Feride Hilal İmal

FERİDE HİLAL İMAL

hukuk@takvim.com.tr
Tarihi 27 Ekim 2020

Evlilik öncesi işsiz kaldım

Uzun süredir çalıştığım şirket Covid-19 dahil hiçbir bahane ileri sürmeden beni işten çıkardı. Tam evlilik arifesindeyim ve şu an yeni iş bulmam zor. Ayrıca kendimi haksızlığa uğramış hissediyorum. İşe iade davası açmak istiyorum. İşyerinde 30 kişi çalışıyorsa dava açabilirsin dediler. Neler yapmalıyım?

İşe iade davası açabilmek için fesih tarihinde şirkette çalışan işçi sayısının en az 30 olması ve işçinin en az 1 yıldır çalışıyor olması gerekmektedir.
Bu koşullar varsa ve işverenin feshi geçerli bir nedene dayanmıyorsa mahkeme işçinin işe iadesine karar verecek boşta geçen 4 aya kadar maaş ve yan haklarını ödeyecektir.
Yine işe başlatmama halinde de 8 aya kadar işe başlatmama tazminatı ödemekle yükümlüdür. İşe iade davası açmak için 30 kişinin hesabı önemlidir. Bu konuda Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin Esas No.
2007/29950 Karar No. 2008/7008 nolu kararında "Aynı gruba ait olsalar da farklı tüzel kişilere ait işyerlerindeki işçi sayısının iş güvencesi kapsamına girme bakımından göz önünde bulundurulması mümkün değildir.
Başka bir anlatımla salt aralarında organik bağ bulunduğundan hareketle gruba ait şirketlerde çalışan işçilerin 30 işçi sayısının belirlenmesinde dikkate alınması doğru değildir." Şeklinde hüküm tesis edilmiştir.

Eşimle aramızda 8 aydır boşanma davası var.
Davadan önce de 1 yıldır ayrı yaşıyorduk. İkimizde ayrı hayatlar kurduk. Ben bu süreçte yeni biri ile tanıştım ve ilişkim ciddi boyutta. Eşimin bunu aramızdaki davada aleyhime kullanmasından korkuyorum.
Kullanırsa ne yapabilirim?
Yargıtay 2015 yılında vermiş olduğu kararla, genel bir hukuk kuralı olan "Her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir" kuralının boşanma davaları için de geçerli olduğu, buradan hareketle, sadakatsizlik de dahil, açılmış olan boşanma davasının ön inceleme aşamasından sonra gerçekleşen darp, hakaret vb. tüm olayların mevcut boşanma davasında hükme esas alınamayacağı belirtilmiştir. Yani, açılmış olan boşanma davasının ön inceleme aşamasından sonra başlayan ilişkiniz mevcut davada kullanılamayacak, hükme esas alınamayacaktır.
Bu karar, kamoyunda yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermiş, boşanma davası açıldıktan sonra eşlerin artık özgür oldukları sadakat yükümlülüklerinin ortadan kalktığı şeklinde bir algı oluşmuştur.
Bu hatalı bir algıdır. Keza, eşlerin birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğü boşanma davasının kesinleşmesine kadar devam eder.
Bu durumda eşiniz mevcut davada değil ama ikinci bir dava açmak bu mevcut dava ile birleştirilmesini talep etmek sureti ile sadakatsizlik, darp, hakaret gibi dava açıldıktan sonra meydana gelen olayları dava konusu yapabilir.

Çalıştığım işyerinde çalışanlara özel sağlık sigortası da yapılıyor. Kıdem tazminatının hesaplanmasında özel sağlık sigortası primleri de hesaba dahil edilir mi?
Kıdem tazminatının hesabı, bilinenin aksine işçinin son maaşından ibaret değildir. Bu hesaplamada işçiye yapılan sürekli kazanımlar da hesaba dahil edilecek ve işçinin brüt maaşı bu yolla hesaplanacaktır. Basit bir anlatımla, kıdem tazminatı hesaplanırken, işçinin maaşı, primi, ikramiyeleri, giyecek, yakacak yardımı gibi düzenli bir şekilde yapılan her türlü ödeme, kıdem tazminatı hesaplamasında dikkate alınacaktır. Özel sağlık sigortaları da her ay düzenli bir şekilde prim ödenen bir kazanım olduğundan kıdem tazminatı hesaplamasında dikkate alınacaktır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2008/43001E sayılı kararı da bu yöndedir.