Washington Post, seçime doğru mitinglerinin hızını artıran Erdoğan'ın son bir yılda ekonomik desteklerle yatıştırdığı dev ve sadık bir taraftar kitlesine sahip olduğunu da vurguladı.
Muhalefet bloğunun adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun önceki seçimlerde Erdoğan'ın AKP'sine karşı başarısız olduğunu hatırlatan gazete, Millet İttifakı'nda Türkiye'nin kavgacı olmalarıyla ünlü milliyetçi, İslamcı, laik ve liberal muhalif partilerin yer aldığını aktardı.
'Seçim Avrupa ve NATO için ne anlama geliyor?' sorusunu yönelten Washington Post, haberinde ABD-Türkiye ilişkilerine hiç değinmedi ve Türkiye'de kurulacak sandıklardan çıkacak sonucun en sıkı şekilde takip edileceği ülkeyi yazdı. "Belki de Avrupa'da hiçbir ülke Türkiye seçimlerini İsveç kadar yakından izlemeyecek" yorumunu yapan Sarah Dadouch, Ankara'nın geçen ay Finlandiya'nın ittifaka girişine onay verdiğini ve Rusya-NATO arasındaki kara sınırını iki katına çıkardığını hatırlattı, Başkan Erdoğan'ın terör örgütü PKK'ya destek veren İsveç'e ise kırmızı ışık yaktığını belirtti.
Türkiye'nin halihazırdaki Avrupa Birliği ilişkilerine değinen Washington Post, sözü Suriye'ye getirdi. Türkiye'nin en uzun kara sınırına sahip olduğu güney komşusundaki iç savaştan kaçan 4 milyonu aşkın Suriyeliye ev sahipliği yaptığını belirten gazete, göçmen konusunun seçimdeki ağırlığına dikkat çekti.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimine de değinen Washington Post, Türkiye'nin acil bir şekilde arabuluculuğa soyunduğunu, ardından tahıl koridoru anlaşmasına ev sahipliği yaptığını yazdı. Erdoğan'ın Rusya ve Ukrayna'ya karşı dengeleyici bir eylemleriyle tanındığını kaydeden Washington Post, Ankara'nın Batı tarafından Moskova'ya uygulanan yaptırımlara katılmaya direndiğini, bir yandan da Kiev yönetimine silahlı insansız hava aracı sattığını hatırlattı.
CNN ise seçim sonrasında neler olabileceğine yönelik analizlerde bulundu. Gazete, özellikle İsveç-NATO meselesi ile Rusya-Ukrayna savaşı üzerinde durdu.