Hoşça kalasın Bamsı Bey'im! Kuruluş Osman 60. bölüm 2. fragmanı: İkinci kez baba acısı yaşayacak

Togay'ın "Kayı obası Domaniç yaylasına göçecek. Yayla yolu kan gölüne dönecek. Osman'a bir baba acısı daha yaşatacağım." sözlerinin ardından Bamsı Bey'i tuzağa düşürmesi sonrası duygu dolu anlar yaşanıyor. Dün yayınlanan Kuruluş Osman 60. bölüm 2. fragmanında bu olay sonrası Cerkutay'ın "Babam" çığlıkları duyuluyor. 60. bölüm fragmanında Umur Bey'in kızı Malhun Hatun'u Kayı Obası'na düğün için getirdiği görülürken Togay'ın intikam planları yaptığı anlar herkesi şaşırttı. Son bölümde Umur Bey'in Osman ile Togay arasındaki anlaşmaya tehlikeye atması ve bu olay neticesinde hesap vermesi heyecan yaratmıştı. Ardından tatsız olaylar tatlıya bağlanmış ve Osman Bey, Umur Bey arasında sağlam bir ittifak kurulmuştu.

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Hoşça kalasın Bamsı Bey'im! Kuruluş Osman 60. bölüm 2. fragmanı: İkinci kez baba acısı yaşayacak

"Hoşça kalasın Bamsı Bey'im!" yorumlarının sıkça yapıldığı son fragmanın ardından yaşanan şok etkisi yaratacak. İzleyicilerin heyecanla seyrettiği Kuruluş Osman 60. bölüm 2. fragmanı dün ATV ekranlarındaydı. Yeni tanıtımı izleyen milyonlarca kişi "Osman Bey, ikinci kez baba acısı mı yaşayacak?" sorusunun yanıtı merak ediyor. Geçen haftaki bölümde Malhun Hatun ve Umur Bey'in obasının basıldığı Kuruluş Osman'da oba tarafından alınan kararlar heyecanı artırırken Şeyh Edebali'nin tavsiyesiyle Osman Bey evlilik kararını duyurmuştu. Ayrıca Osman Bey ve Umur Bey'in hesaplaşmasının ardından buzlar eridi ve düşmanın üzerine yürümek için tam ittifak sağlanmıştı. Bir önceki tanıtıma ise Şeyh Edebali'nin "Boyun beylik, beyliğin devlet, alpların ordu olacak inşallah!" sözleri damga vurmuştu.

OSMAN BEY, UMUR BEY'İ TOGAY'IN ELİNDEN KURTARDI

Togay'a baskın yapmayı planlarken tuzağa düşen ve büyük yıkım yaşayan Umur Bey, yaptıklarının bedelini ödemek üzere tek başına Moğol kampına gitti ve Togay'ın karşısına çıktı.

Umur Bey'in bu hamlesine oldukça şaşıran Togay, "Karşıma çıkacak cesareti nereden buldun Umur Bey?" diye sordu. Umur Bey ise "Nicedir peşimde olan seninle hesabımı görmek istedim. Seni kendi pusatımla öldürmek için gelmiştim… Bil ki olanlarda Osman Bey'in bir dahli yoktur. Buraya seninle hesabımızı görmeye geldim" cevabıyla her şeyi göze aldığını belli etti.

Togay, Umur Bey'in cesaretinden etkilenerek teke tek dövüş teklifini kabul etti. Yaralı ve bitkin olan Umur Bey, Togay'ın darbelerine fazla karşı koyamadı ve pusatını düşürdü. Togay, "Kızın Malhun… Dua etmek için mezarına bile gidemeyecek… Leşin, kuzgunların olacak" diyerek son darbeyi indirmeye hazırlanırken, gaipten gelen bir ok Togay'a mani oldu!

Oku atan Osman Bey'den başkası değildi. Kana susamış nökerlerin arasından Togay'a doğru yürüyen Osman Bey, "Buraya, kan dökmeye değil, anlaşmamızı korumaya geldim Togay" dedi.

Togay ise "Umur Bey, sadece beni değil, seni de çiğnedi Osman Bey… Bedelini ödeyecek…" diyerek intikam almakta kararlı olduğunu belirtti. Osman Bey, "Ettiğinin bedelini ona yeterince ödettin Togay… Umur Bey de obası da benim himayemdedir… Töremiz neyse cezasını vermek de bana düşer. Sözümün dışına çıktı diye, himayemdeki bir beyi senin ellerine bırakmaya hiç niyetim yok Togay, bunu böyle belleyesin. Burada Umur Bey'in başına bir hal gelirse, anlaşmamız bozulur" dedi ve Umur Bey'e sahip çıktı.

Bu sözlere sinirlenen Togay, meydan okurcasına Osman Bey'in karşısına dikilse de Osman Bey sözlerine devam etti: "Seninle anlaştık… Bu topraklarda il olmak benim payıma; altına boğulmak senin payına düştü Togay. Cengiz Han'ın dediği gibi: Ya anlaşmaya uy, ya toprağın yasasına, ölüme… Bir yanda, Moğolların tabi olduğu Cengiz Han yasası… Bir yanda Togay'ın öfkesi… Geyhatu hangini seçer dersin?"

Bu sözler Togay'a tereddüt yaşattı. "Dilin, pusatın kadar keskin ama kılıcım kadar değil… Vakti gelince… Kınından senin için çıkacak Osman Bey!" diyerek hesaplaşma gününün geleceğini vurgulayan Togay, Osman Bey'in Umur Bey'i de alarak gitmesine razı oldu.

Togay, Osman Bey ayrıldıktan sonra Camuha'ya "Osman, kazandığını sanır… Ona vereceğim ölüm karanlık bir kuyudan daha acımasız olacak…" dedi ve intikam almaktan vazgeçmediğini gösterdi.

"CÜMLE TÜRKMEN OBALARININ İSTİKBALİNİ TEHLİKEYE ATTIN!"

Togay'a saldırıp hezimete uğrayan ve Osman Bey'in Moğollarla yaptığı anlaşmayı tehlikeye atan Umur Bey, işin aslını anlatıp af dilemek üzere Kayı Obası'na geldi.

Umur Bey'den önce Togay'ın yolladığı nökerlerin getirdiği mesajla işin aslını öğrenen Osman Bey, Umur Bey'in kendisine yalan söylemesine ve arkasından iş çevirmesine çok sinirlendi. Derhal Umur Bey obasına gitmeye karar veren Osman Bey, bu sırada Umur Bey'in Kayı Obası'na geldiğini gördü.

Osman Bey, mahçup biçimde "Konuşmamız gereken mühim bir mesele var Osman Bey" diyen Umur Bey'i "Otağıma gidelim Umur Bey! Öfkemi tutarım. Otağıma gidelim, hesabı orada görelim" diyerek otağına götürdü.

Otağa geçildiğinde Osman Bey, "Dün otağındaydım. Şeyhim Edebalı ve ağabeyim Gündüz'le birlikte… Sözünde durup gelmeni bekledik. Neredeydin?" diyerek Umur Bey'den hesap sordu ve "Tek başına bir işe kalkışmaman hususunda seni defalarca uyarmadım mı? Her seferinde başımıza daha büyük bir bela açmadın mı? Gene de bildiğini okudun öyle mi?" dedi.

Mahcubiyet içindeki Umur Bey cevap veremeyince, Osman Bey "Alplerini şehit verdin, onca masumun kanına girdin. Ve dahi cümle Türkmen obalarının istikbalini tehlikeye attın. Umur Bey diyesin hele; bunu neden yaptın? Sultan ile konuştum dedim sana. Oyunu birlikte kurduk dedim. Şimdi her şey yıkıldı. İhtiyacım olan kuvveti toplayamadan İlhanlı Devleti ile ceng etmek zorunda kaldım" diyerek sözlerine devam etti. Bu sırada Osman Bey'in yayını eline aldığını gören Umur Bey iyice gerildi ve "O yay ne içindir Osman Bey?" diye sordu.

Osman Bey, "Bu yayı hatırlamadın mı? Atam Oğuz Kaan'ın atam Gün Han'a verdiği yayı hatırlamadın mı? Gün Han'ın en soylu oğlu Kayıların, o yayın da o kutlu devletin de varisleri olduğunu bellemedin mi? Sana bu yayın arkasında ol, karşısına çıkma demedim mi?" deyince Umur Bey yanıt vermek ihtiyacı hissetti: "Osman Bey! Haklısın; o yayın arkasında değil, karşısında oldum. Şimdi karşısından çekilirim. Madem sana yükten başka bir şey olmam, yapılacak şey bellidir Osman Bey! Geldiğimiz gibi gideceğiz. Bu toprakları terk edeceğiz."

Bu sözler karşısında şaşıran Osman Bey, bir süre düşündükten sonra "En hayırlısı bu olacak!" diyerek icazet verdi. Umur Bey, Osman Bey'in gitmesine izin vermesi ile rahatlayarak otağdan çıktı.