Düzmece belgeye itibar edilmemesi gerektiğini söyleyen Çiçek şu ifadeleri kullandı:
"Aralık 2019 tarihinde o il binasının alımında, CHP Genel Merkez avukatı olarak bulundum! 30 milyon TL nin üzerindeki rakam Genel Merkez marifeti ile gönderilmiş olup, bakiye kalan bir kısım; Ocak 2020 de hazine yardımının gelmesi ile ikmal edilmiştir!
Bu boyutta haricen bir rakam söz konusu olmamıştır! Satıcıya yönelik işlemler banka üzerinden yapılmıştır! Birileri, bir yerlerden haricen para toplayarak; haksız zenginleşme içerisine girmiş ise bunun tesbit ve gereğini yapacak makamlar bellidir!"
SORUŞTURMA BAŞLATILDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görüntülere ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılması, suç ve suç unsuru bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla resen soruşturma başlatıldı.
İFADEYE ÇAĞRILDILAR
CHP'deki şaibeli para sayma görüntülerinde yer alan isimlerden 3'ü ifadeye çağrıldı.
Soruşturma kapsamında ifadeye çağrılan isimler şu şekilde: CHP eski il başkan yardımcısı Özgür Nas, eski il başkan danışmanı Can Poyraz ve İBB CHP Meclis üyesi Fatih Keleş.
CHP'deki paradan kule skandalına ilişkin Özgür Nas, Fatih Keleş ve Can Poyraz'ın bugün (14.03.2024) Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade vermeye gideceği öğrenildi.
EKREM İMAMOĞLU PARA SAYANLARI SAVUNDU: YOL ARKADAŞLARIM
Ekrem İmamoğlu'nun "kasası" olarak bilinen Fatih Keleş'in bu işin başında yer alması ve balya balya paralarla ifşa olması okları İBB Başkanına çevirdi.
Görüntüler patladıktan 2 gün sonra (12 Mart) konuşan Ekrem İmamoğlu şaibeli paralarla görüntüleri çıkan kasası Fatih Keleş'i ve yanındakileri savundu.
Paranın kaynağına ilişkin konuşmayan İmamoğlu, "CHP İl binasının satın alma sürecindeki bir hukuk ofisinde yapılan bir işlemin orada benim çok değer verdiğim can bir yol arkadaşım var. Siyasi yol arkadaşlarım var o görüntüde... O görüntü üzerinden siyasi yaygara çıkarmaya çalışanların kötülükçü akılları var. " iddiasında bulundu.
CHP İl Başkanlığının ve Ekrem İmamoğlu'nun açıklamaları, "Paralar kimden geldi kime gitti?", "Keleş'in orada ne işi var?", "İBB'nin kaynakları ile CHP'ye bina mı alındı?" "Vergi mi kaçırıldı?" sorularını yine yanıtsız bıraktı.
ÖZGÜR ÇELİK'TEN "KAYIT DIŞI" İTİRAFI
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ise İmamoğlu'nun kasası Fatih Keleş'in balyalarca para sayma görüntülerini savunurken kayıt dışı parayı itiraf etti.
Fondaş Medyascope yayınına katılan Çelik söz konusu paraların bağış paraları olduğunu öne sürdü. "Banka yoluyla değil de elden makbuz karşılığı bağış yapmak isteyen iş insanları olabiliyor." diyen Çelik, 15.5 milyon liranın CHP İl Başkanlığı binası için verilen kapora olduğunu savundu.
Ancak Çelik bu ifadeleriyle "kayıt dışı" parayı da itiraf etti.
Öyle ki Özgür Çelik söz konusu gayrimenkulün 40 milyon liraya satın alındığını, bunun 24.360.000 TL'lik kısmının CHP Genel Merkezi tarafından banka yoluyla ödendiğini, kalan paranın ise görüntülerde görülen paralardan elden ödendiğini söyledi.
