Fenerbahçe'nin Feyenoord zaferini spor yazarları değerlendirdi! "Konsantrasyon"

UEFA Avrupa Şampiyonlar Ligi 3. Eleme Turu rövanş mücadelesinde Feyenoord işe karşılaşan Fenerbahçe, 2-1'in rövanşında 1-0 geriye düşmesine rağmen rakibini 5-2 yenerek play-offlara yükseldi. Sarı lacivertlilerin bu turdaki rakibi Benfica oldu. Jose Mourinho ve öğrencilerinin elde ettiği zaferi spor yazarları yorumladı. İşte o yorumlar...

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Fenerbahçe'nin Feyenoord zaferini spor yazarları değerlendirdi! "Konsantrasyon"

Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'nde çok önemli bir eşiği atlamayı başardı. Kanarya, Hollanda temsilcisi Feyenoord'u muhteşem geri dönüşüyle eledi.

5 GOLLÜ RESİTAL

Watanabe'nin golüyle 1-0 yenik duruma düşen Jose Mourinho'nun öğrencileri Archie Brown ile beraberliği yakaladı. Jhon Duran takımını öne geçirdi ve ilk yarı 2-1 sona erdi. İkinci devrede Fred farkı ikiye çıkardı ve Youssef En-Nesyri 4. golü atan isim oldu. Japon stoper, konuk ekibi umutlandıracak ikinci sayıyı da kaydederken fişi Anderson Talisca çekti.

YENİ RAKİP BENFICA

Şampiyonlar Ligi'nde Feyenoord'u saf dışı bırakan Fenerbahçe, play-off turunda Benfica ile eşleşti. İlk maçı Kadıköy'de oynayacak olan Kanarya, 19-20 Ağustos ve 27-27 Ağustos tarihlerinde sahaya çıkacak. Rakibini elemesi halinde lig aşamasına kalacak.

SPOR YAZARLARI YORUMLADI

Elde edilen zafer, medyada büyük bir coşkuyla karşılanırken spor yazarları karşılaşmayı, oyuncuları ve takımın performansını değerlendirdi.

İşte o yorumlar...

İLKER YAĞCIOĞLU: DEVLER LİGİ'NE 1 ADIM KALDI

İlk maçın ardından Fenerbahçe turu geçer demiştim. Sarı-Lacivertliler beni yanıtmadı ve çok iyi bir skorla play-off'a kaldı. Mourinho, 3-4-1-2 dizilişle sahaya çıkarak çift forvetle başladı. Fakat bu ikiliye çok fazla destek gelmeyince istenilen pozisyonlar üretilemedi. Başa baş giden ve yüksek tempoda oynanmayan bir oyun vardı.

Rakibin duran toptan attığı golle de kendimize geldik. İlk yarının sonlarında 2 gol bulmak, takımı kendine getirdi.
Fred'in harika golüyle de turu cebimize koyar gibi olduk. Ama ondan sonraki dakikalar kabul edilecek gibi değildi. Tamamen savunmaya çekildik. Ayağımızda hiç top tutamadık. Hocanın Duran'ın yerine Talisca'yı almasıyla da resmen sahada 10 kişi kaldık. 70'ten sonra topla oynama oranı yüzde 80'e yüzde 20 Feyenoord lehineydi.

Bu da maçın son bölümünün nasıl oynandığını gösteren önemli bir istatistik. En bunaldığımız anlarda Brown'ın hücuma harika katılımı ve Nesyri'ye yaptığı asistle turu cebimize koyduk derken yine aynı şey oldu. Savunma yapmayı bırakın ceza sahası içine gömülerek atakları karşılamaya çalıştık.

Ama futbolun cilvesi bu olsa gerek. Takımın en kötüsü Talisca 5. golü atarak Feyenoord'un ipini çekti. Szymanski ve Amrabat'ı beğendim. Brown turu getiren isimlerin başında yer aldı.

Nesyri ve Duran ikilisi de gerekli desteği görürse çok gol atacaklarının sinyalini verdiler. Sonuçta 2008'den beri özlem duyulan Devler Ligi'ne bir adım kaldı. Darısı Benfica maçlarının başına.

MUSTAFA ÇULCU: AYARLARINA DÖNMÜŞ

Fenerbahçe'nin ilk maçın ikinci yarısında başlattığı yüksek tempo, iştahla, baskılı ve coşkulu futbolu, akşam ilk dakikadan itibaren oynayınca; Feyenoord neye uğradığını şaşırdı. Sol kanadı kullandıkça çok etkili oldular, pozisyonlar buldular. Önde baskı her pozisyonda yapılan pres, bu isteğe arzuya can dayanamazdı ki öyle de oldu. Brown'un beraberlik golü sonrası ekran bir an Feyenoord'lu Lotomba'yı gösterdi, yüzündeki ifade ''Biz buradan çıkamayız, tur bileti alamayız'' diyordu ve gelen goller bunu gösterdi. Yedikleri üçüncü golden sonra çok risk aldılar, çok yüklendiler lakin Fenerbahçe, göz kamaştıran akıl dolu futbolu ve farklı galibiyetiyle turu geçmeyi bildi. Ancak son düdüğe kadar konsantrasyon düşmemeli.

İstvan Kovacs, 41 yaşında ve çok iyi kariyere sahip üst düzey bir hakem. Geçen sezon yönettiği Şampiyonlar Ligi finali ile ayakları yerden kesilmişti. Sonrasında Dünya Kulüpler Kupası'nda yönettiği PSG-A.Madrid maçında 2 VAR müdahalesi yedi ve hakemlik egosuyla A.Madrid'li Lenglet'yi çift sarı karttan ihraç edince Collina kendisini bir maçla Amerika'dan eve gönderdi. Bu akşam gördük ki Kovacs eski fabrika ayarlarına dönmüş. Maçta son derece ciddi, dikkatli, sakin ve kararlıydı. En-Nesyri'nin golü çıplak gözle değil gibi gözükse de VAR'dan ofsayt çıktı. Teknolojiye ve tecrübeli VAR hakemi İtalyan Daniel Chiffi'ye güvenmek zorundayız. Kaleci İrfan Can'ın topu eline aldığı pozisyonun öncesinde Ueda'nın eline gelen topta hakem düdük çalmadı, seken top Amrabat'a geldi o da oyunu oynattı. İrfan Can hatalıydı. Kart olmaz serbest vuruş yeterli. Fred'e yaptığı centilmenlik dışı eylemde Borges'e çıkan sarı yeterli, kırmızı olmaz.

En-Nesyri'nin golü çıplak gözle değil gibi gözükse de VAR'dan ofsayt çıktı. Teknolojiye ve tecrübeli VAR hakemi İtalyan Daniel Chiffi'ye güvenmek zorundayız. Kaleci İrfan Can'ın topu eline aldığı pozisyonun öncesinde Ueda'nın eline gelen topta hakem düdük çalmadı, seken top Amrabat'a geldi o da oyunu oynattı. İrfan Can hatalıydı. Kart olmaz serbest vuruş yeterli. Fred'e yaptığı centilmenlik dışı eylemde Borges'e çıkan sarı yeterli, kırmızı olmaz.

GÜRCAN BİLGİÇ: KADIKÖY RUHU

Değişim ile başlamak, taraftarın – camianın üstündeki "umutsuzluk" bulutlarını dağıtmaları gerekiyordu. Düşüncesine maça gidenlere, "Bitmeden protesto yapmayın" çağrıları vardı. Yani; bitince yapabilirsiniz. Oyun, çaba veya futbolun cilveleri umurunda değil kimsenin… Ya yenip; turu geçecekler, ya da tribünlerin öfkesini yaşayacaklar. Bu baskının üstüne bir de "garip" gol eklendi. Fenerbahçe hücum ederken, sahipsiz topu eliyle düzeltti kaleci İrcan Can… Hakem düdük çalmamış, ayağıyla da çok rahat kontrol edebilirdi. Ama dedik ya, maça değil arenaya çıkmışlardı. Kimsenin aklı başında değil. Devreyi 2-1 bitiren gollerle birlikte maç "güvenli alana" geldi. Tribün mırıldanmaları, "Bu takım yapar" fikrine kavuştu. Sinerji sahaya da yansıdı, iyi başladılar ikinci yarıya. Fred'in değme forvetleri kıskandıran plasesiyle, ikinci maç başladı. Artık tur Fenerbahçe'deydi, ama top Feyenord'da… Mourinho'nun takımı çekildi kendi sahasına, verdi pozisyonları rakiplere.

İlk goldeki büyük hatasını düzeltti, iki net pozisyonu engelledi. Tartışılan Symanski, Archie Brown ile birlikte maçın kahramanları oldular. Gollere imzalarını koydu. En Nesyri hükmetti forvete. John Duran nasıl bir enerji ve hız olduğunu gösterdi. Talisca buz gibi oynadı, sahadaki panik havasını bitirdi. Her şeylerini verdiler sahada, istediklerini de beş golle aldılar. Böyle bir "son düdük", böyle bir ustalar geçiti, böyle bir inanmışlık ve dayanışma. Kadıköy eski günlerdeki gibiydi, tuttuğunu koparan…

EMRE BOL: İŞTE BU!

