Daha kazanılacak çok kupa var

Tarihi Real Madrid galibiyetiyle Avrupa defterini 'şimdilik' kapatan Galatasaray artık gözünü tek hedef olan lige çevirmişti. Zaten Almanya'daki Schalke galibiyetinin ardından Sarı- Kırmızılılar'ın futbol kalitesindeki yükseliş hemen ligdeki skorlara da yansımıştı. 6 Nisan'da oynanan Mersin maçı, elde edilen şampiyonlukta 3 puandan fazlasını ifade ediyordu. Arena'da Ordu maçındaki gibi gergin, olaylı bir o kadar da anlamlı bir 90 dakika yaşandı. Sarı-Kırmızılılar herkesin rahat devirmesini beklediği Mersin'e karşı 1-0 geriye düştükten sonra birkez daha Fatih Terim, Hasan Şaş ve Ümit Davala'nın tribüne gönderilmesiyle şok oldu. Fakat Galatasaray yine Ordu maçındaki gibi bir refleksle ve Drogba'nın liderliğinde müthiş bir geri dönüşe imza atarak sahadan 3-1'lik galibiyetle ayrıldı.

İŞTE DROGBA FARKI
Üst üste 3. galibiyetini alan Galatasaray'ın bir sonraki sınavı Karabük deplasmanındaydı... Sarı-Kırmızılılar, bu sezon pek de alışık olmadığımız bir futbol felsefesi ile 3 puanı aldı. Müthiş kontrollü bir futbol, çok iyi bir takım savunması ve Drogba- Sneijder ikilisinin yaratıcılığıyla gelen galibiyet... Seri 4 maça çıkmıştı. Artık gözler Elazığ maçındaydı. Arena'yı dolduran Galatasaraylı taraftarlar yine evlerine büyük bir keyifle döndüler. Maçın hemen başında Burak'ın golü, ardından Drogba'nın usta işi iki bitirici vuruşuyla 3 gollü bir galibiyet elde ediyordu Sarı-Kırmızılılar...

ARENA'YA KALDI!
Fakat asıl sevinç ertesi gün yaşayacaktı. Çünkü F.Bahçe, G.Birliği deplasmanında kaybedince fark 7 puana çıkıyordu. Artık şampiyonluk daha da yakındı. G.Saray 1 hafta sonra Gaziantep'te 'şampiyonluk turu' umuduyla çıkacaktı. Eğer Sarı- Kırmızılılar 3 puanı alır, Fenerbahçe de evinde Kayseri'ye yenilirse 19. şampiyonluk gelecekti. Galatasaray çok zor geçen maçta kendi üzerine düşeni yaparak Burak'ın altın golüyle galibiyete uzandı. Fakat Kadıköy'den beklenen haber gelmeyince tur Arena'ya kaldı.

SELÇUK İMZASI
Ve beklenen gün gelmişti... Arena'da şampiyonluk havası esiyordu. Rakip Sivasspor'du ve 3 puan şampiyonluk anlamına geliyordu. Tribünlerde maç öncesi bayram havası vardı. İlk düdükle birlikte 'şampiyon' sahne aldı... Selçuk klasiği frikik golü, ardından Burak'ın imzasıyla Arena'da tarihi tezühürat başlamıştı: "Şampiyon Cimbombom'um ne istersen iste benden..." İki yıldır adeta ligin kaderini değiştiren adam olan Selçuk, sezona damga vuracak bir golle herkesi mest ederken, son gol yine Kral'dan geliyordu. Sivas'ın 4-0'dan sonra bulduğu iki gol kimsenin umurunda değildi. Çünkü Galatasaray şampiyondu.

SEN BİZE GELEMİYORSAN BİZ SANA GELİRİZ
Maç bitmiş, 19. şampiyonluk gelmişti. O anda duygusal ama bir o kadar da garip görüntüler yaşandı Arena'da... Şampiyon takımın teknik direktörü, cezası nedeniyle sahaya inip coşkuya ortak olamıyordu. Bu nasıl saçma bir uygulamaydı? Fakat futbolcular, "Sen gelemiyorsan biz sana geliriz hocam" diyerek soluğu Fatih Terim'in yanında aldılar. Ve şampiyonluk coşkusunu, bütün bir sezon boyunca oldukları gibi tek yürek halinde yaşadılar.

TÜM SEZONUN ÖZETİ BU...
Belki de bu sahne tüm bir sezonun özetiydi Galatasaray için. Yıldızlar maç kazandırır, takım ruhu ise şampiyonluğu... Sarı-Kırmızılılar bir aile gibi, acıları, sevinçleri paylaşarak, birlikte emek harcayarak başarıya ulaştı. Fatih hocanın Florya'da oluşturduğu aile, müzeye bir kupa daha katmıştı. Galatasaraylılar coşkulu ama bir o kadar da sabırsızdı. Çünkü daha kazanılacak çok kupa vardı.