KAYITLARDA SATIŞ BEDELİ 24.3 MİLYON LİRA
CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın 2019 yılında satın aldığı binanın satış bedeli 24.360.000 TL. Yenişafak'taki bilgiye göre, Beyoğlu 3. Noteri'nde düzenlenen 6.11.2019 tarihli satış vaadi sözleşmesinde, binanın satış bedelinin 24.360.000 TL olduğu açıkça belirtiliyor. Satış vaadi sözleşmesinin altında, CHP Genel Merkezi adına Canan Kaftancıoğlu'nun, bina sahibi olarak da Seas Besicilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin yetkilisinin imzası bulunuyor. CHP Genel Merkezi sözleşme gereği binanın satışına ilişkin ödemeleri banka yoluyla bina sahibinin hesabına aktarmış. 24.360.000 TL tutarındaki satış bedelinin ödemeleri şu şekilde yapılmış:
6.000.000 TL'si 06 Kasım 2019 tarihinde,
8.000.000 TL'si 18 Kasım 2019 tarihinde,
10.360.000 TL'si de 9 Aralık 2019 tarihinde,
CHP Genel Merkezi tarafından banka yoluyla gönderilmiş. Banka yoluyla yapılan bu ödemelerin toplamı 24.360.000 TL yapıyor. Tapuda devir sırasında beyan edilen, tapu kayıtlarında toplam 14 ayrı bağımsız bölümden oluşan binanın değeri olarak görülen rakam da 24.360.000 TL.
Yani Çelik, "40 milyonun 15 milyonu elden teslim edilmiş geriye kalan kısmı ise genel merkez aracılığıyla bankadan gönderilmiştir." diyerek açıkça CHP Genel Merkezi'ni kayıt dışı iş yapmakla, vergi kaçırmakla ve Anayasa Mahkemesi'ni yanılttığını itiraf etmiş oldu.
TÜRKİYE BU GÖRÜNTÜLERİ KONUŞUYOR
Yanıtsız kalan soruların yanıtları merakla beklenirken Türkiye CHP'lilerin karıştığı şaibeli para trafiğini konuşuyor.
Birçok köşe yazarı meseleyi köşesine taşıyıp CHP yönetimine ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na sorular yöneltti.
FONDAŞ MEDYA SESSİZ
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ev CHP güdümündeki Sözcü, Halk TV, Cumhuriyet gibi yayın organları ise İBB Başkanının açıkamarına yer vererek meseleyi geçiştirdi.
BUZDAĞININ GÖRÜNEN KISMI
CHP'lilerin para sayma görüntülerine ilişkin yazı kaleme alan Hürriyet Yazarı Nedim Şener görüntülerin "Buzdağının görünen kısmı" olduğuna dikkat çekti.
Şener şunları yazdı:
"İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kasası diye bilinen Fatih Keleş'in taşıdığı ve dört saati bulan para sayma görüntüleri için eski bir CHP yöneticisi ve milletvekili, "Buzdağının görünen kısmı" dedi.
Meğer CHP'liler yıllardır konuyu, paraları ve görüntüleri biliyorlarmış. Bu kişilerden birisi de CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından durumu kurtarmak için yapılan açıklamaya "Konuştukça batıyorlar" yorumunu yaptı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "kasası" denilen Fatih Keleş'in bir avukatlık bürosuna getirip sayması dört saati bulan paranın nereden geldiği, nereye gittiğine dair muammayı ise İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın açtığı soruşturma çözecek.
İMAMOĞLU BİLİYOR MUYDU
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "...İstanbul CHP İl Başkanlığı'nın satın alma sürecindeki bir hukuk ofisinde yapılan işlemin, ki orada benim çok değer verdiğim siyasi yol arkadaşlarım var o görüntüde..." şeklindeki sözleri ise olan bitenden haberdar olduğunu gösteriyor.
İmamoğlu, balya balya sayma görüntüleri ortaya çıkan paraların CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının alımı için yapılan bir işlem olduğunu söylüyor. Buna rağmen CHP'nin o dönemdeki avukatı Mustafa Kemal Çiçek, binanın yasal olarak CHP Genel Merkezi'nin parasıyla alındığı açıklaması yapıyor. Elbette bu iki farklı açıklama not alınması gereken bir ayrıntı. Çünkü bu ayrıntı soruşturma sonucunda gerçeğin ortaya çıkmasını sağlayacak.
KANUNA AYKIRI
Para sayma görüntüleri gibi CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın yaptığı açıklama da ortalığı karıştırdı. Bir yoruma göre; Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı ve çok baş ağrıtacak olan açıklamada, tıpkı İmamoğlu gibi "Söz konusu görüntüler şu an Sarıyer ilçesi sınırlarındaki CHP İstanbul İl Başkanlığı binasının 2019 yılında satın alınmasıyla ilgilidir" denildi. Bu cümlenin devamında, "Açıklamada sunulan evrak da bunun kanıtıdır" denilerek 9 Aralık 2019 tarihinde 15 milyon 510 bin TL'nin elden alındığına dair resmi hiçbir kıymeti olmayan imzalanmış A4 kâğıdı görüntüsü paylaşıldı. "Tesellüm Tutanağı" başlıklı kağıtta, "İstanbul Sarıyer Ayazağa Mah. 7752 ada 2 parselde C blokta bulunan 14 adet bağısız bölümün satışına ilişkin olarak nakden haricen 15.510.000 TL (onbeşmilyonbeşyüzonbinlira) teslim alınmıştır.09.12.2019" yazıyor.
Altında da teslim eden olarak o dönem CHP İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas'ın, teslim alan olarak Ali Rıza Braka'nın imzası yer alıyor. Ayrıca en altta da "ofisimde teslim tesellüm yapılmıştır" notunun altında avukat Gökhan Taşkapan'ın imzası yer alıyor.
BALYALAR BAĞIŞ PARASIYMIŞ
CHP Genel Merkezi'nden görevli tek bir yetkilinin bulunmadığı o para sayma görüntülerinde eski il başkan danışmanı Can Poyraz da yer alırken, asıl üzerinde durulması gereken kişi ise Ekrem İmamoğlu'nun kasası denilen İBB CHP Meclis Üyesi Fatih Keleş. Keleş hakkında en çok bilgiyi eski yeni CHP'liler paylaşıyor; akıl almaz paralar, ihaleler, komisyonlar...Kimin parası kimin cebinde belli değil.
Biz dönelim görüntülere ve CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın, İstanbul İl Başkanlık binası alımı ile ilgili olduğunu söylediği paraların kaynağı ile ilgili bölüme.
İl Başkanlığı paranın kaynağını şöyle izah ediyor: "Ayrıca il binasının satın alınması konusunda 2019 yılı yazında 'Bir Tuğla da Sen Koy' isminde bağış kampanyası yapılmıştır. Söz konusu bağış kampanyasının reklam filmi açık kaynaklardan görülebilir. Görüntüler, 9 Aralık 2019 tarihinde mal sahibine kapora ödenmesine ilişkindir."
Yani il binasının alımı için masada kule yapılan balya balya paraların kaynağı "Bir Tuğla da Sen Koy" isimli bağış kampanyasıymış. Görüntülerde TL yanında deste deste dövizlerin bulunduğu milyonlarca lira kim ya da kimler tarafından bağışlandı, makbuzları kesildi mi ve nereye harcandı? Hepsi geniş bir soruşturmayla ortaya çıkacaktır.
BİNA CHP'NİN PARASIYLA ALINDI
O dönem CHP'de görev yapanlar, kampanyanın son derece başarısız olduğunu bu balyaların bağış parası olmadığını söylüyorlar. Bir de "Kampanya için açılan banka hesabı ortada dururken, bağışlar balya balya İmamoğlu'nun kasası Fatih Keleş'e mi verilmiş?" diye soruyorlar.
Sadece CHP İl Başkanlığı'nın açıklamasındaki gariplik ve tutarsızlıklar değil, asıl bombayı 2019'da binanın alım sırasında işin tam göbeğinde bulunan CHP Genel Merkezi'nin avukatı olan Mustafa Kemal Çiçek patlattı. Çiçek, şu açıklamayı yaptı: "Aralık 2019 tarihinde o il binasının alımında, CHP Genel Merkez avukatı olarak bulundum! 30 milyon TL'nin üzerindeki rakam Genel Merkez marifeti ile gönderilmiş olup, bakiye kalan bir kısım, Ocak 2020 de Hazine yardımının gelmesi ile ikmal edilmiştir."
Kısaca, Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl yönetimi paraların il binası alımı için olduğunu söylüyorlar. CHP'nin avukatı, binanın CHP Genel Merkezi'nin parasıyla alındığını ve ödemenin de banka üzerinden yasal biçimde yapıldığını söylüyor. Yani ortada İmamoğlu, Fatih Keleş, CHP İl yönetiminin olduğu garip bir durum var. Savcılık soruşturması bu garipliği ortadan kaldıracaktır.
ŞANTAJI NEDEN ŞİKAYET ETMEDİLER
CHP İstanbul İl Başkanlığı açıklamasında, görüntülerin kayda alındığı yerin mal sahibinin avukatı Gökhan Taşkapan'ın avukatlık ofisi olduğu belirtilirken şu ifadelerle şantaj iddiasında bulunuldu: "Avukat, daha önce de bu görüntüleri bir suç unsuruymuş gibi bazı CHP İstanbul İl yöneticilerine göstererek şantaj yapmak istemiş ama karşılık alamamıştır."
"Madem bir avukat size şantajda bulundu, yasadışı bir durum yoksa neden o tarihte suç duyurusunda bulunmadınız?" sorusu akla gelmiyor mu?"