Balık tutan adam!

Eklenme Tarihi 19 Şubat 2025

HABERİ
SESLİ DİNLE

00:00 00:00
Tüm Sesli Haberler

SOĞUKTAN çatlamış parmaklarını ovuyordu, yanına yaklaştım, "bol şans" dedim. "Bol şans" dedim. Sıra sıra dizilmiş balık tutan insanlar arasında, neden kendisine şans dilediğimi düşünmüş olmalı ki şaşırdı. Yarım ağız, "sağol" dedi. 30'una gelmemişti henüz, üstü başı da bu soğuğa dayanıklı giysilerle donanmamıştı.

***

İnsanların, tanımadıkları birinden selam alırken bile tedirgin olduğu bir şehirdi İstanbul. Denize attığı oltayı geri çekiyordu o sıra. 3 tane istavritin çırpındığını gördü güldü, ben de güldüm. "Tuttuğum balıklar niye ilginizi çekiyor?" diye sordu.
"İnsani olarak" dedim de "insanlık mı kaldı?" diye karşılık verince, "gençliğimde buralarda balık tutarken insanlık vardı" diye karşılık verdim.

***

Martıların çığlıkları duyuluyordu o sıra, kıyının kenarına nereden geldiği bilenmeyen kediler soğuk havada denizin kenarında balık bekliyordu.
Adama hayattan ne beklediğini sordum.
Hayatın dalga boylarında kendini ölçtü biçti. Tekrar denize attı oltasını, "gözleri paradan başka bir şey görmeyenler karadan denize bakmayı bile bilmiyor" dedi.

***

Deniz kenarındaki onca insan arasından, böyle birini seçmeyi "tam isabet" olarak değerlendirdim.
Rüzgar ince yağmurluğunu şişiriyordu da muhabbeti balıklardan insanlara taşıdık. Denizi bol olan şehrin, hırsızının da arsızının da bol olduğuna. Aramızdaki duvarı yıktık, beraber ateş yaktık haksızlığa, konuştukça açıldı.

***

Üniversite mezunuydu, işsizdi, çalmadığı kapı kalmamıştı. Balıkları evdeki ailesi için tutuyordu. Balık tutarken, dertlerini unutuyordu da gerçeklerin elini de sıkı sıkı tutuyordu. Yine oltası dolu geldi.
"Şanslı geldiniz" dedi.
Gazeteci olduğumu bilse eminim ki bu kadar samimi davranmazdı. "Abi" dedi, "sokakta soru sorsan kim akıllı kim deli belli değil. Ama balıklar bizden daha fedakar." Oltasındaki balıkları birer birer kovaya doldurdu. "Biz onların soylarını kurutmak için elimizden geleni yapıyoruz, onlar bizi yaşatmak için gönüllü yem oluyorlar." İnsanlar da balıklar gibi değil mi! Yürekli olanlar korkakların yerine gönüllü yem oluyorlar, hayat kavgasında.

MUTLULUK TAKVİMİ
İyi düşünmek için sebep yarat.
Çocuğunun tütünle ilişkisini takip et.
Kapalı yerde maskeni tak.

Aşklar gelin çiçeği
O tatlı dilli zaman
Kağıt mendil bilmezdi
Yakası güllü zaman

Kuşlu zarflar içinde
Bütün müjdeler yolda
Kahvenin telvesinde
Kısmet taşardı falda

Bir ıhlamur kokusu
Nerede o eski yazlar
Kulaklara küpeydi
İki kardeş kirazlar

Sitemler sana değil
Ah sevgili İstanbul
Ahşap evlerin gibi
Sevdaların da yoksul
Hakkı YALÇIN

Kimi zaman hayat kurtarabilmektir kahramanlık, kimi zaman hayatta kalabilmek.

Fotoğraflar!
Özellikle magazin yaptığım yıllarda bu meslekte yıllarca fotoğraf çektim.
Güneşin batışını da çektim, karlı kış sahnelerini de.
Şöhretleri de çektim çaresizliğin kadrajındaki çocukları da.
O zamanlar sosyal medya mezbahaları ve cep telefonları yoktu, herkes sözünün eri.
Bazen o fotoğraflardan çıkıp geziniyor sonra içine giriyorum yeniden. O yüzden her fotoğrafın anısı vardır bende, ölü ya da diri!
Çünkü biliyorum ki fotoğraflar ruhunu taşır zamanın. Hele o zamanlar bir harikaysa!