Kemal Kılıçdaroğlu hangi planın parçası? PKK ile benzer dil, Mehmetçik'e "Komutanlarınızı dinlemeyin' çağrısı, tehlikeli oyun...

Büyük kavgalar ve pazarlıklar sonrası 6+1'li koalisyonun adayı olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, adaylığının ardından HDP ile açıktan temasa başladı ve Kandil'de "Yolunuz açık" destekleri aldı. Kılıçdaroğlu ile masaya oturduktan sonra HDP özerklik ve bebek katili Öcalan'a özgürlük taleplerini açık açık dillendirirken Kılıçdaroğlu ise bir yandan Mehmetçik'e "Komutanlarınızı dinlemeyin" mesajı verip ABD ile temaslarını hızlandırdı. Peki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hangi planın parçası? İşte detaylar...

Giriş Tarihi 05 Nisan 2023, 10:27 Güncelleme 05 Nisan 2023, 10:48
Kemal Kılıçdaroğlu hangi planın parçası? PKK ile benzer dil, Mehmetçik’e Komutanlarınızı dinlemeyin’ çağrısı, tehlikeli oyun...

İÇİNDEKİLER

6+1'li koalisyonun Cumhurbaşkanı adayı büyük kavgalar ve kirli pazarlıklar sonrası CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu.

KANDİL'DEN MESAJLAR BÖLÜCÜ TALEPLER
Adaylığının ardından HDP ile açıktan temasa başlayan Kemal Kılıçdaroğlu'na Kandil'den "Yolunuz açık" mesajları geldi.

HDP ise Kılıçdaroğlu ile masaya oturduktan sonra özerklik, terörist elebaşı Abdullah Öcalan'a özgürlük gibi birçok bölücü talebi açık açık dillendirmeye başladı.

KILIÇDAROĞLU'NDAN ASKERLERE 'KOMUTANLARINIZI DİNLEMEYİN' MESAJI
PKK elebaşlarından Bese Hozat hain eylemlerini seçim sonucuna göre sürdürüp sürmeyeceklerini duyurarak Kılıçdaroğlu'na açık destek verirken Kılıçdaroğlu ise Mehmetçik'e "komutanlarınızı dinlemeyin" çağrısı yaptı.

Sınırdan kaçak geçişler olduğunu iddia ederek Mehmeçil'e skandal bir çaprı yapan Kılıçdarıoğlu, "Afgan kaçakların ülkemize aktığının haberleri geliyor. Mehmetçiğimize sesleniyorum. Vatan hepimizin vatanı, hudut da hepimizin namusu. Sınırda görevinizi yapın, kimseyi dinlemeyin." dedi.

Öte yandan Kılıçdaroğlu ABD ile temaslara da hız verdi.

Kılıçdaroğlu'nun bu hamleler ve söylemlerle neyi amaçladığı ve hangi planın parçası olduğuna dair Sabah Gazetesi yazarı Mehmet Barlas ve Hürriyet Yazarı Nedim Şener çok çarpıcı yazılar kaleme aldı.

Barlas Türkiye düşmanlarının "İç savaş" planına dikkat çekerken Nedim Şener ise, "Yüzyıllık plan', ABD, AB, PKK/HDP ve Kılıçdaroğlu" başlığıyla, "Kılıçdaroğlu'nun tutumu, emperyalistlerin maşası bölücü PKK/HDP ile ilişkiyi sadece cumhurbaşkanlığı seçimi için destek olarak görmekten çıkarıp "amaç birliğine" çeviriyor." ifadelerine yer verdi.

Barlas'ın yazıs şu şekilde;

"Türk siyasetine yeni bir soluk getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 yıldır Türkiye'nin geleceğine yön veriyor. 14 Mayıs seçimlerine giderken oylarını da giderek artırıyor. Birbirine güvenmeyen, sürekli birbirinin kuyusunu kazan, birbirine hakaret etmeyi zekâ pırıltısı zanneden bu 7'li koalisyon masasının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a rakip olması mümkün değil. Zaten anketler de ortada. Erdoğan 8 aydır yükselişini sürdürüyor. Tarihin en büyük deprem felaketine rağmen Türk toplumunun en büyük umudu yine Erdoğan.
Kılıçdaroğlu ise Türkiye düşmanlarını, küresel efendilerini, FETÖ'yü ve PKK'yı yanına alarak iktidarı ele geçireceğini zannediyor. Türkiye'yi komşularına düşman haline getirmeye çalışan ABD yönetimi ise Kılıçdaroğlu'na açık destek veriyor. Zaten bu desteği ABD Başkanı Biden çok uzun süre önce açıklamıştı.

KEMAL BEY TEHLİKELİ SULARDA YÜZÜYOR
7'li koalisyon masasıyla işbirliği yaparak Türkiye'ye diz çöktürmek için ellerinden gelen her yönteme başvuracaklar. İç savaş çıkararak Türkiye'yi bölmek de buna dâhil. 14 Mayıs'a kadar silah bıraktığını açıklayan PKK elebaşı Bese Hozat, seçim gecesi yeniden durum değerlendirmesi yapacaklarını söyledi.

