Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Dedikodunun dedikodusu

Eklenme Tarihi 4 Eylül 2025

İLK ÇAĞLARDA: Dedikodu aslında bir tür "survivor" bilgisiydi. Kabilede biri diyordu ki: - Aman dikkat, mağaranın arkasındaki Korkut geçen gün avı çaldı. Bu bilgi kulaktan kulağa yayılıyor, hırsız da topluluktan dışlanıyordu. Yani dedikodu, ilkel dönemin Twitter bildirimiydi.

ANTİK DÜNYADA: Yunanistan'da halk tiyatroları vardı ama kulis dedikodusu daha da büyüktü. Oyuncular "kimin kime baktığını, kimin kiminle gezdiğini" sahne arkası fısıltılarıyla yayardı. Romalılar ise forum meydanını sadece ticaret için değil, söylenti için de kullanıyordu. Bir senatörün kulağına "imparator hasta" diye fısıldandığında, Roma'daki üzüm bağlarının fiyatı bile oynardı.

ORTA ÇAĞ AVRUPA'SINDA: Dedikodu adeta bir silah olmuştu. Birini karalamak için "cadı" demen yeterliydi. Yani bugün "hakkında kötü tweet atıldı" ile aynı etkiyi yapıyordu. Kilise baskısı yüzünden insanlar yüksek sesle konuşamaz, ama fısıltılarla koskoca köyün gündemi belirlenirdi.

OSMANLI'DA: Hamam, kahvehane ve saray… İşte üç dedikodu merkezi. Hamamda kadınlar, "kim kimi gördü, kimin kocası ne iş çeviriyor" diye konuşur; kahvehanede erkekler "padişah kiminle meşgul, yeni vezir kim olacak" diye tahmin yürütürdü. Saray içindeyse Valide Sultan'ın bir sözü bile fısıltıyla bütün İstanbul'a yayılırdı.

MODERN ÇAĞDA: 19. yüzyılda dedikodu gazetelere taşındı. İlk "magazin sayfaları" aslında aristokratların aşk hikâyelerini yazan köşelerdi. Yani bugünün paparazzileri o dönemde kalemle çalışıyordu. "Marki dün gece baloda şampanyayı fazla kaçırdı" haberi sabah gazetelerinde yerini alıyordu.

20. YÜZYIL'DA: Radyo ve televizyon dedikoduyu hızlandırdı. Hollywood yıldızlarının aşkları, boşanmaları ve skandalları önce stüdyoda fısıldandı, sonra tüm dünyaya yayıldı. Dedikodu artık sadece yan mahallede değil, kıtalar arasında dolaşıyordu.

BUGÜN: Sosyal medya dedikoduyu evrensel bir şölene çevirdi. Eskiden mahallede komşunun balkonundan duyduğun söz, şimdi saniyeler içinde milyonlara ulaşıyor. WhatsApp gruplarında "Kim, kime ne yazmış" ekran görüntüsüyle yayılıyor. Instagram'da bir story, Twitter'da bir yorum, Tik-Tok'ta bir video… Dedikodu artık küresel, hızlı ve kalıcı.

SONUÇ: Dedikodu, tarih boyunca insanların hem eğlencesi hem de korkulu rüyası oldu. Birini yükseltti, birini düşürdü. Ama hiç değişmeyen şey şu: Dedikodu, insanlığın en eski "haber bülteni"dir.

BUNU BİLİYOR MUYDUN?

Çar I. Petro, "Batılı görünmek lazım" diyerek sakalları yasakladı. Ama sakalını bırakmakta ısrar edenlere özel bir çözüm buldu: sakal vergisi. Parasını ödeyenler sakalını koruyor, ödemeyenler devlet görevlileri tarafından çat diye tıraş ediliyordu. Hatta vergisini ödeyenlerin boynuna küçük bir madeni plaket asılırdı. Yani o dönem Rusya sokaklarında sakallı birini gördüğünüzde, aslında "bu adam sakalına fatura kesiyor" demekti.

ALKIŞLI YORUM

@kayboIduk Sürekli uzanma isteği hissetmek hangi hastalık...

TESPİTLİ YORUM

@sevgiliplath Matematiği nasıl unuttuk ama türev mürev içinden geçiyoduk hesap makinesinde 8+7 topladım geçen, kafada bitirmişim konpile.