Emre Şahin

EMRE ŞAHİN

Hem milli hem yerli

Eklenme Tarihi 5 Ekim 2025

5. nesil savaş uçağı KAAN'ın motorunun ilk etapta Amerikan malı olması, "milli ve yerli" tartışmasını yeniden alevlendirdi. Peki, bir ürünün gerçekten "milli" ya da "yerli" olduğunu nasıl anlayabiliriz? Bu iki kavram genellikle birlikte kullanılır ama aslında farklı anlamlar taşır.
Yerli olmak, ürünün fiziksel olarak o ülkede üretilmesidir.
Yani tasarımcıları, mühendisleri ve işçileri o ülkenin insanlarıdır. Milli ise, ürünün sahibinin o ülke olması anlamına gelir. KAAN bu anlamda hem yerli hem de milli.

Peki bu 'milli' olanlara düşmanlık niye?
Örneğin, Amerikan savaş uçağı F-35'in yüzde 45'i ABD'de üretilmiş parçalardan oluşuyor. Yüzde 55'i Amerikan değil!
Otomotiv dünyasında da durum benzer.

Fransız Renault, Peugeot, Citroën, DS ve Bugatti, marka olarak Fransız sayılır ama kullanılan parçaların sadece yüzde 20-30'u Fransa'da üretilir. Geri kalan parçalar Türkiye, Romanya, Çekya, Slovakya, İspanya, Fas ve Güney Kore gibi farklı ülkelerde yapılıyor.
Alman otomotiv devlerine gelince, BMW, Mercedes-Benz, Audi, Volkswagen, Porsche ve Opel yüzde 45 oranında Alman malı parça kullanıyor. Geri kalan yüzde 55'i ise Türkiye, Macaristan, Slovakya, İspanya, Meksika, ABD, Çin, Güney Afrika ve Brezilya gibi ülkelerde üretiliyor. İlginçtir ki, bazı Mercedes modellerinde Fransız motorları bile kullanıldı. Ama kimse Alman veya Fransız markalarına "yerli değil" diye saldırmıyor.
Demek ki, bu tartışmaların ne kadar boş ve gereksiz olduğu ortada. Dünya, tarihinin en tehlikeli dönemine doğru hızla ilerlerken, enerjimizi bu tür gereksiz tartışmalara harcamak yerine, gerçek meselelerle yüzleşmek daha önemli olmalı.

PRENS'İN KRAL PLANI
Monarşi, köklü gelenekleriyle bilinir; değişime ise karşıdır.
Ancak Prens William ezberleri bozdu.

Windsor'dan yaptığı özel konuşmada, "Kral olduğum zaman monarşide değişiklik yapacağım" diyerek, statükodan çıkıp çağın ruhuna uygun bir yapıya dönüştürme niyetini ortaya koydu. "Geleneğe bakıp, bugün hâlâ amacına uygun mu diye düşündüğünüz noktalar vardır" diyen prens, tarihi yüklerin monarşiyi boğmasına izin vermemek gerektiğine vurgu yapıyor. Ona göre, gelenekler değerlidir ama onları körü körüne savunmak değil.

Değişimden korkmayan bir lider profili çizen William, "Beni heyecanlandıran kısım bu" diyerek yeni bir dönemin habercisi olduğunu gösteriyor.
Ancak İngiliz basını, Kral Charles'ın bu sözlerden rahatsızlık duyduğunu iddia ediyor.
Geleneksel yapının bekçisi olarak görülen Charles'ın, monarşide radikal dönüşüm fikrine sıcak bakmadığı anlaşılıyor. Peki, bu değişim rüzgarları İngiliz monarşisini nereye götürecek? Anı yaşamak ve tarihe sıkışıp kalmamak gerektiğini hatırlatan William'ın sözleri, sadece monarşi için değil, herkes için önemli bir ders: Değişim, korkulacak değil, kucaklanacak bir fırsattır.

JAPONYA'DA BİR İLK
Japonya siyasetinde tarihi bir eşik aşıldı.
Liberal Demokrat Parti'nin yeni lideri seçilen Sanae Takaichi, ülkenin ilk kadın başbakanı unvanını da aldı.

Muhafazakâr çizgisi ve suikast sonucu öldürülen Shinzo Abe'ye yakınlığıyla bilinen Takaichi, "Zor iş şimdi başlıyor" diyerek önündeki sorumluluğun farkında olduğunu gösterdi.

Takaichi'nin liderliği, sadece bir kadın siyasetçinin zirveye ulaşması değil, aynı zamanda Japonya gibi geleneksel bir toplumda değişimin sinyali olarak da algılanabilir. Bu tarihi zaferin Takaichi'nin vaat ettiği gibi tarihi başarılara dönüşüp dönüşmeyeceğini bekleyip göreceğiz.

1 DOLARA SAVAŞ
ABD Hazine Bakanlığı, Başkan Trump'a özel bir hediye verecek. Bakanlık, gelecek yıl ülkenin bağımsızlığının 250'nci yıl dönümü için özel bir madeni para çıkarılacağını açıkladı.
Bir dolarlık madeni parada da Trump'ın resminin yer alacağı belirtildi. Ayrıca 'Savaş, savaş, savaş' yazısı da parada yer alacak.

PARANTEZ
Jeopolitik uzmanı Abdoulaye Diallo:
Fransa'da hiç altın madeni yok. Ancak Afrika'daki sömürgeleri sayesinde dünyanın en büyük 4. altın rezervine (2 bin 436 ton) sahip.
Afrika kıtasındaki 20 ülkenin toplam rezervinden bile daha fazla.