Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan gündeme ilişkin açıklamalar! "İsrail üzerindeki baskıların mutlaka artırılmasını bekliyoruz"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Filistin'deki soykırıma değinen Yılmaz "İsrail üzerindeki baskıların mutlaka artırılmasını bekliyoruz. İsrail'in bu yaptıkları sadece Gazze için sadece bölge için değil, insanlık için, küresel düzeydeki barış ve adalet için de son derece tehlikeli davranışlar." dedi.

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan gündeme ilişkin açıklamalar! "İsrail üzerindeki baskıların mutlaka artırılmasını bekliyoruz"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, canlı yayında soruları yanıtladı.Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, canlı yayında soruları yanıtladı.

İsrail'in gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin soru üzerine Yılmaz, Netanyahu yönetiminin, sadece Gazze'de değil Filistin'in tamamında Filistin halkını topyekun hedef alan bir politika uyguladığını, ayrıca, bölge ülkelerinde istikrarsızlık, bölge açısından tehdit, güvenlik riskleri oluşturan, uluslararası hukuku hiçe sayan eylemlerine, saldırgan politikalarına devam ettiğini söyledi.

Yılmaz, Katar'a yönelik saldırıyı kınadıklarını ve lanetlediklerini belirterek, "Bütün diplomasinin imkanlarını kullanarak bu konuda Filistin'in, mazlum Gazze halkının yanında olduğumuz gibi hukuk dışı saldırılara karşı bölgedeki tüm ülkelerle dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz." diye konuştu.

Uluslararası toplumun, sorumlu tüm hükümetlerin bu konuda çok daha etkin, caydırıcı bir tutum almalarını beklediklerini dile getiren Yılmaz, "İsrail üzerindeki baskıların mutlaka artırılmasını bekliyoruz. İsrail'in bu yaptıkları sadece Gazze için sadece bölge için değil, insanlık için, küresel düzeydeki barış ve adalet için de son derece tehlikeli davranışlar." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, canlı yayında soruları yanıtladı.Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, canlı yayında soruları yanıtladı.

Yılmaz, İsrail'in bu yaptıklarıyla uluslararası düzeyde adalet kavramının, bütün uluslararası kurum ve kuralların içini boşalttığına dikkati çekerek, "Adeta kendilerini bütün hukukun, kuralların, kurumların üstünde konumlandırıyorlar. Bu da dünyada adalete duyulan güveni, kurumlara, kurallara duyulan güveni her geçen gün daha fazla aşındırıyor. Dolayısıyla insanlık ittifakı olarak, bu yaşananlar karşısında sessiz kalmamalıyız. Her türlü gayreti birlikte ortaya koymak durumundayız." şeklinde konuştu.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda Türkiye'nin pozisyonunu en gür sesle, her fırsatta ortaya koyduğunu dile getiren Yılmaz, büyük diplomatik çabalarının olduğunu, bütün diğer ülkelerden önce birtakım alanlarda adımlar attıklarını, bundan sonra da güçlü bir şekilde bunu yapmaya devam edeceklerini bildirdi.

"SABIRLA, OLGUNLUKLA MAHKEMELERİN VERECEĞİ KARARI BEKLEMEMİZ LAZIM"

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin CHP il yönetimine ilişkin tedbir kararı ve sonrasındaki gelişmeler sorulan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Bu yaşananlar bizim veya başka bir partinin taraf olduğu süreçler değil. CHP'nin kendi iç kavgaları ve CHP ile yargı arasında cereyan eden hadiseler. Burada şikayet eden de edilen de CHP'liler. Kendi kongreleriyle ilgili bir şaibe meselesi var. Dolayısıyla bazı delegeler bazı CHP'liler bu konuda şikayetlerini mahkemelere iletmiş durumdalar. Mahkemeler de elbette hukuk çerçevesinde bu konuları inceliyorlar. Ancak CHP yönetimi maalesef bu iç kavgayı siyasetin, toplumun tamamına yansıtmaya çalışıyor. Böylece kendi iç kavgalarını bir anlamda gölgelemeye çalışıyorlar. Bu doğru bir tutum değil. Bu siyaset kurumunun tamamında gerilim üreten, kutuplaşma üreten hem partilere, siyasete zarar veren hem de ülkemize zarar veren bir tavır.

Bir an önce bu tavırdan uzaklaşmalarını elbette bekliyoruz. Buradaki mesele bir kurum olarak, bir parti olarak CHP değil, yargılanan kurum olarak CHP değil. CHP içinde bu kongre süreçlerinde şaibe oluşturduğu iddia edilen şahıslar, kişiler. Dolayısıyla bunların bir suçu varsa, hukuk dışı bir davranışı varsa bunları mahkemeler tespit edecek ve burada hepimizin sabırla, olgunlukla mahkemelerin vereceği kararı beklememiz lazım."

