SDG için süre dolarken Suriye'de son durum | "ABD baskısıyla entegrasyon" iddiası: Abdi'nin kafası değişmedi | Şam'dan yalanlama geldi

Suriye'de SDG için takvim işliyor. "Ya entegrasyon ya operasyon" denilirken Şam-Haseke hattında iddialar havada uçuşuyor. Syrian TV, ABD'nin baskısıyla 27-30 Aralık'ta anlaşma olacağını iddia etti. SDG elebaşı Abdi önce "Entegrasyonda ortak bir anlayışa vardık" dedi sonra da adem-i merkeziyetçilik dayatmasına kalktı. PYD'li Salih Müslim de "Amerikanların acelesi var. Şam 3 tümeni kendine bağlayıp Rakka ve Deyrizor'u talep ediyor" dedi. Şam ise iddiaları yalanladı. Gelinen bu noktada ABD'nin entegrasyon için bastırdığı ancak SDG'nin kabul edilemez taleplerle ayak dirediği görüldü.

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
SDG için süre dolarken Suriye'de son durum | "ABD baskısıyla entegrasyon" iddiası: Abdi'nin kafası değişmedi | Şam'dan yalanlama geldi

Suriye'de işgalci terör örgütü SDG'ye 31 Aralık 2025'e kadar verilen süre doluyor. Manevra alanı daralan terör örgütü, "Adem-i Merkeziyetçilik" adı altında özerk bir yapıda ayak diretirken; Ankara, MİT ve TSK sahayı anbean izliyor.

Geride bıraktığımız hafta Türkiye'den üst düzey bir heyet Şam'a çıkarma yaptı. MİT Başkanı İbrahim Kalın, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile bir araya geldi. Görüşmelerin ana odağı 10 Mart mutabakatı çerçevesinde şekillendi.



"SDG'NİN İLERLEMEYE NİYETİ YOK"

Bakan Fidan, ortak basın toplantısında "SDG'nin çok fazla ilerleme kaydetmeye niyeti olmadıklarını görüyoruz. SDG'nin belli faaliyetlerini İsrail ile koordinasyon içerisinde götürüyor olması gerçeği, aslında Şam ile yürütülen görüşmelerde de şu anda büyük bir engel teşkil etmekte" dedi. "SDG mutlak surette Suriye ordusuna entegre olacak, bu konudan geri adım yok" diyen Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ise "Bizim her türlü gelişmeye karşı planlarımız hazır" diyerek mesajı verdi.




SYRIA TV: ABD BASKISIYLA ŞAM VE SDG 27-30 ARALIK'TA ANLAŞACAK

SDG için kum saatli dolarken Syria TV'ye konuşan bir kaynak Şam ile SDG'nin ABD himayesinde yıl sonundan önce mutabakata varacağını öne sürdü. Bahse konu kaynak, Washington'un hem Şam'a hem de SDG'ye baskı uyguladığını söyledi. Anlaşmanın 27-30 Aralık tarihlerinde Şam'da açıklanacağını iddia etti.

"SDG'YE 3 AYRI TÜMEN" İDDİASI

Suriye basınında yer alanlara göre;

Anlaşma 90 bin kişiden oluştuğu iddia edilen SDG ve sözde özerk yönetim üyelerinin, Suriye Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'na entegrasyonunu içeriyor. Rakka, Deyri Zor ve Haseke'de Savunma Bakanlığı'na bağlı 3 ayrı tümen tahsis edilmesi konusunda anlaşma sağlandığı öne sürülüyor. SDG'nin Suriye ordusunun kuzey ve doğu bölgelerine girmesine karşı çıktığı konuşuluyor. SDG'ye bağlı birliklerin bu bölgelerde konuşlanmasını şart koşuyor.

Adem-i Merkeziyetçi bir yönetim tarzı için ayak direyen işgalci terör örgütü SDG, YPJ'nin lağvedilmeden kadın tugayı olarak orduya entegre olmasını istiyor. "DEAŞ'la mücadele" maskesine sığınan SDG, Suriye ordusundan "terörle mücadele" tugayı talep ediyor. Syria TV'ye konuşan kaynak, SDG'nin Suriye'nin kuzeyi ve doğusunda askeri birlikleri denetlemek için İçişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı bünyesinde görevlendirileceğini iddia etti.




ABDİ ÖNCE "ANLAŞTIK" DEDİ SONRA "ÖZERKLİK" ŞARTI KOŞTU

SDG elebaşı Ferhat Abdi Şahin ve PYD elebaşı Salih Müslim'den ise peş peşe açıklamalar geldi.

Abdi, "Kamu yararına uygun bir şekilde askeri güçlerin entegrasyonu konusunda ortak bir anlayışa vardık" dedi.

Tüm Suriye'yi kapsayan bir çözüme ulaşmak için zaman gerektiren anayasal konular olduğunu öne süren SDG elebaşı, "Suriye'deki çözümün merkeziyetçilikten uzak olması gerektiğine inanıyoruz" ifadesiyle yine adem-i merkeziyetçi bir yapı istedi.

