Fenerin aydınlattığı ilk sığınak

İğneada, uçsuz bucaksız ormanı, tertemiz kumsalı, ıssız kumulları, gölleri, bataklıkları ve ünlü deniz feneriyle, aynı zamanda kuzeyden Türkiye karasularına giren teknelerin ilk barınağı...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 10 Ağustos 2010 Güncelleme 10 Ağustos 2010, 00:00
Fenerin aydınlattığı ilk sığınak

İÇİNDEKİLER

İğneada adı sizi şaşırtmasın, burası ada değil. Karadeniz kıyısında küçük bir iskele durumundaki yer, adını rivayete göre Fatih Sultan Mehmet'in akıncılarından İne Atlı Gazi'den almış. Yıldız Dağları ile Karadeniz'in hırçın dalgalarının kesiştiği noktada bulunan İğneada, küçük ama şirin bir yer. Kırklareli'nin en dağlık kesimi olan Demirköy ilçesine bağlı İğneada'nın Bulgaristan sınırıyla arasında, sadece Rezve Deresi bulunuyor. İğneada'da göze batan ilk şey alabildiğince uzanan kumsallar, balıkçı tekneleri ve arkadaki sık orman örtüsü. Trakya'nın en ıssız koylarından biri olan İğneada, Osmanlılar zamanında av alanı olarak değerlendirildiğinden, konaklama merkezi olarak gelişmiş. Ormanın yanı sıra birçok göl ve sazlık alanların da bulunduğu İğneada, halen önemli bir avlanma yeri. Özellikle bıldırcın, çulluk, yaban ördekleri ve yaban kazlarıyla dikkat çeken bölgede av mevsiminde birçok avcıya rastlayabilirsiniz. Balık yönünden de çok zengin olan İğneada'da, hemen sağ tarafta denizle birleşen Mert Gölü bulunuyor. Yakın civarda ise Erikli, Hamam, Pedina, Saba, Ramana ve Sülüklü Göl olmak üzere toplam 7 göl mevcut. İğneada sahilleri temizlik ve güzellik yönünden Akdeniz sahillerine alternatif bir yer olarak görülüyor. İğneada'nın 4 kilometre ilerisine liman ve hemen üzerinde de Limanköy bulunuyor. Limanköy'deki en önemli özellik Sultan Abdülaziz döneminden kalma 155 yıllık fener. Eskiden gazla çalışan fener, şimdi elektrikli. Limanköylüler'e göre denizden feneri arkasına alan gemi, onu hiç kaybetmeden giderse İstanbul Boğazı'na varırmış. Bu yüzden ona Rota Feneri de diyorlar.

İğneada'nın 12 kilometre ilerisinde Beğendik Köyü bulunuyor. Atatürk zamanında Bulgaristan tarafına nazire olsun diye özel olarak yaptırılan bu köyün diğer adı Atatürk Köyü. İğneada'ya 45 kilometre kala Yenice Köyü'nü geçtikten sonra manyetik bir alan bulunuyor. Burada otomobilinizi boş vitese atıp yokuş yukarı çıktığını görebilirsiniz.

Ne yenir?
Trakya'da balık denince akla hemen İğneada gelir. Karadeniz balıklarının en bol ve taze olarak bulunabildiği yerlerin başında geliyor. Balık çeşidin de hala bir numara. Deniz, Ada ve Liman Restoran hem manzara hemde fiyat olarak uygun restoranlardan. Özellikle Kalkan, İğneada'da tavsiye edilen balıklardan. Ayrıca, yol boyunca birçok alabalık tesislerine rastlayabilirsiniz. Burada kiremitte pişirilen alabalıkların lezzeti gerçekten harika. Köylerde satılanmanda yoğurdunun da tadına bakın.

Nerede kalınır?

Konaklama yönündençok alternatifli bir yerdeğil. Ancak fiyatlar çokuygun. Akkuş Otel:(0288) 692 23 81, İğneada Motel: (0288) 692 21 42, Özel İdare Dinlenme Tesisi: (0288) 692 21 35, Işık Pansiyon: (0288) 692 24 29, Karaca Pansiyon: (0288) 692 21 75, Murat Pansiyon: (0288) 692 23 71, Deniz Pansiyon: (0288) 692 21 70, Yorulmaz Pansiyon: (0288) 694 41 74.

Nasıl gidilir?

İğneada'ya en kolayTEM Otoyolu'ndan ulaşabilirsiniz. Mahmutbey gişelerinden sonra 240 kilometre olan yol, otomobille yaklaşık 4 saat sürüyor. 1,5 saatlik otoban yolculuğunun ardından Lüleburgaz, Babaeski sapağından girip, Pınarhisar ve Demirköy tabelalarını takip ederek İğneada'ya ulaşabilirsiniz. Ancak otobandan sonra yollarkeskin virajlarla dolu.