Yapay zeka basit bir teknolojik gelişme değil. İnsanlık tarihinin en büyük dönüşümlerinden birinin habercisi. Gazetecilikten güzel sanatlara, mühendislikten tıp alanına kadar her branşta hızla yerini alan bu yeni teknoloji, artık sadece insanların işlerini kolaylaştıran bir araç olmaktan çıktı. İçerik üreten, seninle konuşan, hatta insan gibi düşünen bir oyuncuya dönüştü.
Baş döndürücü bu değişim, hayatı kolaylaştırırken aynı zamanda yeni etik, hukuki ve toplumsal sorunları da beraberinde getirdi.
YASALAR YAPAY ZEKA KARŞISINDA ÇARESİZ
Telif hakları sorunu da bunlardan biri… Bunu nasıl mı yapıyor? Örneğin kimseye sormadan sanat eserlerini, kitapları, besteleri alıp kendi üretimine yediriyor. Mesela "Bu görseli Rönesans tarzı bir tabloya çevir" dediğinizde, yapay zeka birkaç saniye içinde size göz alıcı bir tablo sunabiliyor. Ancak bu görseli üretirken arka planda yüzlerce ressamın yıllarca süren emeğini sömürdüğünü kimse farketmiyor.
Aynı durum bir makale yazarken, bir görsel hazırlarken veya bir beste yaparken de sözkonusu…
Mevcut yasalar ise bu konuda çaresiz. Çünkü fikri ve sınai haklar yasaları sadece insanlar tarafından üretilen fikir ve sanat eserlerini korumak için üretilmiştir. Bir besteci notalarını kağıda dökerken ya da bir yazar makalesini yazarken, onların bu emeği hukuken "eser" olarak kabul edilir. Ancak yapay zekanın ürettiği içeriklerde bir belirsizlik vardır.
Soru şu; Bir içerik insan tarafından üretilmiyorsa bir telif hakkı doğmaz mı? Daha önce sayısız insan tarafından üretilmiş milyonlarca eser üzerinden eğitilmiş modelleri kullanan yapay zekadan nasıl hesap sorulacak?
Yanlış anlaşılmasın yapay zekaya karşı değilim. Aksine insanlık tarihinin en büyük dönüşümlerinden birinin eşiğinde olduğumuzu en başta söylemiştim. Ama dijital çağın bu sessiz sömürüsüne de sessiz kalmayı bir gazeteci olarak kendime yediremiyorum.
YAPAY ZEKA HABERİ KİMDEN ÇALIYOR?
Gazetecilik demişken buradan devam edelim isterseniz.
Örneğin en popüler yapay zeka uygulaması olan Chatgbt'de bir araştırma yapıyorsunuz. Merak ettiğiniz soru "Kıbrıs sorunu nasıl çözülür" olsun. Chatgbt size kapsamlı ve düzgün bir araştırma metni verebiliyor. Peki yapay zeka bu araştırmayı Kıbrıs'a gidip, sorunun tarafları ile konuşup, şahitleri ve yerel halkı dinleyerek mi yaptı? Elbette hayır.
Geçmişte bu konuyu araştıran yüzlerce gazetecinin oluşturduğu yüzbinlerce içeriği hızla okuyarak oluşturulan metinlerde bir telif sorunu yok mu sizce? Bu içeriklerin hepsi gazetecilere ya da medya kuruluşlarına ait telifli ürünler. Yapay zeka bu ürünleri açık kaynak gibi kullanıyor ama karşılığında ne izin alıyor ne de tek kuruş telif ödüyor.
Yapay zeka bir araştırma yaparken sadece genel bilgilerle yetinmiyor. Geçmiş haber arşivlerini, analizleri, yorumları ve özel röportajları tarayarak bir içerik oluşturuyor. Bunları bir "ham veri" olarak görüyor ve hiçbir telif kaygısı gütmüyor. İçerik sahiplerinin emeğini ve yasal haklarını görmezden geliyor.