Abdi, "Bölge halkının kendi bölgelerini anayasal bir çerçeve içinde yönetmesini istiyoruz" diyerek özerklik talep etti.


"Sınır geçişleri ve sınırlar konusunda ortak bir vizyon oluşturmada ilerleme kaydedildi" diyen Abdi, "Temel konularda görüş birliği var ve önümüzdeki dönemde tüm anlaşmalara varmayı umuyoruz" şeklinde konuştu.

SDG'nin ayak dirediği temel konulardan biri de petrol sahalarının Şam'a devri konusu.

Elebaşı Abdi "Doğal kaynaklar tüm Suriyelilere aittir" ifadelerini kullandı.



PYD'DEN "ABD BASKI YAPIYOR" İDDİASI

PYD elebaşı Salim Müslim, ABD'nin mutabakat için SDG'ye baskı yaptığını ileri sürdü.

"Amerika'nın acelesi var; bu nedenle adalet gözetmeksizin kağıt üzerinde bir istikrar bekliyor" diyen Müslim şu ifadeleri kullandı:

ABD'nin SDG ile Şam arasındaki sürece dair temel motivasyonu Suriye'de bir an önce istikrarın sağlanmasıdır. İki tarafın ivedilikle bir anlaşmaya varmasını istiyorlar. Ancak bu yaklaşım, "mazlum tarafın zulmü kabul etmesini, zalimin ise hükmüne devam etmesini" isteyen bir noktaya evriliyor.

PYD: ŞAM 3 TÜMENİ KENDİNE BAĞLAMAK İSTEDİ, RAKKA VE DEYRİZOR'U TALEP ETTİ

Öte yandan Syrian TV'nin "üç tümen" iddiasını destekleyen bir çıkış da PYD kanadından geldi.

Elebaşı Salih Müslim, "Şam SDG'nin üç askeri tümen olarak katılmasını kabul ettiğini iletti ancak bu tümenlerin doğrudan Şam yönetimine bağlı olmasını şart koşuyor. 'Sizi biz yönetirsek bazı haklar verebiliriz' diyorlar. Ayrıca Rakka ve Deyrizor'u kendilerine teslim etmemizi talep ediyorlar" dedi.





ŞAM İDDİALARI YALANDI: SDG KABUL EDİLEMEZ TALEPLERDE ISRAR EDİYOR

Şam ise entegrasyon ve pazarlık iddialarını yalanladı.

Suriye Enformasyon Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "SDG'nin hükümet için müzakere edilemez ve uygulanamaz taleplerinde ısrar etmesi nedeniyle iki taraf arasında bir anlaşma sağlanamamıştır. Ayın 28'inde nihai yanıtımızı vereceğiz. Suriye hükümeti ile SDG arasındaki temaslar şu anda askıya alınmıştır" denildi.

ABD BASTIRIYOR, SDG AYAK DİRİYOR!

SDG'nin manevra alanı daralırken peş peşe yapılan bu açıklamalar ABD'nin entegrasyon için bastırdığını ancak SDG'nin kabul edilemez taleplerle kendini çözümsüzlük olarak dayattığını gösteriyor.

Ankara, SDG'nin Suriye ordusuna birlik olarak değil ferdi olarak entegre olmasını savunuyor.




ANKARA ÇOK NET: BİRLİK OLARAK DEĞİL FERDİ OLARAK ENTEGRASYON

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Önümüzdeki dönemde de ihtiyaç olursa gerekeni kimseye sormadan yaparız" diyerek şu mesajı verdi:

SDG de entegrasyondan bahsediyor ama onların bahsettiği birlik halinde entegrasyon. Birlik olarak değil, ferdi olarak entegre olmaları lazım. Aksi halde bunun adı entegrasyon olmaz. Biz 2016'dan itibaren Suriye'deki harekâtlarımızı yaparken, ABD de oradaydı, Rusya da oradaydı ve biz yapılması gerekeni hiç kimseye sormadan yaptık ve bitirdik. Önümüzdeki dönemde de ihtiyaç olursa gerekeni kimseye sormadan yaparız.

Suriye'de Türkiye'nin "terörsüz bölge" hedefi ve ulusal güvenliğine ters bir durum gelişmesi durumunda Ankara'nın yol haritası hazır.

Bakan Güler'in "İhtiyaç olursa gerekeni kimseye sormadan yaparız" mesajının altında bu gerçeklik yatıyor.

"KILIÇ" UYARISI HALA GEÇERLİĞİNİ KORUYOR


Başkan Erdoğan'ın "Yönünü Ankara'ya ve Şam'a dönenler kazanacak. Kıblesini şaşırıp kendilerine yeni yabancı patronlar arayanlar eninde sonunda kaybedecektir. Şunu da biliyoruz ki kılıç kınından çıkarsa kaleme ve kelama yer kalmaz" uyarısı sahada geçerliğini koruyor.