Cumhuriyet'i özlüyorum. Ortasından türküler geçen evlerin kapılarını açık tuttuğu yılları.
Yakaların sol yanında karanfil, insani sözcüklerin bolca kullanıldığı.
Düşeni kaldıranlar ülkesinde dostluk kozasının örüldüğü, insanların birbiriyle barışık yaşadığı kardeşlik yıllarını. Karanlıkları söndüren, ülkemizin ağrıyan yerlerini dindiren Cumhuriyet'i.
***
Cumhuriyet'i özlüyorum.
Çocukların düşlerinde astığı mavilikleri, aydınlık yüzleri.
Özgürlük denilen uçsuz bucaksız denizleri. Gönderine bayrak çekilen ve o bayrağa saygıda kusur ettirmeyen, çocuklarımızın elinden tutan Cumhuriyet'i.
***
Susarak özlüyorum eski günleri.
Yazarak yarınların kapısını açmaya çalışıyorum. Bende hayatı yaşanılır kılan bütün gerçeklerde çocuk sesleri var. Vatana millete hayırlı evlat yetiştirmenin yeni kurallarındaki özgürlük ve yaratıcılık bilgisayar ekranlarının dışına çıkamıyor artık. Uyuşturucu kullanmanın ayıplanmadığı düzende herkes sırasını bekliyor. Oysa yanlışlarla büyüyen çocuklar sadece yaşlanırlar.
***
Cumhuriyet'i özlüyorum.
İnsanlığın paranın üzerinde seyrettiği mevsimleri. Gazeteciliğin cebi olmayan kısa pantolonlu bulut olduğu yılları. Hayat çeşmelerinin sebil olduğu, ticaretin bu kadar taksitlenmediği, hayatın bu denli oksitlenmediği dönemleri. Aşkın aşk, sanatın sanat olarak dillere düştüğü, kurşun kalemli zamanların insanlığını özlüyorum.
***
Aydın öğretmenlerimiz küçüklerimizi sevmeyi öğretti bizlere, büyüklerimizi saymayı, kimsenin malına göz koymamayı ve her fikre saygı duymayı.
Kurtuluş Savaşı'nın tarihini her okuduğumuzda Cumhuriyet'in nasıl olağanüstü şartlarda kurulduğunu gördük. İlkokul yıllarımda yırtık pabuçlarının içinden çıkan parmaklarına da bakardım, "biz Cumhuriyeti böyle kurduk" diyen Kurtuluş Savaşı askerlerinin fotoğraflarına. Hiçbir ülkenin tarihi böyle görkemli bir mücadele görmemiştir eminim.
***
Bir ülkenin bağımsızlığına mühür basan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına her zaman rahmet okuduk. Cumhuriyet, ülkemize bağımsızlığın onurunu, kadınlara dünyanın hiçbir kadınında olmayan hakları verdi. Toprak ve adalet kokusunu, çocuklarımıza istikbal madalyasını verdi. Bizler de Cumhuriyet'e söz verdik, "seni mahşere kadar yaşatacağız!"
Köy ekmeği!
İnsanlar son yıllarda köy ekmeğinin derdine düştü. Nedir köy ekmeği? Buğdaya sevgiyle dokunan, o ekmeğin aslında kendi ekmeği olduğunu unutmayan insanların eseridir.
Katkısızdır gramından çalınmamıştır her lokması sağlıklıdır. Şehir hayatına bu kadar düşkün insanların köy ekmeğine ve köy yumurtasına duydukları özlem bozulan insanlığın resmidir. Bebek mamalarında bile kansız tüccarlık hayata geçirilmişken, saflığa ve temizliğe duyulan özlemin belgesi