Atletizm pistlerinden bir Süpermen geçti: Carl Lewis

9’u altın 10 Olimpiyat, 8’i altın 10 Dünya Şampiyonası kazand Uı. zun atlama, 100, 200 ve 4x100 yarışlarını bir dönem domine etti. ABD’li efsane Carl Lewis aettlizmin gerçek süpermeniyd

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 02 Mayıs 2020 Güncelleme 02 Mayıs 2020, 06:56
Atletizm pistlerinden bir Süpermen geçti: Carl Lewis

İÇİNDEKİLER

Birleşik Amerikalı Atlet Bob Beamon, 1968 Mexico City Olimpiyatları'nda uzun atlamada 8 metre 90 santim atladığı zaman kendisi de dahil olmak üzere kimse bu dereceye inanamamıştı. Yüksek rakımdan doğan düşük hava direnci ve izin verilen en yüksek rüzgâr hızıyla gerçekleşen bu atlayışın getirdiği rekora uzun yıllar kimse yanaşamadı. Ta ki 80'li yıllarda Carl Lewis ortaya çıkana kadar…

REKORUMU O KIRAR!
Beamon, vatandaşı Lewis
için "O bir Süpermen, rekorumu ancak o kırabilir" diyordu. Beamon abartmıyordu çünkü Carl Lewis 9'u altın 10 olimpiyat madalyası ve 8'i altın 10 Dünya Şampiyonluğu madalyası kazandı. Üstelik de tek bir branşta da değil, uzun atlama, 100 ve 200 metre ile 4 X 100 metrede yarışıp madalya koleksiyonu yaptı.

UZUN YILLARA YAYDI
Daha da olağanüstü olan, katıldığı dört olimpiyatlarda da şampiyon olarak başarısını çok uzun yıllara yaymasıydı. Aslında olimpiyatlara beş kez katılacaktı ama onun dışında gelişen siyasi olaylar nedeniyle birisini atlamak zorunda kaldı. Yıllar sonra bir röportajda "Beş kez olimpiyat şampiyonu olacakken dörtte kalmam beni en çok üzen şeydir" demişti. Kimdi bu Süpermen? Carl Lewis, gerçek adıyla Frederick Carlton Lewis 1 Temmuz 1961'de Alabama eyaletinin Birmingham şehrinde doğdu. Anne ve babası hem öğretmenlik yapıyorlar hem de atletizm kulübü çalıştırıyorlardı. Annesi, zamanında engelli koşularda milli formayı giyecek kadar iyi bir atletti. Gerek ailesi gerekse de çevresi itibarıyla sporla iç içe geçmiş bir hayatın içinde büyüdü. Kız kardeşi de daha sonra uzun atlamada olimpiyatlarda bronz madalya alacak kadar iyi bir sporcuydu. İlk hocası babası oldu ve öncelikle uzun atlamada dikkat çeken bir atlet olarak 13 yaşında pistlere çıktı. Lise son sınıfta ulusal lise rekorunu kırdığı 8,13'lük atlayışı aynı zamanda dünyanın en iyi 5. derecesiydi.



1984 UNUTULAMAZ
Uzun atlamada başarının temellerinden birisi olan çok hızlı koşmak zorunluluğu onu aynı zamanda bir sprinter yani kısa mesafe koşucusu olarak da öne çıkarmaya başladı. Önünde efsane sporcu Jesse Owens örneği vardı. Owens, 1936 Berlin Olimpiyatları'nda uzun atlama, 100 ve 200 metre, 4 X 100 metrede 4 altın madalya kazanmıştı. Bir siyahi atletin bu başarısına sinirlenen Hitler stadyumu terketmişti. Lewis, herkesin kendisiyle kıyasladığı, rol modeli olan Owens'ın başarılı olduğu kategorilere yöneldi. 1980'de uzun atlamada Birleşik Devletler Şampiyonu olarak 1980 Moskova Olimpiyatları'na katılmaya hak kazanmıştı. Ne varki ABD, Sovyetler'in Afganistan'ı işgali nedeniyle olimpiyatları boykot edince o da Moskova'da yarışamadı. İşte Lewis'in sonradan kaçırdığına hayıflandığı, 5. Olimpiyat budur. 1981'de uzun atlamada 8,62'yle, 100 metrede de 10,00'la düşük rakım rekoru kırarak dünyanın 1 numarası oldu. Artık dünya atletizminde Carl Lewis fırtınası esiyordu. 1984 Los Angeles Olimpiyatları'nda Jesse Owens'ın başarısını egale etti ve onunla aynı branşlarda olmak üzere 4 altın madalya kazandı.

ŞAMPİYON BIRAKTI
1987 Dünya Şampiyonası'nda ve 1988 Seul Olimpiyatları'nda en büyük rakibi Ben Johnson kendisini 100 metrede geçince herkes şaşırmıştı ama sonradan anlaşıldı ki Ben Johnson doping yapmıştı. Lewis, 100 metrede 9,86'lık derecesiyle son dünya rekorunu kırdığında 30 yaşındaydı ve bu onun en iyi derecesi olacaktı. Uzun atlamada Bob Beamon'ın efsane rekorunun Mike Powel tarafından kırıldığı 1991'deki yarışmaya kadar uzun atlamada arka arkaya 64 kez birinci oldu.1996 Atlanta Olimpiyatları'nda dördüncü ve son kez uzun atlama şampiyonu oldu. Böylece katıldığı bütün olimpiyatlarda bu dalda birinci olarak 35 yaşında atletizme son noktayı koydu.



İLK OLARAK UZUN ATLAMADA DİKKATLERİ ÜZERİNE ÇEKTİ
Carl Lewis'in akıllarda hep 100 metrenin son 30'unda attığı sprint akıllarda kalmıştır ama bu büyük efsanenin atletizm sporunda ilk olarak uzun atlama branşında dikkat çektiğini çok az kişi bilir.

TAYFUN ER YAZIYOR - PORTRELER / 17