İran’a karşı PKK planı

Güvenlik analisti, SETA Güvenlik ve Terörizm Uzmanı Necdet Özçelik, ABD'nin İran Devrim Muhafızları Ordusu'nu terör listesine almasını değerlendirdi.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 15 Nisan 2019 Güncelleme 15 Nisan 2019, 08:01
İran’a karşı PKK planı

İÇİNDEKİLER

ABD dünyada serbest piyasa ve liberal demokrasinin savunucusu olsa da, terör örgütlerine bazen gizli, bazen PKK ve FETÖ'de olduğu gibi aleni destek vermekte. Bir de Venezuela ve İran gibi ülkeleri de terörize ederek küresel kamuoyundan dışlayabiliyor. Böyle olunca uluslararası hukuk kavramı boşlukta kalıyor, gücün hukuku oluşuyor. ABD bugün ekonomik ve askeri gücünü kullanarak dünyada haydut devlet konumuna gelmiş durumda. Güvenlik Analisti, SETA Güvenlik ve Terörizm uzmanı olarak görev almış Necdet Özçelik ile ABD'nin İran Devrim Muhafızları Ordusu'nu terör listesine almasını ve bölgesel etkilerini konuştuk.

ABD'nin İran Devrim Muhafızları Ordusunu terör listesine alması ne anlama geliyor?

ABD İRAN'I PROVOKE ETMEK İSTİYOR


Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesiyle birlikte İsrail'in güvenliğinin sağlanması ve bu ülkenin yayılmacılığının önünün açılması ABD'nin uluslararası siyasetini belirleyen temel nedendir. Trump yönetimi İran'ın bölgesel etkinliğini ABD'nin Orta Doğu siyasetinin önündeki en önemli engel olduğunu işaret etmektedir. Öyle ki, ABD 2018'de Obama döneminde İran ile imzalanan nükleer programdan çekildi ve devam süreçte de ABD'de İran'a karşı olası askeri müdahale senaryoları konuşulmaya başlandı. ABD'nin İran'a dönük ekonomik yaptırımları, İsrail'in Suriye'deki İran askeri üslerine karşı düzenlediği hava saldırıları ve İran karşıtı Körfez İttifakının kurulması İran'ın sadece bölgedeki hamlelerini kısıtlamayı ve bu ülkenin füze denemelerine engel olmayı değil aynı zamanda İran'ı provoke etmeyi ve yalnızlaştırmayı da hedef almaktadır. Bu kapsamda, başka bir ülkenin nizami ordu birliğini terörist olarak ilan etmek İran'ı provoke etmeye ve üçüncü ülkelerin reaksiyonunu test etmeye dönük bir hamledir.

BÖLGESEL ETKİNLİĞİ KIRILIYOR

İran'ın bu askeri yapısının amacı nedir?
etkinliğinin iki temel unsuru uzun menzilli füze kabiliyeti ve ülke dışındaki Şii toplumu mobilize etme kapasitesidir. Bu kabiliyet ve kapasite İran Devrim Muhafızlarını tahakkümündedir. Hava-Uzay Komutanlığına kontrolünde yürütülen balistik füze programı ile Kudüs Güçleri kontrolünde ülke dışında yürütülen sektaryan silahlı milis faaliyetleri İsrail ve ABD için öncelikli tehdit değerlendirmesi içinde yer almaktadır. ABD bu iki tehdidin kaynağını da Devrim Muhafızları olarak göstermek için terörizm argümanı etrafında uluslararası siyasi bir konsolidasyon sağlamaya çalışmaktadır. Böylelikle ABD hem yabancı ülkelerin İran'ın füze programına verdiği desteği sorunlaştırmaya çalışacak hem de Kudüs güçlerinin Yemen, Irak, Suriye ve Lübnan'daki faaliyetlerini engellemeyi hedeflemektedir. Öte yandan ülke içindeki iktisadi ve sosyal açmazların sorumlusu olarak da Devrim Muhafızlarını göstererek İran rejimi ile İran halkı arasındaki ilişkiyi zayıflatmayı hedeflediği de söylenebilir.



Güvenlik Analisti Necdet Özçelik

ABD'nin İran planından gelişmeden Türkiye nasıl etkilenecek?
ABD İran'ı devlet dışı aktörler ile çevreleyebilmek için doğuda Cundullah'ı destekleyerek Pakistan- Afganistan-İran'daki Belucü ayrılıkçılığına, batıda ise PKK'yı destekleyerek İran-Irak-Türkiye- Suriye'deki Kürt ayrılıkçılığına askeri ve siyasi olarak bir kaldıraç olmaya çalıştı. Ancak ABD şimdiye kadar PKK'yı arzu ettiği şekilde İran'a karşı mobilize edemedi. Ne var ki pragmatik bir terör örgütü olan PKK, konjonktürel gelişmelerden istifade etme edebilmek için koşullar oluştuğunda ABD tarafından zayıflatılacak İran'a karşı harekete geçme potansiyeline sahiptir. Bu kapsamda, İran'ın PKK'yla mücadele etmek için daha aktif rol alacağı ve Türkiye ile daha yakın işbirliği yapabileceği beklenebilir. ABD'nin Devrim Muhafızlarını terörist olarak ilan etmesinin Türk-İran ikili ilişkilerine doğrudan olumsuz bir etkisinin olacağını öngörmüyorum.

ABD başta olmak üzere Batı FETÖ'yü neden terör örgütü saymıyor?
ABD Dışişleri Bakanlığının her yıl yayınlanan ülke terörizm raporlarının Türkiye bölümünde FETÖ dini bir hareket olarak ifade edilirken, örgütün lideri de gönüllü olarak sürgünde bulunan vaiz olarak tanımlanmaktadır. Bu bakımdan ABD'nin hem FETÖ'ye hem de liderine dinsel bir kimlik yüklemektedir. Böylelikle FETÖ, ABD nazarında ne siyasi ideolojiye ne de silahlı eylem programı olan devlet dışı bir aktör sınıfına konulmamaktadır. Avrupa da benzer bir görüşe sahiptir.

ABD'NiN NiHAi HEDEFi NEDiR?
1979'da bir milis güç olarak kurulan ve zamanla Nizami Ordu Birliğine dönüşen Devrim Muhafızlarının öncelikli görevi İran'daki rejim güvenliği sağlamaktır. Hem nizami ordu yapısı, hem ülke dışındaki istihbarı-askeri faaliyetleri, hem de ülke içindeki etkinliği bakımıdan İran rejiminin garantörü olan bu yapı, ABD'nin siyasi, iktisadi ve sosyal hamlelerinin öncellikli hedefidir.

NASIL OLUYOR? / ALİ DEĞERMENCİ