Spor yazarları Trabzonspor'un Konyaspor zaferini değerlendirdi! "Fatih Tekke çılgınlığı"
Trendyol Süper Lig'in 14. haftasında Konyaspor'u ağırlayan Trabzonspor, geriye düştüğü maçta sahadan 3-1 galip ayrılarak derbi öncesi moral buldu ve zirve ile olan farkını eritti. Bordo mavililer, karşılaşmada zafere Paul Onuachu (2) ve Ernest Muçi'nin golleriyle sonuca giderken ilerleyen haftalar için de umut verdi. Spor yazarları maçın ardından Fırtına'yı değerlendirdi.
Trabzonspor, Başakşehir'i 4-3 yendikten sonra bir kez daha geri dönüşe imza attı. Fırtına, Okay Yokuşlu'nun kendi kalesine atmasıyla şok yaşarken uzun süre pozisyon bulmakta zorlandı. İlk yarı 1-1 biterken ikinci devrede bambaşka bir takım ortaya çıktı. Maç sonunda da 3 puan geldi.
ULAŞ ÖZDEMİR: EVİ BULMAK
Bu sezon Trabzonspor'da "en iyi oyuncu kim?" sorusunun cevabı bence tartışmasız Folcarelli. Takımın oyun karakterini sahaya yansıtan, arkadaşlarının açığını kapatan, sertliği ve tempoyu aynı anda getirerek oyunu ayakta tutan bir oyuncu profili. Konyaspor maçında yokluğunda bu kıymeti bir kez daha apaçık ortaya çıktı. Ancak Trabzonspor'un asıl büyük meselesi bireylerden ziyade iç saha oyununu bir türlü bulamaması. Normal şartlarda büyük takımlar evinde kale gibidir. Rakipler çekinerek gelir.
Ama bu sezon Trabzonspor'un en büyük kırılganlığı tam da burada. Özellikle ilk yarılarda oyuna girememe, üretim düşüklüğü, ön alan baskısının çalışmaması ve rakiplerin Trabzon'da cesur oynamaya başlaması ciddi bir problem hâline dönüştü. Konyaspor da bu zincire eklendi. Bu karşılaşmada da Trabzonspor ilk 45 dakikayı neredeyse boşa harcadı. Önde baskı hiç çalışmadı aksine Konyaspor daha organize gözüktü. Özellikle Bouchari'nin üst üste yaptığı top kayıpları takımın öne çıkma planlarını bozdu. Orta sahadaki Oulai–Bouchari rol paylaşımı ise hiç işlemeyince üretim tamamen düştü. Oulai beklenenden çok daha geride kaldı bu da ilerideki aksiyonlara destek verememesine yol açtı.
Sahada sanki "Trabzonspor 11'e 13 oynuyor" hissi oluştu. Trabzonspor'un sezon başından beri yaşadığı en belirgin sıkıntı dar alanda hücum çözümü üretememesi. Rakip alanı daralttığında oyun tamamen kitleniyor. Bu maçta da öyle oldu. Üretim sadece ekstra koşu olduğunda ortaya çıktı. Attığı iki gole bakınca penaltı Muçi'nin ekstra koşusuyla Onuachu'nun golü de Olaigbe'nin merkeze kat edip alan açması, Mustafa'nın doğru koşuyla buluşmasıyla geldi. Bu nedenle Konyaspor maçının hikâyesi, Eyüpspor karşılaşmasının bir kopyası gibiydi…
Kötü ilk yarı daha dengeli ikinci yarı ama toplamda eksik bir iç saha performansı. Trabzonspor'un sezon başından beri değişmeyen en temel problemi evinde kimlik bulamaması. Deplasmanda daha iyi görünen ama Trabzon'da oyunu kontrol edemeyen bir takım görüntüsü var. Trabzonspor'un iç sahayı yeniden kale hâline getirmesi lazım. Rakiplerin çekinerek geldiği, atmosferi ve oyun aklıyla rakibi boğan bir ev kimliği… Bunu çözdüğü anda oyun da sonuç da tartışmasız şekilde yukarıya taşınacaktır.
ZEKİ UZUNDURUKAN: FATİH TEKKE ÇILGINLIĞI
Trabzonspor maça tutuk, etkisiz ve yavaş başladı. Konyaspor ise güçlü bir ön alan baskısı ile başladığı maçta önde çoğalmasını bildi. Üçüncü bölgede çok iyi işler yapan Konyaspor, üst üste net pozisyonlara girdi. Kalede Onana olmasaydı belki de ilk yarım saatte Konyaspor farkı bile bulabilirdi. Konyaspor'un golü adeta 'geliyorum' dedi ve Okay'ın ters vuruşunda konuk ekip öne geçti.