GERÇEK SORUMLU YAPAY ZEKA ÜZERİNDEN PARA KAZANANLAR
Yapay zeka kendi başına düşünen, karar veren ya da bir niyet taşıyan varlık değil. Sadece yönlendirilen bir araç. Onun ne yapacağını kodlayan, hangi verilerle besleneceğini belirleyen ve ticari bir ürüne çeviren bir şirket var. O şirketin başında da milyarlarca dolar kazanan insanlar var. Asıl sorumlu, bu sistemi kuran çalıştıran ve kazanca dönüştüren insanlardır.
Bugün bazı medya kuruluşları, içeriklerinin yapay zekâ tarafından taranmasını istemedikleri için "robotlara karşı dijital duvarlar" kuruyor. The New York Times, Reuters ve BBC gibi dev kurumlar, içeriklerinin yapay zekâlar tarafından "çalınmaması" için yasal yollara başvuruyor. Ancak bu önlemler dahi, yapay zekânın öğrenme sürecindeki dijital sömürüyü tamamen engellemiyor.
YAPAY ZEKA İNTERNETİ ÇÖLLEŞTİREBİLİR Mİ?
Abarttığımı düşünüyor olabilirsiniz. Bu söylediklerimi biraz daha ileriye taşıyayım. Yapay zeka uygulamalarının hayatımızı kolaylaştırdığı bir gerçek. Sıfır tıklama ile bilgiye çok kolay ulaşıyoruz. Sonuç olarak 40 yılda kurulan bir dijital medeniyet, yavaş yavaş bir makinaya teslim oluyor. Bunu da içerik üreticileri el birliği ile yapıyor. Sonunu hiç düşünmeden.
Mesela Wikipedia'nın trafiklerinin hızla düştüğü biliniyor. Diğer tüm üreten internet sitelerinde olduğu gibi. Peki bu sürdürülebilir bir durum mu? Wikipedia ve diğer milyonlarca içerik üreten siteler gelir elde edemez ve ayakta kalamazsa ne olacak? Üretim yapmayan yapay zeka uygulamaları kendini nasıl güncelleyecek?
İnternetin hızla çölleşmesini istemiyorsak dijital emeği ve telif haklarının önemini tekrar konuşmalıyız. Yapay zekaya değil onu oluşturanlara etik sorumluluklar yüklemeliyiz. Aksi halde bu sessiz sömürü, internet dünyasını kurutabilir.
YAPAY ZEKADAKİ TELİF HAKLARI SORUNU NASIL ÇÖZÜLECEK
Yapay zeka hızla gelişirken hukukun bu değişime ayak uydurması kaçınılmazdır. Sanatçının, gazetecinin, yazılımcının emeği ve hakkı korunmadığı sürece, dijital çağda adalet sağlanamaz. Yapay zekaya üretim özgürlüğü tanırken, insan emeğinin sömürülmesine de izin vermememiz gerekir.
Geleceğin hukukunda yapay zekanın da insan emeğinin ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeğiyle hareket etmek zorundayız. Hukuki alanda ne yapılabilir sorusunun tek bir cevabı yok. Bir çözümü var mı ondan da emin değilim. Ama birkaç maddede özetlemeye çalıştım.
- Mevcut telif kanunları günümüz teknolojisine uyarlanmalı.
- Yapay zeka ile üretilen içeriklerin hukuki statüsü netleştirilmeli.
- Yapay zeka, faydalandığı veri kaynakları konusunda şeffaf olmalı.
- İçerik üreticilerine yapay zeka karşısında korunma hakkı verilmeli.
- Yapay zeka telif sorununda uluslararası işbirliği sağlanmalı.
Geleceğin hukukunda, yapay zekanın da insan emeğinin de çok önemli olduğu gerçeğinden hareket etmek zorundayız. Aksi takdirde, dijital dünyanın bu sömürüsüne karşı durmak çok daha güç olacak.