ELBETTE eşit doğmadık ama hepimiz dünyada bir yer kaplıyoruz. Kimimize metrekare hesabı izin veriyor hayat, kimimize kilometrekare! Doğmamış çocukların hakkı olan arsaların üzerine binalar dikip hala gözü doymayanların, gariban insanların kapladıkları bir metrekarede bile gözü varsa, onların gözünü toprak mı doyuracak sanıyorsunuz?
***
Hepimiz ne kadar süreceğini bilemediğimiz bir yolculuğun sonunun ölümle noktalanacağını biliyoruz. Ölümü dile dolamanın alemi yok ama ölmeyecekmiş gibi yaşamanın da sonu yok! Geride bırakılacak en güzel eser insanın adı. En asil imza da iyi bir insan olarak hatırlanmak. Bazen sevdiğin şarkıları dinlemektir hayat, bir deniz kıyısında yürümek, dağ yamacına çıkmak da ya da çıkmamak. Ama kesinlikle yoldan çıkmamak.
***
Kimine para verir hayat, kimine yürek. Para kötü insanın elindeki en aşağılık silahtır, rüşvettir cinayettir.
Yürek dediğin kimsenin ekmeğine göz dikmemek, adaleti ve eşitliği savunmak, insan olmanın erdemini hissetmektir!
***
Kimine hak etmediği bir etiket verir hayat, kimine dibine kadar haysiyet. Etiketlerin bir ön yüzü vardır bir arka yüzü. Etiketli birinin elini sıktığı için kendileriyle gurur duyanlar bilmelidir ki o kirli eller haysiyetli insanların boğazını da sıkıyordur. Bunlarla dolu memleket!
***
Kimine zalim bir ruh verir hayat, kimine merhamet. Zalim ruhlar kötülüğe çanak tutar. Hak yemenin iyilik yapmaktan daha değerli olduğunu öğreten evrim projesi hayata geçirilmiş, ahlak da yerle edilmiştir ki asıl ganimet oradadır.
Kötülüğün yıldızını parlatmak için "iyilikten maraz doğar" diyen kötülere gün doğuyorsa, orada insanlığın beyin ölümü gerçekleşmiş demektir.
***
Biyoloji profesörü James Bonner'in bundan 55 yıl önceki iddiasına bakın. "2060 yılında dünya topraklarını tarıma daha elverişli hale getirmek için çölden ibaret olan araziler okyanus sularıyla beslenecek." Okyanuslar kalırsa tabii. İnsanların yürekleri çöllerden daha kurak artık. Üstelik bırakın eti, birbirlerini yiyecek kadar da vahşileştiler.
***
Vahşiler vicdanının sesini duymuyor da merhamet bu topraklarda racona uymuyorsa, bu dünyaya hangi amaçla geldiğimizi hatırlatmanın da bir anlamı yok.
Dünyanın en güzel ikliminde nefretin fay hattı elverişli hale getirildiği içindir ki, garibana ve dürüst insanlara karşı acelesi var hayatın! Biz buna kısaca "toprak çekimi" diyoruz!
MUTLULUK TAKVİMİ
Kötüyü asla bağışlama.
Yürüyüş yap.
Zamanı iyi değerlendir.
Gün batımında kahve iç.
Beni seven kadınlar
Şu üç günlük dünyada
Bir masal yaşattılar
Bir deniz kabuğunda
Saklandık geceleri
Camın gözünde buğu
Silmedim izlerini
Denizlere açıldık
Yelkenimi diktiler
Sonra bir fırtınada
Kaybolup da gittiler
Ama biri vardı ki
O hançeri sırtıma
Nasıl saplayıp gitti
Onu affedemedim
Hakkı YALÇIN
Bizim derdimiz küçük ya da büyük balık değil, denizin ta kendisiyle!
Kirli para!
Kumar ve uyuşturucu bağımlılığı ülkenin gençliğini hadım ediyor, çakalları zengin ediyor. Torbacılar mahalle aralarında, motorlu kuryelerin şehrin göbeğinde.
Sanal kumar neredeyse yasallaştı, nice genç intiharın eşiğinde.
Şerefsiz para insanlıktan çıkmış olanlara bütün kapıları açıyor, çocukları harcanan anaların babaların ocağı da yanıyor ciğeri de.
Kirli paranın karşısında şerefin de anlamı kalmadı zaten değeri de!