Başkan Erdoğan'dan Putin'e net mesaj: Önümüzden çekilin, gereğini yaparız!

Son dakika haberi... Başkan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İstanbul milletvekilleriyle Dolmabahçe Ofisi'nde bir araya geldi. Burada önemli açıklamalarda bulunan Başkan Erdoğan, "Suriye halkı “tamam bu iş bitti” demeden bizim oradan çıkma niyetimiz yok. Bunu da dedim özellikle bilmenizi istiyorum. dün sayın Putin’e de söyledim. “Sizin orada ne işiniz var” Üs kuracaksanız üssü yine kurun. Ama şu anda siz bizim önümüzden çekilin, rejimle baş başa bırakın. Biz gereğini yaparız. " ifadelerini kullandı. Mültecilere Avrupa kapılarının açılmasına ilişkin konuşan Başkan Erdoğan, "Kapıları kapatmayacağız" dedi.

Partisinin İstanbul milletvekilleriyle Dolmabahçe Ofisi'nde bir araya gelen Başkan Erdoğan, önemli açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Suriye meselesi Türkiye için asla bir macera veya sınırlarını genişletme çabası değildir. Gerek siyasette, gerek medyada ülkemizin Suriye'de yürüttüğü mücadelenin anlamını hala kavramayanlar bulunduğunu görüyoruz.

Karşımızdaki manzara gayet açık ve nettir. Türkiye yaklaşık 40 yıl boyunca bölücü terör örgütü kullanılarak enerjisi tüketilen bir ülke olmuştur. Biz bunu değiştirmek için birçok yol denedik.

Demokratikleşme hamlelerinden, büyük altyapı yatırımlarına uzanan bu adımların olumlu neticelerini de aldık. Geri kalmışlık sorunlarını çözerek Türkiye'yi bölünmez bir bütün haline getirdik.

Bundan 9 yıl önce ilan ettiğimiz 2023 hedeflerimiz çok önemli bir çıtaydı. Türkiye ekonomide ve demokraside şaha geçmişken, bir anda Gezi olaylarıyla başlayıp ardı arkası kesilmeyen iç ve dış sıkıntılarla karşı karşıya kaldık. Milletimiz oynanan oyunları gördü ve yanımızda yer aldı.

Elbette bedeller ödedik, hedeflerimize ulaşmada sıkıntılar yaşadık ama ülkemizin yere kapaklanmasına asla izin vermedik. 15 Temmuz, Türkiye'yi çökertme girişimlerinin zirvesiydi. Burdan sonuç çıkmayınca güney sınırımızdan ülkemizi kuşatmaya kalktılar.

Bezmi Alem Valide Cami'ni üç gün üç gece işgal ettiler. Orada bira şişelerini, bira kutularını topladık. Bunlar yaşandığı halde, güya bu ülkeyi sevdiklerini söyleyenler, ana muhalefetin başı bu gençleri aydınlık diye ilan ettiler. Bunlar aydınlık falan değil, bunlar aldatılmış gençler.

İDLİB MESELESİ
İdlib meselesi ise ülkemizi farklı bir şekilde köşeye sıkıştırmak ve diğer kazanımları elimizden almak için özellikle kışkırtılan bir konu olarak önümüze geldi. 4 milyon insan şu anda sınıra doğru harekete geçmiştir. Biz bütün bunlara yönelik bir güvenli bölge oluşturalım diye çalışmalar yapıyoruz. Bir taraftan Atme Kampı'nda bir yığılma var, öbür taraftan biz daha konforlu bir iskan bölgesi oluşturalım dedik.

MERKEL İLE YAŞANAN DİYALOG
Merkel'e dedim ki, bak böyle bir durum var. Sizin bana verilmiş sözleriniz vardı. Şuraya gelin destek verin yapalım dedim. Söyleye söyleye en fazla 25 milyon avro ben de vereyim dedim. Sonra Kızılhaç'a vereceğini, oradan da Kızılay'a aktarılacağını söyledi. Dediler ki, bu rakam BM Mülteciler Başkomiserliği'ne gitmek durumundadır. Oradan Kızılhaç'a sonra Kızılay'a gidecek. Tabi böyle bir şey olmadı.

