Çelik, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Sözlerinin başında, gazeteci Mehmet Ali Birand'ın vefatına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çelik, Birand'ın, ''aydın namusuna sahip insan'' olduğunu vurguladı.
Hüseyin Çelik, ''Keşke insanlar hayattayken de onları daha iyi anlayabilsek ve birbirimizi daha çok sevebilsek. Son olarak 2 belgesel hazırlıyordu. Biri Erdoğanlı Yıllar, diğeri de Said-i Nusri'yle ilgiliydi. Temenni ederim ki yetiştirdiği talebeler, gazeteciler bu belgeselleri tamamlar ve böylelikle ona karşı vefa borçlarını yerine getirirler, bu eser de yetim kalmaz''diye konuştu.
Çelik, Birand'ın cenazesine hükümeti temsilen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, partiyi temsilen de kendisinin katılacağını bildirdi.
Diyarbakır'da dün, Paris'te öldürülen 3 kadın için düzenlenen cenaze merasimleriyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Çelik, şöyle konuştu:
''Genel olarak sağduyunun hakim olması, herkesin hassasiyetle davranmış olması son derece sevindiricidir. Demek ki istendiği zaman olabiliyormuş. Biz dün orada bir olay çıkmamış olmasını, hiç kimsenin burnunun kanamamış olmasını, kamu mallarına bir zarar verilmemiş olmasını önemsiyoruz. Bunu önemle not ediyoruz. Orada devlet, polis üzerine düşeni yapmıştır. Vatandaş da orada sağduyusunu ortaya koymuştur. Bu da son derece memnuniyet vericidir. Demek ki istendiği zaman barışçı büyük toplantılar yapılabiliyor.''
MKYK'da iç ve dış gelişmelerin ele alındığına değinen Çelik, terörle mücadele ve ekonomik gelişmelerin de değerlendirildiğini bildirdi. Ekonomideki son gelişmelere ilişkin Çelik, ''Enflasyon son 44 yılın en düşük seviyesine düşmüştür. Dünyadaki krize rağmen son bir yılda 1 milyon kişiye istihdam sağlanmıştır. Faiz oranları bütün zamanların en düşük seviyesine inmiştir. Diğer taraftan bugün borsa bir rekor kırdı''dedi.
AK Parti MKYK toplantısında bölgedeki gelişmelerin yanı sıra Pakistan ve Mali'deki son durumun da ele alındığını vurgulayan AK Parti Sözcüsü Çelik, gelecek hafta TBMM Genel Kurulu'nda, ''herkesin kendisini en iyi ifade ettiği dilde savunma yapmasına imkan sağlayan'' düzenlemenin yanı sıra terörün finansmanını önleme içerikli bir başka düzenlemenin de TBMM'de görüşüleceğini söyledi.
''KİMSENİN KANININ DÖKÜLMEDİĞİ BİR TOPLUM İSTİYORUZ''
Terörün sona ermesine yönelik süreç çerçevesinde son dönemde hız kazanan gelişmelere de değinen Çelik, ''Bu konuda kararlılığımız vardır, gayretimiz vardır. Huzurun, kardeşlik ortamının her tarafa hakim olması; çoğulcu bir yapı içinde herkesin kendi farklılıklarını koruyarak ortak paydalarda yaşaması ve paylaşımcı bir toplum olmamız çok önemsediğimiz bir şeydir. Kimsenin kan dökmediği, kimsenin kanının dökülmediği bir toplum istiyoruz. Bu kan, bu gözyaşı dursun ve bununla ilgili çok önemli bir iklim yakaladığımızı düşünüyorum'' diye konuştu.
Çelik, sürece karşı olumsuz tavır takınan tek partinin MHP olduğunu belirterek, ''Geçmişte de bu ve benzeri gelişmeleri sabote eden vesayetçi güçler artık etkin değildir, siyasi irade etkindir. Karar merci siyasi iradedir. Birilerinin bu vesileyi sabote etmesine yönelik endişeler vardır ama bugün Türkiye'de hakim olan iklimde, siyasi irade meseleye sahiptir. Ümit ederizki bir yol kazası olmadan bu meselenin üstesinden geliriz'' ifadesini kullandı.
Medyanın önemli bölümünün sürece olumlu destek verdiğina işaret eden Hüseyin Çelik, bazı medya mensuplarının terör örgütü üzerinde baskı oluşturmak yerine hükümet üzerinde baskı oluşturmayı adeta kendine vazife edindiğini söyledi. Çelik, terör örgütünün kan dökerek, can alarak bir şey elde edemediğini gördüğünü belirtti.