Kimsenin dikkatini çekmedi ama burada çok açık bir tehdit var. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Kılıçdaroğlu'nun kazanamaması durumunda ABD'nin taşeron örgütü PKK, yeniden saldırıya geçeceğini açıklıyor. Bu bile tek başına terör örgütü ile CHP arasındaki işbirliğinin itirafı olarak kabul edilebilir.
PKK böyle açıklamalar yapar da Kemal Bey boş durur mu? O da Türk ordusuna sesleniyor ve "Kimseyi dinlemeyin" diyor. Ne söylediğinin farkında bile değil. Çok açık bir şekilde Türk ordusundaki hiyerarşiyi hedef alıyor. Defalarca bürokrasiyi tehdit eden Kılıçdaroğlu şimdi Türk ordusu üzerinden tehlikeli hamleler yapıyor. Bu hamleler, PKK'nın ekmeğine yağ sürmekten başka ne işe yarar?

14 MAYIS GECESİNE DİKKAT EDELİM
Önümüzdeki bu 40 gün çok önemli. Şeytanın bile aklına gelmeyecek provokasyonlar yapabilirler. Seçimleri kaybeden küresel güçler, 14 Mayıs gecesi iç savaş senaryoları dâhil her türlü oyunu sahneye koyabilirler. Bu konuda çok dikkatli olunmalı.
Allah'tan bu ülkenin başında Recep Tayyip Erdoğan gibi zorlukları aşarak bugünlere gelmiş, birçok iç savaş planlarıyla, darbe girişimleriyle mücadele etmiş bir lider var. "Erdoğan varken Allah'ın izniyle bu ülkeye bir şey olmaz" düşüncesi, bu ülkenin kodlarına bir kez işlendi. Bu ülkeyi ayakta tutan, bu inançtan başka bir şey değil zaten."

Nedim Şener ise şu önemli tespitlere yer verdi;

Seçime doğru giderken, ABD ve Avrupa medyasında Türkiye seçimleri, terör örgütü PKK'nın siyasi kolu HDP ve Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki haberlerde artış ve içeriklerinde değişikler dikkat çekiyor.

PKK/YPG'lilere verilen ödüller, teröristleri öven belgeseller ve yazılar birbirini izliyor. Konu bir yanıyla Türkiye'deki seçimlere geliyor. Öyle anlaşılıyor ki seçim süreci emperyalist Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa ülkelerinin 100 yıllık Türkiye'yi bölme planı iştahını kabarttı.

ELE GEÇİRİLMİŞ CHP
Cumhurbaşkanlığı seçimleri bunun için önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. Böyle bir plan ancak, milli birliğin simgesi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi'nin "ele geçirilmesiyle" uygulanabilirdi. "Kalenin içten fethedilmesi gibi" CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyasi olarak geldiği son nokta, emperyalistleri bu amaçlarına bir adım daha yaklaştırdı. 6'lı Masa'nın ortaklarının olan biteni seyretmesi bazılarının da katkı yapması, Meral Akşener'in de deyimiyle Türkiye'nin nasıl bir "proje" ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Emperyalistler yazıyor, 6'lı Masa ve PKK/HDP senaryoyu oynuyor.

TEHLİKE, PLANIN PARÇASI OLMASI
Elbette, CHP, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milleti demek değil, bir partidir ama bu konuda önemli bir siyasi simgedir. Milletin gücü karşısında böyle bir plana direnmemesi çok bir şey ifade etmez ama siyasi olarak planın parçası haline dönüşmesi büyük bir tehlike.

Kılıçdaroğlu'nun tutumu, emperyalistlerin maşası bölücü PKK/HDP ile ilişkiyi sadece cumhurbaşkanlığı seçimi için destek olarak görmekten çıkarıp "amaç birliğine" çeviriyor.

Kemal Kılıçdaroğlu bunun için yalan söylemekten bile kaçınmıyor.

Millet İttifakı adayı olarak HDP'lileri ziyaretinde; TBMM'de İngilizce ya da Fransızca kelime kullanıldığında tutanaklara yazıldığını, Kürtçe kelime kullanıldığında ise "Bilinmeyen bir dil" dipnotu düşüldüğü yalanını söyledi. Kafasındaki proje için "duygusal bir altyapı" hazırladıktan hemen sonra dilinin altındaki baklayı çıkardı. "Kürt sorunu dahil bütün sorunların adresi TBMM'dir" dedi.

PKK/HDP BİLDİRGESİ
Kimsenin itiraz etmeyeceği bu cümle ile Kılıçdaroğlu aslında PKK/HDP'lilere "açık çek" bıraktı. PKK/HDP'li Pervin Buldan ve Mithat Sancar da "açık çek" karşılığı, kapıdan gülerek uğurladıkları Kılıçdaroğlu karşısında aday çıkarmayacaklarını açıkladılar. Sonra da seçim bildirgesi ile taleplerini sıraladılar.