Aradım Şansölye'yi. Dedi ki para hazır. Paranız buraya gelmiyor dedim. Gönderecekseniz bu parayı direkt bize gönderin, ya da ben mültecileri size göndereyim ve 100 milyon euro göndereyim dedim.

Güvenmek mümkün değil. Biz kendi göbeğimizi kendimiz kesmeye mahkumuz. Rabbim bereketini versin inşallah. Bu işleri de böyle yürütüyoruz, yürüteceğiz.

Yeni bir göç dalgasını kaldıracak durumda değiliz. Ayrıca milyonlarca insanı rejimin insafına terk edecek değiliz. Biz oraya Esed'in davetlisi olarak değil Suriye halkının davetlisi olarak gittik. Suriye halkı tamam bu iş bitti demeden bizim oradan çıkma niyetimiz de yok.

"PUTİN'E 'SİZİN ORADA NE İŞİNİZ VAR? ÖNÜMÜZDEN ÇEKİLİN BİZİ REJİMLE BAŞ BAŞA BIRAKIN' DEDİM"
Dün Putin''e de söyledim. Sizin orada ne işiniz var? Siz bizim önümüzden çekilin, bizi rejimle baş başa bırakın. ona da biz çekildik diyemiyorlar. Ve menfaatleri nedir? İnanın bunu çözebilmiş değiliz. Mesele üsse bunu kurun, bunla derdimiz yok.

"TRUMP 'PUTİN'İN NE BEKLENTİSİ VAR?' DİYE SORDU"
Trump diyor ki, burada Putin'in ne beklentisi var? Bunların Kamışlı'da bir petrol olayı var dedim. Orada petrol var mı dedi, var ama Deyrizor kadar değil dedim. Bizim böyle bir derdimiz yok.

İdlib'de şu anda her tarafı yerle yeksan ettiler, acımasızca. İdlib'deki bumücadeleyi sürdürmemizdeki ısrarın sebebi bu insanların karşı karşıya kaldığı felakettir. Meseleyi sadece İdlib parantezinde değerlendirmek yanıltabilir. Bakılması gereken Türkiye'nin suriye politikasıdır.

Bugün sınırlarımızı terörden arındırmazsak, yarın karşılaşacağımız tablo bellidir. Bugün İdlib'de Kamışlı'da Rasulayn'da vermediğimiz savaşı, yarın Allah korusun Şırnak'ta Mardin'de Hatay'da vermek zorunda kalırız. Asıl hedef Suriye değil Türkiye'dir. Bugün Suriye'yi üçe bölenlerin Türkiye'nin toprak bütünlüğüne saygı göstereceğini düşünmek gaflettir. Bugün sadece Suriye'de eğitilmiş ve donatılmış terörist sayısı 40 bin ile 60 bin arasında değişiyor. Ayrıca Suriye'de topraklarımızda gözü olduğunu asla inkar etmeyen bir rejim varken, biz burada nasıl huzurla yaşabiliriz.

Şu anda ekranları başında bizi izleyen milletime özellikle sesleniyorum. Türkiye'nin Suriye'de ne işi var sorusu, aslında Türkiye terör örgütlerine ve kendine düşman bir rejime teslim olmalı önerisini içeriyor.

"HANGİ BEDELİ ÖDEMEMİZ GEREKİYORSA ÖDEYECEĞİZ"
Bizim elimizde yurdumuzdan olduğumuzda gidecek yerimiz var mı? Kimileri Amerika'yı kimileri Avrupa'yı aklından geçirebilir. Değerli arkadaşlar şahsen benim yok, sizlerin de olmadığına inanıyorum. O zaman ülkemize sıkı sıkıya sahip çıkıp, hangi bedeli ödememiz gerekiyorsa ödeyeceğiz.

