Başika'da kalmaya mecburuz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birlik Vakfı'nda konuştu: "Bize şimdi birileri akıl veriyor. 'Başika'da ne işiniz var' diyor. Bunun sebebi orada eğitim veren kardeşlerimizin korunması olayıdır. Bunu yapmaya da mecburuz."
Giriş Tarihi:
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, dün İstanbul'daydı. Birlik Vakfı'nın 30. yıl kutlamalarına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
UZUN BİR GEÇMİŞ: Milli Türk Talebe Birliği'nden beri, benim bu kutlu yolda, hamdolsun, uzun bir geçmişim var. Bu sahne çok hatırlarlar dolu bir sahne.
SIRA SİZDE: Paralel Devlet Yapılanması adı verilen ihanet şebekesinin milletimizin gönül dünyasında açtığı yaraları süratle iyileştirmenin çabası içinde olmalıyız. Bu şer şebekesinin en çok yoğunlaştığı alanlar olan eğitim ve kültür, bu bakımdan da çok önemlidir. Şimdi sıra sizde, bizde. Ortaya çıkan eksikleri, boşlukları telafi etme görevini en iyi şekilde yerine getireceğinize inanıyorum.
DAEŞ PKK İLE AYNIDIR: Kimse kimseyi kandırmasın. DAEŞ, PYD, YPG gibi örgütler, Suriye'deki küresel güç mücadelesinin sadece bir aracıdır, bizde ki PKK ile aynıdır. Hiç bir farkı yoktur.
TUTUŞTULAR: Batı ülkeleri, Suriye halkını temsil eden muhaliflere destek vermede yeteri kadar cesur davranabilseydi, bugün her şey farklı olabilirdi. Ama ne zaman ki mülteciler kapılarına dayandı, hepsi o zaman tutuştular.
BAŞİKA: Bize şimdi birileri akıl veriyor 'Başika'da ne işiniz var' diyor. Tamam da bu olaylar bir aylık olay değil. 1.5 yıllık olay. Irak Merkezi hükümetinin üst düzey yöneticileri o Başika'da ki eğitim veren subaylarımızı ziyaret edip kendilerine teşekkür ederken şimdi bunu söyleyen Irak yönetimi ile Suriye ile dörtlü olarak Bağdat'ta biliyorsunuz ofisi kurdular. Bu ofis kurulduktan sonrada 'Türkiye orda niye duruyor' diyorlar. Evet durmamızın sebebi oradaki eğitim veren kardeşlerimizin korunması olayıdır. Bunu yapmaya da mecburuz. Yapıyoruz, yapacağız. Tüm bu adımlar atılırken uluslararası her türlü görüşme yapılmıştır.
RUSYA'NIN NE İŞİ VAR: Rusya'nın Suriye'de ne işi var. Irak'ta ne işi var. Verilen cevap ne biliyor musunuz? Uluslararası hukukun gereği eğer oradaki yönetim sizi davet ederse oraya gidebilirsiniz. Mecbur değilsin. 400 bin insanı katleden bir yönetimin davetine icabet etmeye mecbur değilsin. Şimdi de Irak'ta benzer bir adımın atıldığını görüyoruz. İran, mezhepçilik gayesiyle Esed rejiminin arkasında durmasaydı, belki de bugün Suriye diye bir meseleyi konuşuyor olmayacaktık.
BU PROJELERİN ÖNÜNE GEÇMEZSEK: Müslümanlar olarak bizim üzerimize bir görev var. DAEŞ gibi, El Kaide gibi, Boko Haram gibi, Eş-Şebab gibi İslami kavramları istismar ederek en büyük zararı Müslümanlar'a veren örgütlerin zemin bulduğu iklimi ortadan kaldırmalıyız. Bu malum projelerin önüne biz geçmezsek, coğrafyamıza yönelik bu hoyrat müdahaleler gözümüzün önünde devam edip
gidecektir.
'BİRLİK' KUTLAMASI
Milli Türk Talebe Birliği'nin devamı olarak 29 Mayıs 1985'de kurulan Birlik Vakfı'nın 30. Yılı Kutlamaları'na, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım da katıldı. Abdullah Gül şunları söyledi: "70'li yılların ilk zamanlarında hayatımız hep burada geçti. Hepimizin tanıştığı merkez burası oldu. O dönemlerde maalesef Türkiye'nin çok sıkıntılı yıllarıydı. O zamanlar üniversiteden çok Cağaloğlu'na ve Talebe Birliği'nin bulunduğu bu binaya gelirdik. Sığınıdığımız yer burasıydı. Evimiz burasıydı."
IRAK'A MUSUL TEPKİSİ
Erdoğan , El Arabiya televizyonuna konuştu: Türkiye şu anda 300 bin Iraklıyı kamplarında misafir eden bir ülkedir. Bunu ne İran yapıyor ne de Rusya yapıyor. Irak'ın bu kadar hassas davranan bir Türkiye'ye karşı yaklaşım tarzını yanlış buluruz. Bu Musul halkının çağrısı üzerine atılmış bir adımdır.