Daha önce dile getirdikleri bölücü taleplerine yenilerini ekleyerek, hadsizce; "Suriye ve Irak'a yönelik askeri operasyonlara son vereceğiz. Türkiye'yi Suriye ve Irak'tan geri çekeceğiz" dediler. Öte yandan "Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm siyasi tutsakların, koşullu salıverilmeden yararlanmasını engelleyen hükümleri kaldıracağız" ve "Umut Hakkı'nı yasal düzenleme haline getireceğiz" diyerek PKK elebaşı Öcalan'ın tahliyesini ya da ev hapsinin düzenlenmesini ifade ettiler. Peki, bu tür kararlar kimin uhdesinde; elbette Cumhurbaşkanı olursa Kemal Kılıçdaroğlu'nda değil mi? Yani bu taleplerin adresi belli.

Zaten, Kılıçdaroğlu da 2021'deki Suriye ve Irak tezkerelerine "Hayır" oyu kullanarak bu planın parçası olacağının işaretini vermişti.

PKK/HDP CUMHURİYET YIKIM PROJESİ
Siyasi nefreti, ülkesine karşı yapılan ihaneti görmeyecek kadar körleşmiş kişiler gerçeğe gözünü kapatsa da PKK'nın siyasi kolu HDP her fırsatta bu bölme planının işaretlerini tek tek gösteriyor. Hatırlayacaksınız, PKK/HDP'li Pervin Buldan Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılı için "yüzyıllık yıkım projesi" tanımını kullanmıştı. 2023 Seçim Bildirgesi'nde de amaç olarak; "'Yüzyılın felaketine' karşı demokratik Cumhuriyet'in yüzyılını başlatacağız" diye yazmışlar. PKK/HDP'li Sırrı Sakık, "100 yıllık Cumhuriyet'i değiştireceğiz" diyerek hedefi gösteriyor.

PKK, terör yoluyla gerçekleştiremediğini siyaset aracılığıyla, hiç acele etmeden uygun zaman ve zemini kullanarak adım adım gerçekleştiriyor.

Şimdi de, PKK'ya bağlı unsurlar harekete geçti. PKK'nın siyasi kolu HDP liderliğinde, "Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı" kuruldu.

YENİ İTTİFAK, ESKİ BÖLÜCÜ TALEPLER
PKK/HDP ile PKK elebaşı Öcalan'ın talimatıyla 2007'de kurulan ve Yargıtay 16 Ceza Dairesi tarafından 2019'da terör örgütü olduğu karara bağlanan DTK, yine HDP'nin olası kapatma kararına karşı seçime gireceği YSP, PKK'nın sözcülerinden Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile 5 yapı, bölücü talepleri içeren bildirgelerini açıkladı.

Bildirgenin bazı maddelerini aktardığımda, ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır:

"Kürt halkının varlığının ve kimliğinin tanınması, yapılacak anayasada yer alması, Kürt dilinin anaokuldan üniversiteye kadar eğitim dili olarak kabul edilmesi ve Türkçe'nin yanı sıra ikinci resmi dil olarak tanınması, Kürtlerin, Kürt ve Kürdistan isimleriyle özgürce örgütlenmeleri ve kendilerini ifade etmelerinin önünü açan demokratik bir ortamın yaratılması, Kürt halkına, Kürdistan'da kendi kendilerini yönetme imkânı verecek bir statünün tanınması, Kürdistan'da ismi değiştirilen yerleşim birimlerinin, coğrafik ve tarihi yerlerin Kürtçe isimlerinin iade edilmesi."

'KÜRT SORUNU NEDİR?' SAYIN KILIÇDAROĞLU
Bunlar, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Kürt sorunu" dediği bölücü taleplerin altını doldurmak için yapılan açıklamalar. Şimdi Kılıçdaroğlu'nun bu konulara nasıl baktığını öğrenme zamanı. HDP'nin içinde bulunduğu bölücü yapılanma bunları dile getiriyor, "Sizin Kürt sorunundan anladığınız ne?" sorusuna cevap vermeli.

"Bunların Kılıçdaroğlu ile ilgisi ne?" diye soruyorsanız, cevap vereyim: Maalesef Kılıçdaroğlu CHP'yi bunlarla amaç birliği yaptırmış durumda, onlar da Kılıçdaroğlu'ndan kullanışlı birini bulamazlardı. Yoksa böyle bir gaflet sadece cumhurbaşkanlığı seçiminde desteklesinler diye yapılmaz. Amerika'nın son zamanlarda PKK/YPG ve Barzani ailesiyle Irak ve Suriye'de yürüttüğü süreci takip ederseniz, bir zamanlar hiç tanınmayan Kılıçdaroğlu'nun neden bir anda övülmeye başlandığını daha iyi anlarsınız. O kısmı da sonra yazacağım.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN