Amerikan CBS News kanalı, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile 21 Eylül'de yaptığı röportajın tamamını yayımladı.
İSRAİL GERİ ÇEKİLMELİ
Şara, İsrail'in Suriye üzerindeki egemenlik ihlallerine ilişkin açıklamasında, işgalci güçlerin Suriye'de 8 Aralık 2024'ten sonra ilerlediği tüm noktalardan çekilmesi gerektiğini belirtti.
Şara, Suriye'nin "mevcut hükümetin Şam'a gelmesinden bu yana İsrail'e yönelik hiçbir provokasyonda bulunmadığını" belirterek, İsrail de dahil olmak üzere hiçbir komşu devleti tehdit etmek için bir platform olmayacağını vurguladı.
CBC News'in Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile röportajından (Takvim.com.tr)
YA BEYAZ SARAY'IN ARKA BAHÇESİ BOMBALANSAYDI!
İsrail'in Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı iki kez bombaladığını söyleyen Şara, saldırıları "siyasi bir mesaj değil, bir savaş ilanı" olarak nitelendirerek, "Ya Beyaz Saray'ın arka bahçesi bombalansaydı, Amerika 20 yıllık bir savaşa girmez miydi?" diye sordu.
İsrail'in "askeri güce dayalı tekrarlanan provokasyonlar" yoluyla Suriye'yi bir çatışma döngüsüne çekmeye çalıştığını savunan Şara, bu politikanın devam etmesinin, ABD müttefiklerini "İsrail'in eylemlerinin bölgede yarattığı riskler nedeniyle alternatif aramaya" itebileceğini de sözlerine ekledi.
İşgalci İsrail Suriye Genelkurmay Karargahını yönelik hava saldırısından bir görüntü(Takvim.com.tr)
İsrail'in iddia ettiği güvenlik kaygılarını sahadaki uygulamalarıyla karşılaştıran Şara, "Güvenliği için endişelenmesi gereken tarafın İsrail değil, Suriye olduğunu belirterek, Suriye hava sahasının günlük olarak ihlal edilmesine ve askeri ve sivil tesislere saldırılara" dikkat çekti. Şara ayrıca, kuzeyi veya güneyi koruma bahanesinin, bu politikaların yol açtığı acıya rağmen gülünç bir gerekçe olduğunu söyledi.
Kendini korumak için bombalamaya güvenen herhangi bir ülkenin dünyayı kaosa sürükleyeceği uyarısında bulunan Şara, "Eğer herhangi bir devlet sırf endişe duyduğu için bir başkasını bombalama hakkına sahip olsaydı, Rusya'nın Ukrayna'ya, Çin'in Hindistan'a girmesi haklı olur muydu? Dünya bu kadar basit işlemiyor, saygı duyulması gereken uluslararası hukuk ve normlar var." dedi.