Maça ateş gibi başladı Fenerbahçe… İnanılmaz ön alan baskısıyla Feyenoordlu oyuncuların ilk karşılaşmada olduğu gibi pas yapmalarını engelledi. Uzun bir aradan sonra böyle istekli bir Fenerbahçe izlememiştim. Maçı beraber takip ettiğim Ekol Tv Spor müdürü Onur Yıldız'ın, "ilk yarı ne çabuk bitti" demesi karşılaşmanın ne kadar tempolu oynandığının göstergesi… Semedo'nun gelişi takımın kalitesine yüzde yüz katkı yapmış. Hakikaten farklı seviyede bir oyuncu. Maçın ilk yarısında Fenerbahçe'nin her atağında onun etkisi oldu. En- Nesryri'de harika bir sezon başlangıcı yaptı. Duran'la beraber iyi ikili oldular. Mourinho'nun bundan sonra çift santrfor işini daha ciddi düşünmesi gerekiyor. Fenerbahçe öylesine insanüstü pres yaptı ki; ilk beraber oynayan Feyenoord savunması şaşkına döndü.

Böyle bir gecede olumsuz bir şey yazmak istemezdim ama kaleci İrfan Can'ın durduk yere topa cezası dışında elle dokunmasına çok kızdım. En sevmediğim şey hakemliğe soyunan futbolculardır. Bunu zaman zaman ofsayt pozisyonlarında da yapıyorlar. Bırak kararı hakem versin. Sana ne oluyor? Tabi İrfan Can'ın hakkını da verelim. İki tane karşı karşıya pozisyonda kritik kurtarışlar yaptı. Muhteşem bir oyunla Feyenoord'u kapı dışına attık. Şimdi sıra Benfica'da… Fenerbahçe'nin gerçek kalibresini o karşılaşmada daha net göreceğiz. Dün geceki mücadelenin aynısını sahaya yansıtabilirlerse Şampiyonlar Ligi müziğini 17 yıl sonra yeniden dinlemek işten bile değil.

BÜLENT TİMURLENK: EN-NESYRI'NİN YÜREĞİ, KAFASI VE AYAĞI

Futbol tarihinde bir Hollanda gerçeği var, yazsan tuğla gibi kitap olur, futbol kültürlerinin dokusu da bizden çok daha sıkı örülmüş ama bir gerçek var bugünlerin futbol ekonomisinde Hollanda Ligi'nin üçüncüsü bir takımının bizim Süper Lig'de şampiyonluğa oynamasını bırakın, ilk 4 yapabilmesi bile şüpheli. Bu seviyede 3 önemli adam-ı nı yitirmiş Feyenoord'a ilk maçta bir de avans vermişsen iş i ilk dakikadan sıkı tutacaksın. Üçlü defans ile dizilen Fenerbahçe'nin öndeki iki santrforuyla bağlantıyı uzun toplarla kurmaya çalıştığı ilk 15 dakikadan pozisyon çıkmazken, Mourinho'nun takımı esaslı bir önde prese de ilk kez 13. dakikada gitti. Rotterdam'da ikinci yarıda yaptıklarını 25'ten sonra yapmayı başladılar, oyunu aldılar ama İrfan Can'ın top oyundayken elle tutup serbest vuruş istediği pozisyon rakibe gol getiren pozisyon olunca yapılması gereken devrenin sonunda gol bulmaktı.. Fazlasını da yaptı Fenerbahçe, önce korner, sonra da En-Nesyri-Duran işbirliği...

Van Persie'nin pres gördüğünde kumdan kaleler gibi defansı çıkarken topu kaptırdığında Fred nefis bir plaseyle cezayı kesti. Bu gol o dakika tur kapısı demekti ama Mourinho'nun alışkanlığı: Skoru tutabilmek için takımı derine çekmek. 70'ten sonra takımı düşerken oyuncu değiştirmeyen Mourinho'yu "haklı" çıkartan dün gecenin en iyisi En-Nesyri oldu Kadıköy'de… İştahlı oyun ve tribün desteği turu getirdi. Mourinho memleketinin takımı Benfica'yı geçebilecek kadar bilgiye sahip. Gerisi final gibi iki 90 dakika...