Galatasaray'ın Gençlerbirliği zaferine rağmen eleştiri yağmuru! "Akıl tutulması"

Trendyol Süper Lig'in 13. haftasında Gençlerbirliği ile karşılaşan Galatasaray, evinde rakibini 3-2 yenerek Union SG ve Fenerbahçe maçları öncesinde moral buldu. Sarı kırmızılılar oynadığı futbolla eleştirilerin hedefi oldu. İşte spor yazarlarının değerlendirmeleri...

Giriş Tarihi:
Galatasaray'ın Gençlerbirliği zaferine rağmen eleştiri yağmuru! "Akıl tutulması"

Galatasaray, Süper Lig'de Gençlerbirliği'ni 3-2 yendi. Karşılaşmada 1-0 geriye düşen Aslan, ikinci yarıda bulduğu gollerle rakibini mağlup etmesini bildi ve haftaya oynayacağı derbiye puan avantajıyla girmeyi başardı.

Karşılaşmada Cimbom'un gollerini Barış Alper Yılmaz, Mauro Icardi ve İlkay Gündoğan kaydetti. Okan Buruk'un öğrencileri puanını 32'ye yükseltti.

Spor yazarları da maçı, oynanan oyunu ve Okan Buruk'un tercihlerini değerlendirdi. İşte o yorumlar...

EVREN TURHAN: DERBİ ÖNCESİ KAZA OLMADI

Galatasaray Şampiyonlar Ligi öncesinde Union ile oynayacağı maç öncesi Gençlerbirliği karşısında önemli bir sınav verdi. Galatasaray'da eksiklikler çok can sıkıyor ve sakatlık sayısı her maç artıyor. Okan Buruk da bu nedenle kadro kurmakta zorlanıyor. Icardi'nin geç gelmesi nedeniyle başarılı hoca Barış Alper'i santrfor olarak oynatmak zorunda kaldı. Sarı- Kırmızılılar ilk 20 dakika ofansif yönde çok zayıf gözüktü. Ne kadar çok topa sahip olsalar da istedikleri pozisyonları üretemediler. Barış Alper'le ilk yarı bir pozisyon bulsalar da Sane'yi iyi kapattılar.

Orta sahada Torreira ve Lemina bir türlü istediği aksiyonu alamadı. Bu yetmiyormuş gibi önce Lemina sonra da Singo'nun sakatlıkları Okan Buruk'u oldukça zor duruma düşürdü. Gençlerbirliği ilk yarıda G.Saray kalesine bir kez duran topla geldi ve golü de attı. İlk yarı gerçekten Galatasaray adına çok kötü geçti. Okan hocanın bu nedenle acil bir değişiklik yapması gerekiyordu. Bunu Icardi'yi alarak gerçekleştirdi. Bu doğru bir tercihti. İkinci yarı sahada bambaşka bir Cimbom vardı.

Rakibine karşı ciddi bir üstünlük kurdu. Icardi ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu herkese gösterdi. Ancak maçın yıldızı Barış Alper'di mükemmel oynadı. Hem attı hem de attırdı. Her pozisyonda o vardı. Okan hocanın Yusuf Demir'i çıkarması doğru bir karardı. İlkay da dün gol atarak tecrübesini ve klasını gösterdi. Galatasaray kalitesi ve temposuyla maçı kazanarak önemli bir engeli geride bıraktı.

MUSTAFA ÇULCU: ERGÜN TECRÜBESİZ

G.Saray sakatlıklar, idari cezalılar, Şampiyonlar Ligi maçı düşünülerek zorunlu rotasyonla çıktığı maça önde baskı ve istekle başladı. Barış etkiliydi, süratli çıkışlarında ona destek gelmeyince ileride yalnız kaldı. Gol hunisi içinde çoğalamadılar, asist yapacak kimseyi bulamadı. Sane ve Sara hep bir hamle geç kaldılar. Lemina'nın sakatlığı sıkıntı yarattı. Ceza alanında ikinci kez topla buluşan Gençlerbirliği golü buldu. Singo da sakatlanınca revire dönen Galatasaray'da İcardi santrfora, Barış sola, Sallai savunmanın sağına geldi. Oyun gücü bir miktar düşmesine rağmen rakip ceza alanında ilk yarıda 31 kez topla buluşan Galatasaray, meşin yuvarlağı içeriye atmakta zorlandı. Ombudsman İlkay oyuna girdi, Galatasaray gerçek kimliğini buldu. Sıklet atladı sanki, arka arkaya goller geldi. Zor oldu ama galip gelmeyi bildi.