''TÜRKİYE'NİN İYİ YERDE OLMASINI İSTEMEYENLERİ SEVİNDİRMEYELİM''
İktidara geldiklerinden beri meselenin sadece polisiye ve askeri boyutta çözülemeyeceğinin farkında olduklarını bildiren Çelik, şöyle devam etti:
''Bir taraftan kültürel hakları olması gereken noktaya getirerek, her etnisiteye mensup vatandaşlarımızı özellikle kendi kültürlerine, anane, gelenek ve görenekleriyle yaşayabilmesinin yolunun açılması gerekiyordu ve inkar asimilasyon politikalarının ortadan kalkması gerekiyordu. Bunlar yapılmıştır. Maddi ve manevi birçok şey yapılmıştır ve sadece polisiye ve askeri tedbirlerin dünyanın hiçbir yerinde terörü bitirmediği şuurunda ve bilincinde olan hükümetimiz, bütün enstrümanları devreye sokmuştur. Kırılan gönülleri onarmaya çalışmıştır. Bu konuda ciddi mesafeler alınmıştır. Dolayısıyla bugün artık herkesin kan dökerek, can alarak bir yere varılamayacağını öğrenmiş olmasını önemli bir gelişme olarak kaydediyoruz.''
Çelik, herkesin çözüme katkıda bulunmasını ümit ettiğini belirterek, yangını söndürmek için kim bir kova su dökerse ona müteşekkir olacaklarını vurguladı. Çelik, su taşımayanlardan ise ''hiç olmazsa benzin püskürtmemelerini'' istedi.
''İnşallah Türkiye bu badireden de yüzünün akıyla çıkacaktır diye temenni ediyoruz'' diyen Çelik, ''Sayın Başbakanımızın, hükümetimizin, bir kez daha altını çiziyorum, partimizin bu konuda kararlılığı vardır. Sadece irade ve kararlılık değil aynı zamanda gayreti vardır'' ifadesini kullandı.
Hükümetin bunu çözmeyi istediğini ve uzun süredir çaba harcadığını vurgulayan Çelik, birilerinin bunu sabote etmeye çalışmamasını istedi. Çelik, ''Eğer bu mesele çözülürse, bunu şerefi, buna katkı sağlayan herkesin şerefi olacaktır. Eğer çözülmezse kayıp 75 milyonun, hepimizin olacaktır. Kimseyi, Türkiye'nin iyi yerde olmasını istemeyenleri sevindirmeyelim'' dedi.
FRANSA'DAKİ CİNAYETLER
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan AK Parti Sözcüsü Çelik, Paris'te işlenen cinayetlerle ilgili Fransız makamlarının yürüttüğü soruşturmaya ilişkin henüz bu ülkeden resmi bir bilgi gelmediğini ifade etti.
Çelik, şunları söyledi : ''Türk hükümetine Fransız hükümetinden bildirilmiş henüz resmi bir bilgi yoktur. Zaman zaman Fransız polisine dayanarak medyamızda haberler çıkıyor. Bakıyorsunuz başka bir medya mensubu 'Türk medyasında böyle bir haber çıktı ama ben bunları duyunca hayret ediyorum' falan diyenler oluyor. Fransız makamları tarafından net, açık ve herkesin 'tamam işte budur' diyebileceği bilgiler gelmeden bu konuda söylediklerimiz ve söyleyebileceklerimiz sadece öngörülerimizden ve tahminlerimizden ibarettir. Dolayısıyla henüz böyle resmi, elimizde Fransız makamlarından Türk makamlarına, hükümete bildirilmiş resmi bir açıklama yok.''
KAMP VE MİSAFİRHANELERİN DURUMU
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kamu kurumlarının tatil beldelerindeki dinlenme tesislerinin kapatılması yönündeki değerlendirmelerini anımsatarak, konunun AK Parti MKYK toplantısında da gündeme gelip gelmediğine ilişkin sorusuna, şu karşılığı verdi : ''Konu toplantımızda gündeme gelmedi ama konun detayına vakıfım. Evet, Bakanlar Kurulu'nda böyle bir karar alındı. Özellikle 'yaz kampları' adı altında Türkiye'de çok sayıda bu tür tesis var. Bunların kamu lehine topluma kazandırılması, tabii ki memurlarımızın bu ihtiyacının da karşılanması yönünde hükümetin bir çabası var, bir programı var. Bunun detayları ortaya çıktığı zaman ilgili hükümet yetkilileri, sizinle bunu paylaşacaktır, kamuoyuyla paylaşacaktır. Ama bu yönde hükümetin aldığı bir karar var. Zaten birinci ağızdan, Sayın Başbakan tarafından da bu kamuoyuyla paylaşıldığı için bu konuda fazla bir şey söylememe gerek yok. Evet, böyle bir şey var.''
