Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 18 Aralık 2020

Vız gelir tırıs gider…

ABD, Türkiye'ye ne diye yaptırım uyguluyor?.. Ülkemizi yönetenler, ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası'na (CAATSA) aykırı davrandıkları, yani Türkiye'nin menfaatlerine uygun hareket ettikleri için…

Siz bakmayın ABD'yi yönetenlerin ağızlarını her açtıklarında demokrasi, insan hakları, dostluk, müttefiklik gibi nutuklar attıklarına. Bildikleri tek şey ABD çıkarları. Başka ülkelerin de çıkarları olduğu gerçeği, umurlarında bile değil.

Dünyaya güç penceresinden bakıyor ABD. Başka bazı ülkeler de aslında ona öykünüyorlar. Yani uluslararası ilişkilerde içimizden bazılarının çizmeye çalıştıkları pembe tablonun herhangi bir karşılığı yok… Tabir caizse, gücü yeten yetene…

Bu arada Biden'in 'Erdoğan'ı göndermek için beraber çalışacağız' dediği muhalifler de ABD'nin Türkiye'de demokrasi, insan hakları, ifade ve basın özgürlüğü değil, arzu ettikleri gibi davranacak kuklalar peşinde olduğunu anlamışlardır, inşallah.

Yaptırım kararı ile ilgili tepkiler, ABD'nin baltayı taşa vurduğunu gösteriyor. S-400'lerin satın alınması sürecinde oldukça farklı tavırlar takınan CHP bile ABD'nin yaptırım kararı karşısında dikkat çekici açıklamalar yapmak durumunda kaldı.

CHP'den gelen açıklamalar, Türkiye'deki muhalefet konusunda oldukça değişik beklentileri olan ABD'lilerin, yaptırım kararıyla onların bile canını sıktığını gösteriyor.

ABD menfaatlerini temel alan yaptırım kararlarının, Türkiye'de belirli konularda kendileriyle paralel düşünen muhalefeti de kızdırabileceğini hesaba katılıp katılmadığını bilmiyoruz. Ama Türkiye'yi bu kadar yakından ilgilendiren bir konuda muhalefetin sessiz kalabileceğini düşündülerse, fena yanıldıklarını herhalde anlamışlardır.

ABD halkının büyük bir çoğunluğu dünyada neler olup bittiği ile ilgilenmiyor olabilir. Ama Türkiye'de durumun böyle olmadığını ve insanımızın, ülkemiz başta olmak üzere bölgemizde ve dünyada neler olup bittiği ile yakinen ilgilendiğini bilmeleri gerek.

Saçma sapan gerekçelerle aldıkları akya ziyan yaptırım kararları lehinde kimsenin ağzını açamayacağını görmüş oldular böylelikle.

Kıymet bilmek…

Kısa vadede kısmi sıkıntılar doğurabilme ihtimali olsa da, Türkiye açısından adeta motivasyon manasına gelen yaptırımların orta ve uzun vadede sevindirici gelişmelere sebebiyet verdiğini, biliyoruz.

Kıbrıs konusunda 60'larda ve 70'lerde yaşamak zorunda kaldıklarımızın ülkemizin 1974 Kıbrıs Barış Harekatını yapabilecek konuma gelmesinde büyük payı olduğu, malum.

Çeşitli bahanelerle uygulamaya çalıştıkları ambargo ve kısıtlamalar sebebiyle ABD ve Avrupa ülkelerinin savunmada kendimize yeter hale gelebilme çabamızı motive ettikleri de açık bir gerçek.

İHA ve SİHA konusunda aldığımız mesafe, istediğimizde hedeflerimize ulaşabilme konusunda benzerimiz olmadığının ispatı.

Henüz Patriot ya da S-400 gibi sistemlerle mukayese edilebilecek şeylere sahip değilsek bile bu yöndeki çalışmalarda ciddi mesafeler alındığının altını çizmek gerek. Testleri tamamlanıp seri üretimine başlanan HİSAR A+ sistemi, bunda sonra yapılacak olanların müjdecisi.

Özetle; yaptırımlar ve benzeri adımlar için 'vız gelir tırıs gider' diyebiliriz rahatlıkla…

S-400'ler bahanesiyle Türkiye'ye yönelik yaptırımların bir başka yönü de insanımızın neler olup bittiğini anlaması ile ilgili.

Yunanistan'daki S-300'leri problem etmeyip S-400 almamıza kafayı takanlar, sadece savunma sanayi ile ilgili çabalarımızın önemini değil, sahip olduklarımızın kıymetini bilmemiz gerektiğini de hatırlatmış oldular…