Trabzonspor'un o kadar yumuşak, savunma yardımı olmayan bir orta sahası vardı ki... Oulai, Bouchouari ve Muçi öne doğru oynamayı seven, savunma yapmayı sevmeyen üçlü... Böyle olunca Konyaspor orta sahada üstünlüğü hemen ele geçirdi. Folcarelli'nin yokluğu dünkü maçta çok hissedildi. Dün orta sahayı kaybeden Trabzonspor, kanatları da iyi kullanamadı. Orta saha ne defansa, ne de hücuma katkı veremeyince pozisyona girmekte zorlandı bordomavililer. Konyaspor kalecisi Bahadır, acemice yaptırdığı penaltı ile adeta Trabzonspor'un imdadına yetişti.
Muçi'nin yerde kaldığı pozisyona hakem Alper Akarsu nasıl duyarsız kaldı, inanılır gibi değil! VAR olmasaydı, Trabzonspor'un buz gibi penaltısı güme gidecekti. Onuachu'nun penaltı golüyle soyunma odasına beraberlikle gitti Fırtına... Trabzonspor ikinci yarıya daha hızlı başlayınca aradığı ikinci golü de hemen buldu. Onuachu gerçekten mükemmel bir gol attı. Bu gol Papara Park tribünlerini de coşturdu. Bordo-mavililer öne geçtikten sonra hızlı top çevirmeye, önde daha fazla oyuncu ile gol aramaya başladı. Trabzonspor'un Onuachu'yu pamuklara sarması lazım. Bir golcüden çok daha fazlası Onuachu... Dün attığı gollerin dışında takıma liderlik de yaptı.
Batagov, Pina ve Olaigbe ve Mustafa Eskihellaç çok yürekli oyuncular. Bu dörtlü dün çok iyi bir maç çıkardı. Başakşehir maçının kahramanı Muçi, dün de Papara Park'ta sahne aldı. Takımına bir penaltı kazandırdı. Serbest vuruşta neredeyse sıfırdan ağları havalandırdı. Adeta bir Hami Mandıralı golü attı Muçi... Son iki maçta sezonun belki de en güzel gollerini attı Muçi... Trabzonspor farkı yakaladıktan sonra inanılmaz goller de kaçırdı. İlk yarıda vasat bir futbol ortaya koyan Trabzonspor, ikinci yarıda şampiyonluğu iliklerine kadar isteyen bir takım görüntüsüne bürününce TSunami'ye dönüştü. Fatih Tekke, bu genç ve mütavazı kadro ile muazzam işler yaptı şu ana kadar. Kim ne derse desin, zirve yarışının içinde bir Trabzonspor var... Fatih hocanın dediği gibi bu Trabzonspor, birinci de olabilir, dördüncü de... Bu sezon ligde Fatih Tekke çılgınlığı izliyoruz! Futbol güzel ve çılgınlıklarla dolu bir oyun değil mi zaten!
REHA KAPSAL: BÖLÜMÜ DEĞİL BÜTÜNÜ
Trabzonspor'dan yine klasik bir oyun başlangıcı gördük dün. Temposuz, isteksiz rakibe deplasmanda oynadığını hissettirmeyen bir futbol gördük maçın hemen başlarında. Süper Lig'de sezonun ilk yarısı nerdeyse bitecek ve bu konuya hala bir çözüm bulunamadı. Tabii yine yenilen gol sonrası fabrika ayarına dönen oyun, rakibi geriye itme, maçın başında yapılmayan pres ve karşı presler, kazanılan sahipsiz toplar... Bunların sonucunda atılan gol ve kaçırılan pozisyonlar. Bordo mavililerin orta sahası top rakipteyken rahat geçiliyor. Bunun sonucu ilk 20 dakikada çok geçiş yediler. Bu üç orta saha oyuncu profili birbirini tamamlayan oyuncular değil. Trabzonspor oyun başlangıcında yapamadığı birçok oyun prensibini ilk yarının son bölümünde ve ikinci yarının başında doğru bir şekilde uyguladı. Hareketlilik, topsuz oyun, hücumda konumlanmalar ve pres gibi birçok parametreyi çok doğru şekilde yerine getirdiler. Bunlara agresiflik ve coşku da eklenince goller geldi.
Onuachu yine görevini en iyi şekilde yerine getirdi. Muçi geçen haftaki gibi bu hafta da jeneriklik bir gol attı. Trabzonspor hak ettiği bir maçı kazandı. Benim bu sezon gördüğüm ilk 20 dakika hariç olmak üzere en tutarlı ve sürdürülebilir bir oyun oynadı. Bu performansı oyunun (bütününe) yayar ve de her maça bunu taşıyabilirse -bana göre en önemli konu başlığı bu- sezonun sonuna kadar şampiyonluk yarışında olurlar. Hem de yeni kurulan genç kadro ile bunu yapmak ve ezeli rakiplere göre çok daha az bir bütçeyle bunu başarmak büyük başarı. Tabii ki burda Fatih Tekke'nin emeğini ve hakkını da teslim etmek lazım.