Mesut ALTUN
UZUN BİR GEÇMİŞ: Milli Türk Talebe Birliği'nden beri, benim bu kutlu yolda, hamdolsun, uzun bir geçmişim var. Bu sahne çok hatırlarlar dolu bir sahne.
SIRA SİZDE: Paralel Devlet Yapılanması adı verilen ihanet şebekesinin milletimizin gönül dünyasında açtığı yaraları süratle iyileştirmenin çabası içinde olmalıyız. Bu şer şebekesinin en çok yoğunlaştığı alanlar olan eğitim ve kültür, bu bakımdan da çok önemlidir. Şimdi sıra sizde, bizde. Ortaya çıkan eksikleri, boşlukları telafi etme görevini en iyi şekilde yerine getireceğinize inanıyorum.
DAEŞ PKK İLE AYNIDIR: Kimse kimseyi kandırmasın. DAEŞ, PYD, YPG gibi örgütler, Suriye'deki küresel güç mücadelesinin sadece bir aracıdır, bizde ki PKK ile aynıdır. Hiç bir farkı yoktur.
TUTUŞTULAR: Batı ülkeleri, Suriye halkını temsil eden muhaliflere destek vermede yeteri kadar cesur davranabilseydi, bugün her şey farklı olabilirdi. Ama ne zaman ki mülteciler kapılarına dayandı, hepsi o zaman tutuştular.
BAŞİKA: Bize şimdi birileri akıl veriyor 'Başika'da ne işiniz var' diyor. Tamam da bu olaylar bir aylık olay değil. 1.5 yıllık olay. Irak Merkezi hükümetinin üst düzey yöneticileri o Başika'da ki eğitim veren subaylarımızı ziyaret edip kendilerine teşekkür ederken şimdi bunu söyleyen Irak yönetimi ile Suriye ile dörtlü olarak Bağdat'ta biliyorsunuz ofisi kurdular. Bu ofis kurulduktan sonrada 'Türkiye orda niye duruyor' diyorlar. Evet durmamızın sebebi oradaki eğitim veren kardeşlerimizin korunması olayıdır. Bunu yapmaya da mecburuz. Yapıyoruz, yapacağız. Tüm bu adımlar atılırken uluslararası her türlü görüşme yapılmıştır.
RUSYA'NIN NE İŞİ VAR: Rusya'nın Suriye'de ne işi var. Irak'ta ne işi var. Verilen cevap ne biliyor musunuz? Uluslararası hukukun gereği eğer oradaki yönetim sizi davet ederse oraya gidebilirsiniz. Mecbur değilsin. 400 bin insanı katleden bir yönetimin davetine icabet etmeye mecbur değilsin. Şimdi de Irak'ta benzer bir adımın atıldığını görüyoruz. İran, mezhepçilik gayesiyle Esed rejiminin arkasında durmasaydı, belki de bugün Suriye diye bir meseleyi konuşuyor olmayacaktık.
BU PROJELERİN ÖNÜNE GEÇMEZSEK: Müslümanlar olarak bizim üzerimize bir görev var. DAEŞ gibi, El Kaide gibi, Boko Haram gibi, Eş-Şebab gibi İslami kavramları istismar ederek en büyük zararı Müslümanlar'a veren örgütlerin zemin bulduğu iklimi ortadan kaldırmalıyız. Bu malum projelerin önüne biz geçmezsek, coğrafyamıza yönelik bu hoyrat müdahaleler gözümüzün önünde devam edip gidecektir.
'BİRLİK' KUTLAMASI
Milli Türk Talebe Birliği'nin devamı olarak 29 Mayıs 1985'de kurulan Birlik Vakfı'nın 30. Yılı Kutlamaları'na, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım da katıldı. Abdullah Gül şunları söyledi: "70'li yılların ilk zamanlarında hayatımız hep burada geçti. Hepimizin tanıştığı merkez burası oldu. O dönemlerde maalesef Türkiye'nin çok sıkıntılı yıllarıydı. O zamanlar üniversiteden çok Cağaloğlu'na ve Talebe Birliği'nin bulunduğu bu binaya gelirdik. Sığınıdığımız yer burasıydı. Evimiz burasıydı."
IRAK'A MUSUL TEPKİSİ
Erdoğan , El Arabiya televizyonuna konuştu: Türkiye şu anda 300 bin Iraklıyı kamplarında misafir eden bir ülkedir. Bunu ne İran yapıyor ne de Rusya yapıyor. Irak'ın bu kadar hassas davranan bir Türkiye'ye karşı yaklaşım tarzını yanlış buluruz. Bu Musul halkının çağrısı üzerine atılmış bir adımdır.
Mesut ALTUN