Şehitler tepesi hiçbir zaman boş kalmayacak. Bu vesileyle İdlib'de verdiğimiz 36 şehidimiz, bu milletin vatan sevgisinin zirve yaptığı noktalardır. Şehitlerimizin ailelerine başsağlığı dilerken, milletimizin de başı sağolsun diyorum. Bu kutlu adımlar bu milletin alacağı neticenin işaret fişekleridir. Amacımız ülkemizi şehitler vermediğimiz bir geleceğe taşımaktır. Bugün canımız dahil her şeyi ortaya koyacağız ki, yarın daha farklı bir noktaya ulaşalım.

Uğruna nice güneşler batsa da Allah'ın izniyle bu hilal hiçbir zaman oradan inmeyecek. Şu ana kadar 2100'ün üzerinde rejim unsuru, artık rejim unsuru da demeyelim, onların askerleri öldürülürken, 300'e yakın araç gereç imha edilmiştir. Ayrıca aralarından uçak pistlerinin ve kimyasal silah üretim tesislerinin de olduğu birçok yer ağır ateş altına alınmıştır. Her geçen gün bu baskıyı artırarak, kararlılığımızı kurtaracak.

Dün akşam 7 kimyasal ürün deposu patlatılmıştır. İşin bu noktaya gelmesini asla istemezdik. Madem ki bizi buna zorladılar, sonuçlarına da katlanacaklar.

Bir an için empati yapalım ve Suriye'de ne işimiz var diyenlere hak vererek hem Suriye'den çekildiğimizi düşünelim. Yarın çok daha huzurlu bir sabaha mı uyanacağız? Ülkemizdeki ve sınırlarımızdaki milyonlarca Suriyeli güle oynaya evlerine mi dönecekler? Yoksa Suriye içerisindeki sorunların biz daha soluklanmadan sınırlarımıza dayandığını mı göreceğiz?

KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ
Dün gün boyu liderlerle görüşmelerimiz oldu, ana muhalefetin başı hariç. O, arama lütfunda bulunmadı. Neymiş ben onu arayacakmışım. Ben seni ne arayım ya, dünya bizi arıyor, sen de bizi ararsın, biz de sana bütün detaylarıyla her şeyi veririz.

ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR
Milletimiz kendi zihninde ve yüreğinde bu meseleyi çözdüğü için mücadelemize kayıtsız şartsız devam edeceğiz. Suriye'de tüm sınır hattı boyunca 30 kilometre derinlikte bir güvenli bölge oluşturmak için çalışmalarımız sürüyor.

Tüm Sayın Putin ve Trump'â söyledim. Bize verilen sözler neydi? YPG ve PYD bu bölgelerden çıkarılacaktı. Ne Rusya, ne ABD bize verdiği sözleri tutmadı. YPG ve PYD bu bölgede terör estiriyorlar. Şimdi kalkıp bize yok şöyle yok böyle diyorlar. Biz gereğini yapıyoruz, onlar gereğini yapamıyorlar.

İdlib'de de mutabakatlara uyulmadı. Rejim yüz bin defa ateşkesi bozduğu halde bunu gündeme getirmeyenler, kendi topraklarını savunan muhalifleri terörist olarak gösteriyorlar. Bu iç acıtıcı fotoğrafı sadece seyretmekle kalanlar farklı değildir. Hiçbirinin samimi olmadığını yaşayarak görüyoruz.

"KAPILARI KAPATMAYACAĞIZ"
Ne dedik aylar önce "Böyle giderse kapıları açmak zorunda kalacağız" İnanmadılar. Biz dün ne yaptık? Kapıları açtık, bu sabah itibariyle 18 bin oldu. Bugün herhalde 25 bin 30 bini bulabilir. Biz bu kapıları bundan sonraki süreçte de kapatmayacağız ve bu devam edecek. Neden? AB sözünde durması lazım. Sözünü tutması lazım. Biz bu kadar mülteciyi bakmak, onları beslemek durumunda değiliz. Eğer dürüstseniz, samimiyseniz o zaman siz de buradan bir paylaşımda bulunacaksınız. Bulunmadığınız takdirde biz bu kapıları açarız.

Bunlar da Var
CANLI YAYIN