Ozan Ergün'ün tecrübe ihtiyacı var. 48'de Barış-Thalisson pozisyonunda Galatasaray penaltı bekledi, devam kararı doğru. Thalisson'un ikinci sarıdan kırmızısı hakemin yorumu.
63'te Göktan'ın uzaktan gelerek toptan sonra Sallai'nin kavalına basmasına kırmızı göstermeliydi. Çünkü uzaktan gelen Göktan hem topu hem rakibi görüyor ama hiç önlem almıyor. 81'de kendi oynadığı top, Tongya'nın baldırından eline geliyor, devam kararı doğru.
90+4'te Sallai'nin kırmızısı doğru, lakin VAR'a bırakmadan kendisi ihraç edebilmeliydi.

BÜLENT TİMURLENK: AKIL TUTULMASI

G.Saray'ın 3 sezon şampiyonluğunda İcardi'nin büyük sakatlığı dışında takım sağlam kalmış, bu da UEFA'nın sağlık istatistiklerine en az sakatlık yaşayan takımlardan biri olarak yansımıştı. Milli araya mağlubiyetle girdikten sonraki ilk maç içeride-dışarıda zordur. Üstelik Osimhen yoksa ve hatta Kaan Ayhan ile Berkan'ın yokluğuyla kadro derinliği yitirilmişse... Bunlarla kalsa iyi. Okan Buruk ilk yarıda önce Lemina'yı sonra da Singo'yu kaybetti. Devre arası hariç bir oyuncu değişiklik slotu kalmıştı ve sahaya sürdüğü Yusuf Demir, futbol topuyla yeni tanışmış biri gibi ya pozisyonları eziyor ya da kaybediyordu. G.Birliği'nin Günay'ın ağzının içinden vurduğu topun bir benzeri ikinci yarıda da gelecekti ama ortada çözülmesi gereken bir mesele vardı. G.Saray soyunma odasına 0-1 geride gitmiş, Sane ve Sara kayıptı. Lemina da olmayınca orta saha rakibin geçiş hücumlarına açıktı. Buruk yapması gerekeni yaptı, gözünün yaşına bakmadı ve Yusuf'u 2. yarıya çıkarmadı.

İlkay büyük usta, İcardi bu golü sadece Gençlerbirliği'ne değil "İcardi, Ocak'ta gitmeli, gitsin" diyenlere de attı. Osimhen'in Afrika Kupası'na gideceği günlerde İcardi'ye "Gitsin" demek akıl tutulmasıdır ama futbol aklı olanlar için geçerli bu tabii. Barış ve İlkay ile 3 puan cepte derken 10 kişi rakipten gol yemek, Sallai'nin derbide olmayacak olması ve Lemina ile Singo'nun durumlarının belirsizliği… Volkan Demirel'in takımı Aslan'ı 1-0 öndeyken yaralı bıraktı, -fırsat da buldular- aslanı yaralı bırakırsanız peşinize düşer. Öyle ya da böyle o gün son gününüzdür. Maçın adamlarına gelince… Barış Alper Yılmaz ve Kazımcan'dı...

AHMET ÇAKAR: HAKEME GEÇER NOT

Tehlike çanları G.Saray için çalıyor, Dün akşam kazandılar, zaten bekleniyordu ama hasar büyük. Singo ve Lemina'nın sakatlığı ne alemde birkaç güne belli olur, Sallai kırmızı kart cezalısı, F.Bahçe maçında oynamayacak. Osimhen'in durumu belirsiz. F.Bahçe maçı için her şey kapkara. Dün gece özellikle ilk yarı tek kale bir maç izledik. Direkten dönen toplar, G.Saray'ın şanssızlığıydı. G.Birliği bir serbest vuruştan komik bir gol attı. Komik ifadesini G.Saray defansı için kullanıyorum. Böyle bir pozisyon hatası yapılıp kale ağzında rakip forvete top vurdurulmaz. Benzeri yan top hatasından G.Birliği ikinci golü de buldu maçın sonlarına doğru. Sanchez sadece refakat ediyor. İkinci yarıda her şeyin kötü gittiği dakikalarda İcardi sahneye çıktı, vuruş tekniğiyle beraberliği getirdi. Ardından da çok kısa süre içinde G.Saray, ikinci ve üçüncü golü buldu. Sonuçta G.Saray kazandı ama iyi oynamadılar. Daha önemlisi ama eksik antrenman ama yanlış antrenman, oyuncuların sürekli sakatlanmasına sebep oluyor.

Gelelim hakem Ozan Ergün'e... Fevkalade bir maç yönetti. Barış Alper penaltı bekledi, belki hafif bir temas var ama öyle penaltı olmaz. Son dakikada Sallai'ye gösterdiği kırmızı kart kesin haklı. Kafasını uzatmış rakibe tabanıyla vuruyor, kontrolsüz hareket. Tek tartışılacak nokta, ikinci yarıda Sallai'nin kaval kemiğine basılması. Burada da kırmızı kart olmaz çünkü G.Birliği oyuncusu topa vurduktan sonra ayak inerken Sallai'nin bacağına temas ediyor. Burada kırmızı vermemesi doğru karar.

ZEKİ UZUNDURUKAN: GÖRDÜNÜZ MÜ ICARDI'Yİ?

Galatasaray, çok iyi başladığı maçta bir türlü golü bulamayınca, gereksiz bir telaşın içine girdi. Zaten Osimhen'in yokluğu nedeniyle adeta karaları bağlayan görüntüde bir sarı-kırmızılı ortam oluşmuştu maçtan önce.
Oysa Rakip Gençlerbirliği idi. Ligin en zayıf halkalarından birine karşı bu telaş, bu sakar futbol da neyin nesiydi ilk yarıda.
Bir de bunların üzerine ilk yarıda Lemina ve Singo'nun sakatlanıp çıkması, RAMS Park tribünlerinin adeta yüreğini ağzına getirdi.
İlk 45'te Barış Alper ve İcardi ile iki kez direğe takılan Galatasaray'da Sane ve Sara karşı karşıya pozisyonlarda cılız şutlar atınca tribünler adeta saç baş yolmaya başladı.
Bu kadar tahrip gücü yüksek Galatasaray kadrosu, Gençlerbirliği karşısında ilk yarıyı geride kapattı. Yenilen golde başta Sanchez olmak üzere bütün savunmanın kusuru var.
Uğurcan'ın yokluğunda kaleyi koruyan Günay, rakibin ayağında verdiği pasla yürekleri ağza getirdi.
Ama o Günay, ilk yarıda süper bir kurtarış yapmasını da bildi.
Galatasaray, yavaş oynadı, hep üçüncü bölgede göründü ama sahada bir lider oyuncu olmayınca panik butonuna basılmış bir şekilde koca bir 45 dakika oynadı.

Orta saha üretken olmayınca, Okan hoca ikinci yarıya İlkay hamlesini yaparak başladı.
Yusuf Demir kenara geldi.
Lemina'nın yerine giren Yusuf zaten hiçbir varlık gösterememişti.
İlkay'ın sahadaki varlığı ile ikinci yarıda kükreyen bir Aslan izlemeye başladık.
Galatasaray fabrika ayarlarına geri dönünce üst üste goller geldi. Önce Kazımcan'ın pasını İcardi gole çevirdi.
Ardından Sane'nin pasında adeta şimşek gibi rakip ceza sahasına giren İcardi vurdu, kaleciden dönen topu Barış Alper ağlara gönderdi.
RAMS Park tribünleri, Binbir Gece Masalları'nı yaşadı.
Galatasaray yüksek tempo ile oynayınca, G.Birliği'ni sahadan sildi.
Barış Alper dünkü maçta tam bir patlama yaptı.
İcardi için 'Kilolu, gitsin işe yaramaz artık' diyenlere 'Arkadaşlar eleştirdiğiniz oyuncu İcardi! Erken konuşmayın!' dedim hep.
Bu yorumları yapanlar, dün gördüler mi İcardi'yi!

Gençlerbirliği, sahada 10 kişi kalmasına rağmen oyundan hiç kopmadı ve ikinci golü buldu.
İkinci golde Günay'ın çıkıp topu alması gerekirdi. Galatasaray için Şampiyonlar Ligi maçı öncesinde iyi bir moral oldu.
İlk yarıdaki oyun, düşündürücü!
Ama ikinci yarıdaki futbol, daha iyiydi. Maçın son bölümünde Ahmet Kutucu'nun kaçırdığı bir gol var ki...
Kaçırmak daha zordu. Ahmet bunu başardı!
Cuma gecesi A Spor'daki yayınımda 'Barış Alper için patlama maçı olur.
İcardi de ikinci yarıda girer golünü atar' demiştim.
Maçı kafamda oynadığım için bu net detayları vermiştim.
Şimdi Galatasaray'dan salı günü bir Avrupa zaferi daha bekliyoruz.