
Çektiği video ile bazı sosyal medya hesaplarının ismini paylaşan Kılıçdaroğlu hesapları "troll" olarak adlandırırken Kılıçdaroğlu'nun paylaşımı sonrası CHP İstanbul Gençlik Kolları'nın yayınladığı bir fotoğraf Kılıçdaroğlu'nun mutfak videolarıyla girişmeye çalıştığı 'halktan biri' algısını bozdu. Paylaşılan geniş açılı fotoğrafta Kılıçdaroğlu'nun konuşmayı Boğaz manzaralı geceliği 100 bin liralık bir otel odasında yaptığı görüldü.
İMAMOĞLU'NUN KONTRASI MI?
Haberimizde bunun bir karşı operasyon olduğunu, "Ekrem İmamoğlu'nun, Kemal Kılıçdaroğlu'ndan balıkçının intikamını aldığını" belirttik.
(1 Şubat tarihli haberimiz)
OTEL FOTOĞRAFINI SIZDIRAN CEM AYDIN'IN İMAMOĞLU'NUN EKİBİNDE OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Takvim.com.tr olarak gündeme yön vermeye devam ettik! 1 Şubat tarihli haberimizde de CHP İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın'ın daha önce Beylikdüzü Gençlik Kolları Başkanı olarak görev yaptığını ortaya çıkardık.


18 Kasım 2021 tarihinde CHP İstanbul Gençlik Kolları hesabından CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik ve İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret ettiği anların yer aldığı fotoğraf
TAKVİM HABERLERİYLE GÜNDEME YÖN VERDİ
Takvim.com.tr'nin günlerce yazdığı görüntü savaşları, gerek CHP'de parti içi hareketliliğe ve yeni cepheler açılmasına, gerek Millet İttifakı'nda kartların yeniden dağıtılmasına gerekse siyasetin sıcak gündemine damga vurdu.
Televizyonlar günlerce İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu arasındaki görüntü sızdırma savaşlarını konuştu. Köşe yazarları haberlerimiz üzerine iddiaları köşelerine taşıdı, CHP'deki derin çatlağa dikkat çekti.
ELİTAŞ GÖRÜNTÜ SAVAŞLARINA DİKKAT ÇEKTİ
TBMM Genel Kurulunda partisi adına söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İngiliz büyükelçiyle yemek yediği görüntülerin servis edildiğini hatırlatarak, "İngiliz büyükelçisiyle yemek yediği servis edildi. Sonra birdenbire olay olmaya başladı. Cumhuriyet Halk Partisi tarafından denildi ki 'Vay efendim kişi haklarına müdahale ediyorsunuz. Bu, kişisel verileri korumayla ilgili bir şeyi ihlal ediyorsunuz, Anayasa'ya aykırı davranıyorsunuz.' Şu anda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sitesine girin, MOBESE kameraları zaten açık. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin sitesine girin, bakın şurada 'Başkent Mobil' diye bir site var, oraya girin. Ankara'da zaten Büyükşehir Belediyesi'nin MOBESE'leri açık" ifadelerini kullandı.

Elitaş, İmamoğlu'nun fotoğrafı kimin yayınladığını bildiğini söylediğini belirterek, "Eğer bu kişi Cumhur İttifakı'ndan herhangi biri olsaydı sizin trolleriniz ve Sayın İmamoğlu'nun bütün yandaşları 'Vay efendim, Cumhur İttifakı -böyle böyle- benim sosyal hayatımla ilgili bir şeyi paylaştı' diye ifade edebilirlerdi. Bakın değerli milletvekilleri, üç hafta önce veya dört hafta önce Sayın İmamoğlu'nun sosyal medyada paylaştığı bir şey var. Yürüyen merdivene ters binen, yürüyen merdivende ters giden bir kedi paylaşımı var. Bugün 'Yürüyen merdivende ters giden kimdir ki' diye sorduğunuzda ilk akla gelen Sayın Kılıçdaroğlu'nun yürüyen merdivende ters gitmesidir, bundan başka var mı? Diyorlar ki 'Bak Kılıçdaroğlu, sen ters biniyorsun, bir de kedi ters biniyor.' Sayın İmamoğlu'nun balıkçıdaki görüntüsünü yayınlayan kim? İmamoğlu 'Ben biliyorum' diyor. Eğer o bildiği Cumhur İttifakı'ndan herhangi biri olsaydı muhakkak açıklardı, siz de üstüne giderdiniz. Açıklayamadığına göre demek ki ters binen kedi ile ters binen Kılıçdaroğlu'nun intikamı olmuş olabilir, bunu önce kendi içinizde arayın" dedi.