Yılmaz, mahkemenin aldığı kararın geçici bir tedbir olduğunu belirterek, bu süreçlerin bir an önce tamamlanmasını ve bu tartışmalardan siyasetin kurtulmasını temenni ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, canlı yayında soruları yanıtladı.Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, canlı yayında soruları yanıtladı.

"HERKESİ SORUMLU SİYASET ANLAYIŞIYLA HAREKET ETMEYE DAVET EDİYORUZ"

"Bu süreç devam ederken CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'in bazı söylemleri vardı. Özellikle vatandaşı sokağa davet eden açıklamaları nedeniyle sonrasında İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya'yla sosyal medyada bir karşılıklı açıklama süreci gibi bir durum da yaşandı. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Yılmaz, siyasetin meşru zeminlerde, marjinalize edilmeden, marjinal grupların istismarına açılmadan sürdürülmesinin çok önemli olduğunu vurguladı.

Cevdet Yılmaz, "Bir ülkede en az iktidar kadar ana muhalefet partisine de sorumlu siyaset yapma görevi düşer. Topyekun siyaset kurumunun sağlıklı işleyişi açısından ana muhalefet partisinin tavrı, yaklaşımı, üslubu son derece önemlidir. Dolayısıyla bu işleri tartışmanın yeri sokaklar değil, meşru siyasi, demokratik platformlardır." diye konuştu.

Yargının da eleştirilebilir olduğunu, ama hiçbir kişinin, kurumun yargıyı sokakla veya başka bir şekilde baskı altına alma, tehdit etme, hakaret etme hakkı olmadığını kaydeden Yılmaz, "Bunu da çok net bir şekilde ortaya koymamız lazım. Dolayısıyla herkesi sorumlu siyaset anlayışıyla hareket etmeye davet ediyoruz. Ülkemizin, demokrasimizin, ekonomimizin, topyekun milletimizin huzuru, istikrarı, refahı için böyle bir tavra mutlaka herkesin sahip çıkması lazım. Bu bizim ortak sorumluluğumuz." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 2026-2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'ı (OVP) açıkladı.

Sunumunun ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yılmaz, terörün kalkınmanın da demokrasinin de düşmanı olduğunu söyledi.

Yılmaz, terörün ekonomik anlamda doğrudan ve dolaylı iki türlü etkisi olduğunu belirterek, "Şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Oradaki kayıplar hesaba gelmez, onu bir tarafa koyarak söylüyorum. Doğrudan ekonomik etkisi terörün oluşturduğu zararlar var, terör nedeniyle harcamamız gereken güvenlik güçlerimizin harcaması gereken kalemler söz konusu olabiliyor. Bunlar doğrudan etkiler ama asıl ekonomik etkisi terörün dolaylı etki. Terör nedeniyle bozulan yatırım ortamı, kullanılamayan meralar, darbe yiyen hayvancılık, tarım, terör nedeniyle yapılamayan turizm, nitelikli insanların belli bölgelere gitmemesi, bunun oluşturduğu insan gücü kaybı, sosyal kayıplar, bütün bunlar asıl büyük kayıp burada." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, canlı yayında soruları yanıtladı.Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, canlı yayında soruları yanıtladı.

Terörün ortadan kalkmasıyla dolaylı maliyetlerin azalarak ekonomiye büyük güç verdiğini vurgulayan Yılmaz, terörün yıkıcı etkilerinin daha hızlı gerçekleştiğini, yapıcı etkilerinin ise biraz daha zaman aldığını anlattı.

Yılmaz, "Terörsüz Türkiye" sürecinin başarıya ulaşmasıyla huzur ve güven ortamının artacağı gibi kalkınmanın da hızlanacağına dikkati çekerek, "Sosyal refahımız da artacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın." değerlendirmesinde bulundu.

"EUROSTAT TÜRKİYE'DEKİ ATIL İŞ GÜCÜNÜ DAHA AZ HESAPLIYOR"

Yılmaz, atıl iş gücüne dikkati çekerek, gelecek dönem kapsayıcı kalkınma adımlarıyla daha fazla insanın ekonomiye dahil olacağını dile getirdi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma değinen Yılmaz, "Gördüm ve üzüldüm. CHP Genel Başkanı Özgür Özel Bey diyor ki 'Türkiye'de 13 milyon işsiz var. Şu kadar nüfusu olan Avrupa'da da 13 milyon işsiz var.' Bizdeki atıl iş gücü rakamıyla Avrupa'daki normal işsizlik rakamını mukayese etmiş. Herhalde yanlış bilgi verdiler, yoksa böyle bir yanlış yapmazdı. Elmayla elma, armutla armut mukayese edilir. İşsizlik rakamlarını, işsizlik rakamlarıyla mukayese edersiniz. Atıl iş gücünü, atıl iş gücüyle mukayese edersiniz. Bunu yapmayıp başka bir şey yaptığınızda bu bilimsel de olmaz, veriye dayalı bir analiz de olmaz. Avrupa İstatistik Ofisi (EUROSTAT) Türkiye'deki atıl iş gücünü daha az, 9 küsur milyon diye hesaplıyor." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) ise atıl iş gücünü 13 milyona yakın bir rakam çıkardığına işaret ederek, normal işsizliğin 3 küsur milyon civarında olduğu bilgisini verdi.

Bu konulara istatistiki olarak da tekrar baktıklarını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:

"Aslolan politika geliştirmek. Kadınların ve belli bölgelerin ön plana çıktığını görüyoruz. Kadınların özellikle bu bakım hizmetleri, kreş, kendilerini daha rahat hissedecekleri çalışma ortamları, böyle ortamlar sağlanınca iş gücüne daha fazla katılacaklarını görüyoruz. Diğer taraftan belli bölgelerde mesleki şeyler var ama bu konuları daha fazla analiz etmek durumundayız. Akademiden de bu konuda destek bekliyoruz. İşin ve iş yapmanın, çalışmanın, bir iş sahibi olmanın değerini topluma daha fazla anlatmamız lazım. Gençlere, kadınlara, belli bölgelere dönük politikalarla daha fazla insanımızı kalkınma sürecine dahil edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, canlı yayında soruları yanıtladı.Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, canlı yayında soruları yanıtladı.

"DENETİME AÇIK OLMAYAN BİR İSTATİSTİKLE İNSANLARIN ALGILARINI ÇARPITTILAR"

Yılmaz, dezenflasyonun uzun sürdüğüne yönelik değerlendirmeler üzerine de şunları söyledi:

"Tek hedef dezenflasyon olsa ve 'bir yılda düşüreceğiz' deseniz düşürebilirsiniz ama bu arada toplum büyük bedeller öder. Büyümeden, istihdamdan sosyal dengelere varıncaya kadar. Dolayısıyla belli bir bütünlük içinde, kademeli bir şekilde bu işi yapmak durumundasınız. Yani bir anda yüksek enflasyondan düşmek, 10'uncu kattan aşağı atlamak gibi bir şey olur, bacağınızı, kolunuzu kırarsınız. Aşama aşama gittiğiniz zaman diğer dengelerle de birlikte bunu başarıyorsunuz. Bizde bir miktar hedeflerimizden daha fazla sürmesinin şununla izah edilebileceğine inanıyorum. Konjonktürel sebepler oluyor tabi. Jeopolitik gelişmeler, dışsal meseleler, onları bir yana bırakırsak, hizmet sektörlerindeki katılığın kırılması biraz daha zaman alıyor. Kira başta olmak üzere ama o da başlamış durumda. Şu anda temel mallarda yüzde 20'nin altına gelmiş durumdayız. Esas mesele, enflasyonu yukarı çeken hizmet sektörleri, özellikle de kira meselesi. Bu konularda arz yönlü politikalarla da devreye giriyoruz. Bir taraftan da beklentilerin düştüğünü görüyoruz ama arzu ettiğimiz hızda düşmedi. Özellikle reel sektörde ve hane halklarında."

Enflasyona ilişkin açıklamalarıyla gündeme gelen ENAG vasıtasıyla algı çarpıtması yapıldığını belirten Yılmaz, "İstatistikle hiçbir temeli olmayan, uluslararası bir kritere dayanmayan, denetime açık olmayan bir istatistikle insanların algılarını çarpıttılar, beklentileri daha yukarıda oluşturma yönünde bir etkide bulundular. Dezenflasyon gecikse de devam edecek, istikametimiz doğru. Puan olarak bir miktar üstünde ya da altında kalırsınız ama gittiğiniz yer doğruysa eninde sonunda ulaşırsınız." ifadelerini kullandı.

YENİ PROGRAMLAR YOLDA

OVP dönemindeki en büyük risklerin jeopolitik gerginlikler ve ticari korumacılık olacağını vurgulayan Yılmaz, her riskin de bir fırsat olduğuna dikkati çekti.

Yılmaz, güvenceli esneklik ve yeni çalışma modellerine ilişkin sorular üzerine de şunları kaydetti:

"Buralarda özellikle İşgücü Uyum Programı (İUP) var. Bunu önemli görüyoruz. Kadınların, gençlerin, özellikle mesleki eğitim konusunda desteklenmesi, bakım, çocuk hizmetlerinin güçlendirilmesi, yeşil ve dijital dönüşüme dönük uyum programlarının hayata geçmesi önemli diye inanıyoruz. Yeni teknolojilerle, yapay zeka başta olmak üzere bazı meslekler ortadan kalkacak, yeni bazı meslekler oluşacak. Bunlardan daha önemlisi meslekleri icra etme biçimimiz değişecek. Bütün bunlarla toplumumuzu geniş, kapsamlı programlarla hazırlamayı öngörüyoruz. Mesleki eğitim ve yapay zeka stratejilerimizin temelinde de bu beşeri sermayeye yatırım var."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN