Ramazan Bayramı (1)

Kaynak Gazete
Giriş Tarihi:
Ramazan Bayramı (1)
Sayılı gün çabuk geçti. Kendine has özellikleri ile bir Ramazan ayını daha nerdeyse tamamladık. Sabrın sonu selamettir. Ramazan'ın sonu bayram. Bayramın sonu !.
Ya "Seyran" ya "Hüsran".
Sabrı öğreten bir aydan çıkıp sabırsız hareketler yapmamalı.
Eski bayramların sabahını hatırlayanlar olduğu kadar bayramlarda hayatlarını kaybedenler, kötü hatıralar yaşayanlarda vardır.
Gayretimiz ve tedbirimiz tam olsun, Bayramımız Mübarek olsun.

NELER YAPMALI?
Dengeli düzenli beslenin.
Öğünlerimizi az az sık sık tüketelim.
İlaçlarınızı düzenli alın.
Heyecan, sevinç üzüntüler ilaç kullanma düzeninizi etkilemesin.

Özellikle karayolu seyahatlerinde sakin ve dikkatli olun.
Dost ve akraba ziyaretleri yapın. Nasıl olsa izin yapacak günler bulursunuz.
Bol su için. Günde en az 10 bardak su tüketin.
Şekerli gıda ikramlarınızı meyve olarak yapın. Un, tuz ve şekerden ortaya çıkarılan şahane pasta , börek "damağı ihya eder, geleceği berbat eder" diyip az tüketelim. Meyve ikramı hem sağlıklı hem keyiflidir. Unutmadan her şeyin aşırısı zarar.
Yolculuk yapacak olanlar iyi uyuyup yola öyle çıkın. Yolda acele etmeyin. Araç bakımlarınızıda ihmal etmeyin.
Kolonya seçerken de, görünüşü berrak, bulanık olmayan, içerisinde tortu ve yabancı madde bulunmayan ürünün satın alın.
Ellerinizi sık sık yıkayın. Grip, nezle, üst solunum yolu infeksiyonu ve diğer bulaşıcı hastalıkların yayılmaması için çok önemli bir tedbirdir.

BİR FIKRA
Bir bayram günü Nasreddin Hoca komşusuna ziyarete gidince, komşusu her misafire olduğu gibi hocaya da bal ikram etmiş. Bir tepsi içinde gelen koca bir petek baldan her gelen misafir bir iki kaşık alır çekilirmiş. Komşusu bakar ki Hoca kaşığı daldırdıkça daldırıyor. Peteğin yarısına gelmiş daha duracağa da benzemiyor.
Dayanamamış:
- 'Aman hoca fazla yeme yoksa için yanar.' Demiş.
Hoca cevabı yapıştırmış:
- 'Kimin içinin yandığını
Allah bilir.'