İsmet Özel son dakika sağlık durumu nasıl? İsmet Özel kimdir, nereli, kaç yaşında? (En güzel şiirleri sözleri)

Şair ve yazar İsmet Özel'den kötü haber geldi. Daha önce kap krizi geçiren ve bu yüzden damarlarına stent takılan İsmet Özel dün gece saatlerinde beyin kanaması geçirdi. İsmet Özel'in sağlık durumu şuan ciddiyetini koruyor. İsmet Özel son dakika sağlık durumu hakkında detaylar haberimizde olacak! Peki İsmet Özel kimdir, nerelidir? işte en güzel şiirleri ve sözleri

Giriş Tarihi 16 Mart 2019, 16:04 Güncelleme 16 Mart 2019, 16:06
İsmet Özel son dakika sağlık durumu nasıl? İsmet Özel kimdir, nereli, kaç yaşında? En güzel şiirleri sözleri

İÇİNDEKİLER

İsmet Özel son dakika sağlık durumu hayranları tarafından merak ediliyor. Geçen pazartesi günü kalp krizi geçiren ve anjiyo yapılan şair ve düşünür İsmet Özel, hastanede tedavisi devam ederken önceki gece beyin kanaması geçirdi ve durumu ciddiyetini koruyor. İstiklal Marşı Derneğinin kurucu başkanı olan İsmet Özel, şiirleri ile "Yaşayan en büyük Türk şairi" olarak biliniyor. Usta şairin eserleri araştırılmaya başlandı.İşte İsmet Özel'in en güzel şiirleri. Peki İsmet Özel kimdir, nereli, kaç yaşında?

İSMET ÖZEL EN SON SAĞLIK DURUMU NASIL?

Beyin kanaması geçiren Özel, iki kez ameliyat edilerek yoğun bakıma alındı. Özel'in sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi. Usta şairin tedavisi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi yoğun bakım servisinde devam ediyor.

İSMET ÖZEL KİMDİR?

19 Eylül 1944 yılında Kayseri'de dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Kastamonu, Çankırı ve Ankara'da tamamlar. Öncelikle Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nde okuduysa da mezun olacağı okul Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı olacaktır. On sekiz yıl Devlet Konservatuarı'nda Fransızca okutmanlığı yapar, ilk şiiri 1963'de Yelken Dergisi'nde yayınlanır.

1963 yılında muhtelif dergi ve gazetelerde yayımladığı şiirlerle dikkati çeker. Bu tarihle birlikte İsmet Özel; yazın, düşün ve sanat dünyasındaki serüvenine başlamıştır. İlk kitabı Geceleyin Bir Koşuyu 1966 yılında, büyük yankılar uyandıran ikinci kitabı Evet, İsyanı ise 1969 yılında da yayımlar. 1970 yılında yakın arkadaşı Ataol Bahremoğlu ile birlikte Ant ve Halk Dostları dergilerini çıkarır.

1975 yılına gelindiğinde ise İsmet Özel, o zamana dek içerisinde bulunduğu ve savunduğu sol kesimi bırakarak fikri ve ruhi bir değişim yaşayacaktır. Bu tarihten sonra hayatına, benimsediği İslami hayatın doğruları ile devam eder. Bu doğrular aynı zamanda ona yeni sorumluluklar da yüklemiştir. Bu sorumluluk bilinci ile 1977'de Yeni Devir gazetesinde günlük fıkralar yazar, yine aynı gazetede Abdullah Çıdamlı müstear ismi ile çeviriler yapar, Pazar günlerine özel kültür sayfaları hazırlar.

1985 yılında Milli Gazete'de Cuma Mektupları'na, 1997 yılında Yeni Şafak Gazetesi'ndeki günlük fıkralarına başlar. Yazdığı deneme kitabı Taşları Yemek Yasak ile Türkiye Yazarlar Birliği Deneme ve 2005'de üstün hizmet ödülünü kazanır. 1995'de Şilili Ozan Gabriela Mistral nişanı alır. Siyasi yazıları 2003 yılına dek kısmi aralıklarla çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmıştır. Halen İstiklal Marşı Derneği'nin genel başkanlık görevini yerine getirmektedir. Evli ve dört çocuk babası, iki çocuk dedesi İsmet Özel, Çengelköy'deki evinde düşünce ve sanat hayatına devam etmektedir.

ŞİİRLERİ

Geceleyin Bir Koşu (1966)
Evet İsyan (1969)
Cinayetler Kitabı (1975)
Şiirler 1962-74 (1980)
Şiir Kitabı (1982)
Celladıma Gülümserken (1984)
Erbain (1987)
Bir Yusuf Masalı (2000)
Of Not Being A Jew (2005)
Of Not Being A Jew -İlaveler ve Vaat Edilmiş Bir Şiir- (2008)
Of Not Being A Jew (2011)

BİR YUSUF MASALI

Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
Bakıp başkasının başkayla kurduğu bağlantıya
Aşka dair diyoruz ilk anı bu olmalı
İlk önce damarlarımızda duyuyor çağıltısını
Uzak iklimlerin
Kokusu gitmediğimiz şehirlerin önceden
Bir baş dönmesiyle kabarıyor hafızamızda
Sonra ayrılıklar düşüne dalıyoruz
Bize ait olan ne kadar uzakta!

KARLI BİR GECE VAKTİ BİR DOSTU UYANDIRMAK

Benim adım insanların hizasına yazılmıştır.
Her gün yepyeni rüyalarla ödenebilen bir ceza bu.

Keşke yağmuru çağıracak kadar güzel olmasaydım
Ölüm ve acılar çatsaydı beni
Düşüncem yapma çiçekler kadar gösterişli ve parlak
Sözlerim ihanete varacak doğrulukta olsaydı.
Anmaya gücüm yetseydi de konuşsaydım
Diri-gergin kasları konuşsaydım
"Kardeşler! " deseydim "Kardeşlerim! "
"Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
"Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan
"Bakın yaklaşıyor..."
Yazık, şairler kadar cesur değilim
Çocukların üşüdükleri anlaşılıyor bütün yaşadıklarımdan
Gövdem kuduz yarasalarla birazcık yatışıyor.

Benim gövdem yıllar boyu sevmekle tarazlandı
Öyle bir çalımlarla gecenin çitlerinden atlardım
Bir güneş sayardım kendimi denizin karşısında
Çünkü çam kokularına sürtünüp ağırlaşan ruhların
İnanmazdım dosyalara sığacağına
Gittikçe ışıldardım dükkânlar kararırken
Hüznün o beyaz etrafına sakallarım batardı.

Benim adım bilinen cevapların üstüne mühürlenmiş
Ellerim tütsülenmiş
Evlerin yeni yıkanmış serin taşlıklarında
Dirgenler, bakraçlar, tornavidalar
Bende kül, bende kanat, bende gizem bırakmadılar
Ve içinden bir baş ağrısı gibi çınlamaktansa
Gövdem açık bir hedef kılındı belâlara.
Ve bu yüzden yakışıksız oluyor
İnsanları hummalı baharlar olarak tanımlamak
Ve bu yüzden göğsümde dakikalar
İnce parmaklar halinde geziniyor
Konvoylar geçiyor meşelikler arasından
Bir yaprak kapatıyorum hayatımın nemli taraflarına
Ölümden anlayan, ciddi bir yaprak
Unutulacak diyorum, iyice unutulsun
Neden büyük ırmaklardan bile heyecanlıydı
Karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak.