İlk Türk 'birader'

Birbirlerine ‘Birader’ diyen Masonlar, dünyaya yayılmayı hedefledi. İlk Türk masonu, 1720’de Paris’e elçi olarak gönderilen Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin oğlu Sait Çelebi’ydi.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 07 Mayıs 2016 Güncelleme 07 Mayıs 2016, 01:47
İlk Türk ’birader’

İÇİNDEKİLER

MASONLUK TÜRKİYE'YE NE ZAMAN GİRMİŞTİR?
İlk locaların 1738'de Halep, İzmir ve İstanbul'da açıldığı biliniyor. Bu locaların 1748'de Sultan I. Mahmud tarafından yasaklandığı söyleniyor ancak İstanbul'daki locanın belki de gizli olarak 1789'a kadar devam ettiği yönünde iddialar var. Fransız İhtilali'nın tarihi olan 1789'da Sultan III. Selim'in bir kez daha yasak getirdiği kesin çünkü ihtilalde masonluk önemli rol oynadı. İhtilalde ortaya çıkan fikirlerin localar tarafından ülkeye taşınmasından korkulmuştur. II. Mahmut, Vaka-yı Hayriye denen Yeniçeri Ocakları'nın ortadan kaldırılmasında bir kez daha masonluğu yasaklıyor. Bu kez endişe edilen şey ise Yeniçeri Ocakları'nın Bektaşilik ile, onun da masonlukla iç içe girmesi olmuştu. Kırım Savaşı sonrası nedeniyle ülkeye gelen çok sayıda Avrupalı mason, masonluğu daha da güçlü olarak kurmuştur. 1861'de Mısır Hidivi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın torunu Mustafa Fazıl Paşa, Osmanlı Yüksek Şura'sını kurarak masonluğun yayılmasında tarihi bir rol oynamıştır.

İLK TÜRK MASONU KİMDİR?
Yirmisekiz Mehmet Çelebizade Sait'tir. Osmanlı elçisi olarak 1720'de Paris'e gönderilen Mehmet Çelebi, giderken oğlu Sait'i de yanına almıştır. Oğul Çelebi Paris'te kaldıkları 11 ay süresince masonlukla ilgilenmiş ve çalışmalarına katılmıştır. İstanbul'a döndükten sonra ise İbrahim Müteferrika ile birlikte Fransız locasına üye olmuştur. Sait Çelebi daha sonra Sadrazam olduğu için masonluk tarihinde önemli bir isimdir.

MASONLAR OSMANLI'DA SİYASİ ROL OYNADILAR MI ?
Masonluk, Avrupa'da monarşiye karşı olanların bir araya geldiği o zaman ortaya çıkan burjuva sınıfının örgütlendiği yapılardı. Osmanlı farklı bir toplumsal tabakalara sahip olduğu için monarşiye karşı doğrudan değil ancak taht kavgası içinde rol oynadı. Kısa bir süreliğine tahta çıkan ve sonra akıl sağlığı engeli nedeniyle indirilen Sultan 5. Murad'ın tekrar tahta çıkarılması amacıyla girişilen, tahta Çırağan Baskını adıyla geçen kalkışmada masonların etkin olduğu biliniyor. Sultan 5. Murad'ın mason olması nedeniyle Sultan II. Abdülhamid, masonluğu tehlike olarak görmüştür.

CUMHURİYET TARİHİNDE MASONLUK NASIL TEŞKİLATLANDI?
Masonluğun Cumhuriyet'e yansıyan ilk bölümü Türkiye Büyük Locası'nın kurulduğu 1909'da başladı ve 1935'e kadar sürdü. O tarihte Mustafa Kemal Atatürk, zararlı faaliyetler yaptığına inandığı mason localarını kapattı ve mal varlıklarını da Halkevleri'ne devretti. 1935 itibariyle Türkiye'de 65 mason locası vardı. Masonluk dilinde localar uykuya yattı. Tekrar faaliyete geçme tarihi ise 1948'dir. Asıl güç kazanmasında ise Ahmet Salih Korur özel bir rol oynamıştır. 1950'de Başbakanlık Müsteşarı olan Korur, 1955'te Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası'nın büyük üstadı olmuştu.

TÜRKİYE'DE KAÇ ADET LOCA VARDIR ?
Büyük loca anlamında 2 ayrı mason derneği vardır. Bunlar Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası ile Özgür Masonlar Büyük Locası'dır. Süleyman Demirel'in Adalet Partisi Genel Başkanı olduğu kongre öncesi rakibi Sadettin Bilgiç'in mason olduğu yolundaki ithamlarına karşı, o zamanki adıyla Türk Yükseltme Derneği'nden bugünkü adıyla Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası'ndan mason olmadığına dair aldığı belge masonları ikiye böldü. Demirel, kongrede bu belgeyi gösterdi ve genel başkan seçildi. Oysa Demirel masondu, bu belge de yalan beyan içeriyordu. Bunun mason ahlakına sığmadığını savunanlar ayrıldı ve başka bir büyük loca kurdu. Bu sahte belgeyi veren o zamanki Büyük Üstad Necdet Egeran (1907- 2005) uzun yıllar sonra Bilgiç'ten özür dilemiştir.

SİYASETTE ETKİLERİ VAR MIDIR ?
Masonluğun ve masonların siyasette etkisi vardır. Mesela Demirel hükümetlerinde çok sayıda masonun yer alması tesadüf değildir. Bilinen şey masonluğun hayatın her alanında maddi ve manevi avantaj sağladığıdır. Tarih bunun sayısız örneğiyle doludur.

KARANLIK YÖNLERİ VAR MIDIR ?
Bu konuda rivayet çoktur. Hatta Tapınak Şövalyeleri, İlluminati vb. gibi gizemli örgütlerle ilişkilendirilir. Ne var ki bu iddialar bütün dünyada spekülasyondan öteye henüz geçememiştir. Belgeli ve somut vakalara bakmak, meseleyi din ve etnisiteyle özdeşleştirmeden yalan yanlış efsanelerden ayırmak gerekir. Mesela masonluğa karşı tarihsel olarak en çok karşı çıkanlardan birisi olan Katolikliğin egemen olduğu İtalya'da masonlar, Gladio gibi yasa dışı örgütle iç içe olmak gibi en karmaşık suça karışmıştır. Üstelik de Vatikan, Kardinal düzeyinde bu suçun ortağıydı.

-BİTTİ-