Davutoğlu'nun "Unutmayalım ki Suriye'de 1500 cami rejimin hava kuvvetleri tarafından yıkıldı. Peygamber Hz. Muhammed'in arkadaşı olan Halid Bin Velid'in türbesi hava bombardımanıyla neredeyse tamamen tahrip edildi. Eğer Suriye'de mezhepsel bakış değil barış istiyorsak, Müslüman, Hristiyan, Sünni, Şii ve Nusayri olsun hepimiz, Müslüman, Hristiyan Sünni, Şii kutsal mekanlarının hepimizin kutsal mekanları olduğunu ve bunları korumanın bizim için haysiyet meselesi olduğunu söyleyebilmeliyiz" sözleri büyük alkış aldı.
Bunun üzerine İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, "(Sahabe) Hucr Bin Adiy'in mezarına ne oldu biliyorsun. Mezarı yıkıp naaşı götürdüler. Bu tür sözler söylemek hoş. Ben bütün kutsalların korunmasını isterim. Geçmişe değil geleceğe odaklanalım. Hepimiz mezhepçiliğe ve şiddete son vermeliyiz" şeklinde konuştu.
Davutoğlu, oturumda yaptığı konuşmada, radikal grupların ve yabancı savaşçıların Türkiye topraklarından Suriye'ye girmelerine müsaade etmediklerini, Hizbullah dahil tüm dış güçlerin Suriye'yi terk etmesi gerektiğini vurguladı.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Suriye'de askeri çözüme karşı çıkılırken bu yöntemin barışçıl göstericilere ateş açan rejim güçleri tarafından bilinçli olarak başlatıldığının unutulmamasını istedi.
Mevcut karamsar tabloya rağmen Ortadoğu'nun geleceğine iyimser baktığını belirten Davutoğlu, dünyanın en büyük medeniyetlerinin buradan çıktığını hatırlattı.
Davutoğlu, bölgede mevcut sorunların çözülememesinde vizyoner lider eksikliği, uluslararası toplumun yetersiz mali desteği ve BM Güvenlik Kurulu'nun gerekli kararları alamamasının önemli rol oynadığını ifade etti.