Güldal Mumcu 'perdeyi' açmadı!

Giriş Tarihi:
Güldal Mumcu 'perdeyi' açmadı!
Uğur Mumcu'nun ailesi, suikastın arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılmasını istiyor. Mumcu 18 yıl önce öldürüldüğünde, dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin başta olmak tüm yetkililer cinayeti aydınlatmanın devlet için "namus borcu" olduğunu söylemişlerdi. İşte aile o alacağın peşinde.
Gerçek failleri ve azmettiricileri yakalayamayan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunulmasının nedeni bu.

Fotoğrafın bir yüzü böyle.
Bir de diğer yüzü var.
***

Merhum Başbakan Ecevit'in uzun süre koruma müdürlüğünü yapan İzmir Bağımsız Milletvekili Recai Birgün'ün Mumcu cinayetiyle ilgili açıklamalarını birkaç gündür bu gazetede okuyorsunuz.
Sözleri kamuoyunda o kadar büyük yankı yarattı ki, çok sayıda basın-yayın kuruluşu haberi TAKVİM'den alıntı yaparak vermek zorunda kaldı. Çünkü Recai Birgün eski bir polis şefi. Terörle Mücadele Şubesinde Müdür Yardımcılığı yapmış. Mumcu operasyonunu yürüten, katilleri yakalayan, sorgulayan ekibin içerisinde.
Uzun süre Güneydoğu'da "özel tim"de görev almış. Askerliğini de yine o bölgede yapmış. Devleti, "derin devlet"i, terör örgütlerini iyi bilen bir isim. Mumcu cinayetine çok kafa yorduğu açıklamalarından belli oluyor.

Gelelim yazının özüne: Birgün, 2007 genel seçimlerinde Güldal Mumcu ile birlikte parlamentoya girdi. Üstelik aynı partiden. Dahası var, ikisi de İzmir Milletvekili. Meclis'in ilk günlerinde Genel Kurulda Güldal Mumcu ile karşılaşan Recai Birgün, önemli bir teklifte bulunuyor: "Güldal Hanım, ben Recai Birgün'üm. Eşinizin katillerine yönelik operasyonlarda ben de görev almıştım. Bu konuda detaylı bilgileri, perde arkasında yaşanan olayları, bağlantıları merak ediyorsanız size bilgi verebilirim, dedim. O da 'teşekkür ederim' dedi. Ama aradan 4 yıl geçti, ne çağırdı, ne bilgi istedi.
Öyle kaldı."
Birgün, Güldal Mumcu'ya yaptığı teklif için "Belki iş yoğunluğundan unuttu. Belki de zaten ben biliyorum, her şey bana anlatıldı diye düşünmüştür" diyor.
***

Oysa Güldal Mumcu, Birgün'le görüşerek kafasındaki birçok soruya yanıt bulabilir, katiller ve arkasındaki güçler hakkında "güvenilir" bilgiye ulaşabilirdi.
Örneğin, aile 3 gün önce yaptığı suç duyurusunda "gerçek failler"in yakalanmasını istiyor.
Recai Birgün, Mumcu'nun katili oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan ilk ekibin değil ama daha sonra yakalanıp hüküm giyenlerin kesinlikle gerçek katiller olduğunu söylüyor. Zanlıları takip eden, dövüşerek yakalayan ve bizzat soruşturmaya katılan biri olarak son derece emin konuşuyor.
Zaten dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan da bir sohbetimizde yakalananların gerçek katiller olduğu konusunda kuşku bulunmadığına dikkat çekmişti. Ama bu kişileri azmettirenler bulunamadı. Birgün de onu söylüyor: Soruşturmanın bir yerde durduğunu, daha ileri gidilemediğini...
***

Recai Birgün'ün dikkat çektiği bir başka nokta: Yakalanan katiller sık sık İran'a gidip geliyor. Ama kullandıkları, araziye attıkları silahlar numaraları silinmiş NATO silahları. İşte sır burada. İran'da eğitilen kişiler nasıl oluyor da NATO silahı kullanabiliyor?