KENDİMİ YAKARIM
Irmak hemen ABD'deki dostundan 35 bin dolar borç istedi. Para gelince de bisikletiyle tırmanışa geçti. Ama yetkililer bisiklete geçit vermeyince çılgın Türk, "Kendimi yakarım" dedi. Amacına ulaşan Irmak'ın Kamp 4'e kadar gitmesine izin verildi. Çılgın Türk, 7 bin 900 metrelik Kamp 4'e bisikletini çıkardı. Ardından bisikletsiz tırmanışa geçen gözü kara Türk, 19 Mayıs'ta zirveye yaklaştı. Ama Irmak, 8 bin 848 metrelik zirveye 250 metre kala oksijensizlikten bayıldı.
EKSİ 40'TA 8 SAAT
İşte bu sırada Irmak'ın imdadına, 1 gün önce tanıştığı İsrailli dağcı Nadev Ben Yehuda (24) yetişti. Yehuda "Everest'e tırmanan en genç İsrailli dağcı unvanını" almak yerine insanlığı seçti ve Irmak'ı kurtardı. İsrailli dağcı, eksi 40 derece soğuk ve saatte 200 kilometre hızla esen rüzgara rağmen Türk dostunu sırtında 8 saat taşıyıp hastaneye yetiştirdi.
TEPESİ MEZARLIK
Çin-Nepal sınırındaki Everest'in tepesi, adeta mezarlık. Zira 1953'te ilk kez zirveye çıkan dağcıların pek çoğu ölümle burun buruna geldi. 1953'ten bu yana 216 dağcı öldü. Bunlardan 150'sinin cesedi ise zirveden alınamadı.
ETRAFINDA 4 CESET VARDI...
Ölümden dönen Irmak, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Bisikletimle dağın Kamp 4 adı verilen durağına ulaştım. 11 saatte de Kamp 4'ten zirveye kadar tırmandım. Zirvede rüzgarın durmasını beklerken bilincimi kaybettim. Daha sonra Ben Yehuda'nın sesiyle kendime geldim. Ben Yehuda 'Aydın, Aydın kardeşim, orada mısın?' diye sesleniyordu. Etrafımda 4 ceset vardı. Yarı baygın uyanıp ona 'Beni bırak sen git' dedim. Ama o gitmedi. Kendi hayatını feda edip beni kurtardı. İsrail ile Türkiye arasındaki kriz umrumda değil. Artık Nadev'in hem ABD'de hem de Türkiye'de bir ailesi var. Şimdi tek hayalim, canımı kurtaran dostum Nadevle yeniden Everest Dağı'na tırmanmak..."
Hasan AY