MUSTAFA ÇULCU: HAKEMLİĞİ BİLMİYOR
Trabzonspor savunmasında Batagov-Okay ikilisinin uyumsuzluğu ciddi sıkıntı oluşturuyor. Orta alanda Oulai- Bouchouari ve Muçi'nin teknik kapasitesi yüksek ama ikili mücadele gücü yumuşak olunca Konyaspor bunu avantaja çevirdi, golü buldu.
Topun arkasına geçip 4-1-4-1 ile rakibi karşıladılar. İkili mücadelelerde top kazanımlarında üstündüler.
Ancak geriye fazla yaslanınca oyuna iyi başlayamayan Trabzonspor'a kalecinin hatası ile oluşan penaltı golü ile hayat öpücüğü verdi.
Onuachu tek kişilik dev kadro, mahallenin çocukları ile top oynayan abi gibi. Bunun üstüne bir de Muçi'nin jeneriklik golü gelince ikinci yarı seyirci de çoştu. Muhteşem bir Trabzonspor ve keyifli bir maç seyrettik.
Alper Akarsu geçen sezon Trabzonspor-Hatayspor (1-2) maçında saçma sapan bir yönetimden sonra ilk defa Trabzonspor maçında. Futbolu da hakemliği de bilmiyor.
Basit temaslarda oyunu devam ettirmek başka kabak gibi faulleri atlamak başka. 31'de Muleka'ya kontrolsüz giren Oulai net sarı ama hakem olay mahallinde döndü dolaştı, sufle de gelmeyince kart çıkaramadı ve durumu idare etti.
Ceza alanı ön çizgisinde Muçi'yi net kontrolsüz faul ile indirdiler oyunu devam ettirdi. Trabzonspor lehine penaltı hakemin sahada çözeceği çok kolay bir pozisyon.
Muçi topla oynayan kaleci yerde kayarak gelen topa temas edemeyen rakibi indiren olmuş.
Net penaltı ama veremiyor! Çünkü yürek, bilgi, beceri, yeti yok. Kolayı seçiyor VAR'dan gelsin diyor.
VAR pozisyonu kurtardı, hakemi bitirdi. 54'te Oulai'ye yaptığı ilk harekette Bardhi'ye zaten sarı olmalıydı vermedi devamı bir de topsuz temaslı tekme savurdu. Net kırmızı ama hakem kart yerine yeni yöntem geliştirdi el sıkıştırdı barıştırdı! VAR da uyudu...
Konyaspor'un 89'da attığı iptal edilen golde yardımcıya ve VAR'a güvenmek zorundayız. Skor rahatlayınca hakemin eksiklikleri kamufle oldu.
İSKENDER GÜNEN: BU MÜCADELE GÜCÜ SAYGIYI HAK EDİYOR
Trabzonspor'un oyun başlangıcı sorunlarla dolu. Savunmadan çıkarken kaptırılan toplar, yapılan pas hataları, Konya'nın ilk 20 dakikalık bölümde atak girişimlerinin odak noktasıydı. İki kez Konyaspor'un girdiği net gol pozisyonunda Onana öne çıktı. Sonrasında ise Okay'ın kendi kalesine attığı golle Konya öne geçti. Sorun orta alanda. Çünkü Folcarelli gibi mücadele gücü yüksek ve rakipten top kazanması üst düzey bir oyuncunun yokluğunda Bouchouari-Oulai-Muçi'den oluşan orta alan, rakibi karşılama yönünde çok zayıf kaldı. Önde, rakip ataklarda orta sahaya yardımcı olması gereken Zubkov ve Olaigbe de gerekli desteği vermedikleri gibi Konya, bu alanda üstünlüğü ele geçirdi. Fakat futbol tuhaf bir oyun. En fazla top kaybeden isim olan Muçi'nin yaptırdığı penaltıyla Trabzonspor, beraberliği yakaladı.
İkinci yarıda ise sol kenardan geliştirilen atakta, Mustafa'nın getirdiği topta Onuachu ile öne geçen taraf Trabzonspor oldu. Ardından ise Muçi'nin mükemmel frikiğiyle birden skor 3-1'e gelince takım rahatladı. Dün bir kez daha gördük ki kadroda eksilmeler yaşandığında sorunlar öne çıkıyor. Ancak kadro yetersizliğine rağmen geri düştükleri her maçta mücadele gücünü ortaya koymaları ve bir takım olgusu içerisinde görünmeleri saygıyı hak etmekte. Bu da bugün gelinen noktada üst sıralar için taraftarlarına ve camiasına büyük ümit vermekte.