmaları gerekiyor."

1 Şubat'taki kapak "Çin'in Koronavirüsle Mücadelesi"ydi. 8 Şubat kapağında ise, henüz dünya bir ağır küresel salgınla karşı karşıya olduğunun henüz tam farkında değilken, şirketlerin ceo ve patronlarına verilen mesaj "muazzam bir güce artık ulaşmış olduğunuzu zannetseniz de artık şirketlerinize tümüyle hakim olamayacağınız yeni bir dünya geliyor. Bugüne kadar bildiğiniz yönetim stratejilerinizi unutun'du. Bugün, tüm dünya şirketleri neredeyse çalışanlarının tümünü 'uzaktan yönetme'yi öğrenmeleri ve buna göre organize olmaları gerekiyor. 15 Şubat kapağı, koronavirüs ile ne yaşacağını henüz bilmeyen ve küresel müesses nizama rağmen #Brexit kararı alan İngiltere'ye "Birleşik İrlanda" mesajıydı.Yoksa, hatalı politikalar İngiltere'nin Kuzey İrlanda'yı kaybetmesi anlamına gelecekti? "Brexit"i destekleyen Kraliçe'ye mesaj mı?



Koronavirüs bir küresel salgına dönüşme yolunda hızla ilerlerken, 22 Şubat kapağı,ülkelerin kamu otoritelerinin düzenlemeleri ve tüketici hassasiyetlerine rağmen, teknoloji şirketlerinin değer artışını ve önlenemez yükselişini inceliyordu. Ne tesadüf ki,bir hafta sonraki kapak yani Koronavirüs ün artık küresel bir mesele olduğuna işaret eden 27 Şubat kapağı, bir önceki 22 Şubat kapağında işlenen küresel teknoloji şirketlerine bugünlerde muazzam boyutta duyulan ihtiyacın ana sebebini oluşturan küresel salgına işaret ediyordu.

7 ve 14 Mart kapakları ise, ülkelerin koronavirüs küresel salgınına karşı ortaya koydukları tedbir ve ekonomik mücadele paketlerini masaya yatırıyordu. 19 Mart kapağı ise, küresel salgın nedeniyle, 'dünya' denilen 'dükkan'ın kapandığına. Uluslararası medyadaki konuların kronolojisine hep dikkat edin!