İKİNCİ CHP OPERASYONSU
Öte yandan Sabah Yazarı Mahmut Övür, CHP'de yaşanan krizleri bugünkü köşesine taşıyarak çarpıcı tespitlerde bulundu. Övür'ün bugünkü yazısı şu şekilde:
Küresel güçlerin ikinci CHP operasyonu için düğmeye basmalarında tuhaf bir durum var. Geçmişte CHP'liler nasıl bir kumpasa düştüklerini anlayamamıştı ama şimdi göz göre göre ABD ve diğer küresel güçler Erdoğan'ı değiştirmek istediklerini açık açık söylüyor ve gereğini de yapıyorlar...
Baksanıza İngiliz Büyükelçi'nin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'yla "kalkan muhabbeti" bitmeden, yeni ABD Ankara Büyükelçisi ayağının tozuyla soluğu İstanbul'da alıyor.
Tamam, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na ve İstanbul sermayesine işaret veriyorlar ama bu kadar göstere göstere yapmalarında bir tuhaflık var. Sanki CHP'liler de işin içinde.
İşin garip tarafı, Kılıçdaroğlu'nun kral dairesi tercihi de bu siyasetin bir uzantısı gibi. Düşünsenize, israf ve yoksulluk üzerinden siyaset yapan bir siyasi aktör, aklını peynir ekmekle yememişse kral dairesinden mesaj verir mi?
Büyük ihtimalle o fotoğrafları bile gençlik kolları üzerinden Kılıçdaroğlu'nun ekibi sızdırdı. Herhalde ABD bağlantılı 14'üncü katın yeni stratejisi bu.
Mesele iki aktörün de tartışılmasını sağlamak ve gündem olmak. Çünkü büyükelçilerin de işaret ettiği gibi İmamoğlu'nun adaylığı giderek netleşiyor. CHP'nin MYK'sı bile artık çoğunlukla Ekremci...
Sadece şu örnek bile yeterli. Kılıçdaroğlu "Sembolik bir aday olacak" derken yardımcısı Muharrem Erkek tam tersini söylüyor:
"Sembolik bir adayla bu kritik seçime gidilmesi asla söz konusu değildir."
En ateşli Kılıçdaroğlu savunucusu Özgür Özel bile son günlerde çark etti.
Kısaca sadece medyada değil, CHP içinde de Kılıçdaroğlu karşıtları yani Ekremciler önde. İmamoğlu'nun İstanbul'a proje üretmemesi, kar fırtınasında İstanbulluları ortada bırakıp İngiliz Büyükelçi'ye koşması CHP'li aktörlerin umurunda bile değil.
Başından beri söylüyorum, bu tablo da doğruluyor, Kılıçdaroğlu aday yapılmayacak. Kılıçdaroğlu, küresel güçlerin işaretini görmeyecek kadar da saf
değil. Ama o da bilerek, tahrip siyasetiyle alan temizliği yapıyor ve bir umut aklından da şöyle geçiriyor:
"İşi buraya kadar ben getirdim, kimi koysak kazanıyorsak neden ben olmayayım..."
Doğru gibi görünse de Başkan Erdoğan'a yönelik son 10 yılda darbe dahil her şeyi deneyen ve başaramayan küresel güçler bu kez işi şansa bırakmak istemiyor. O nedenle açık açık İmamoğlu'nu işaret ediyor ve onun kazanacağına inanıyorlar.
Şimdi asıl soruyu soralım: Peki neden? Neden ABD, bu kadar çok Başkan Erdoğan'ın gitmesini istiyor?
Bir kez daha ABD Başkanı Biden'ın Başkan Erdoğan'ı kastederek söylediklerini hatırlamakta yarar var. Biden şöyle diyordu:
"Muhalefet liderliğini desteklediğimizi açıkça ortaya koymalıyız. O bir bedel ödemelidir."
Türkiye'de daha çok bu sözler tartışıldı. Oysa Biden'ın asıl derdi başka. Onu da şöyle dile getirmişti:
"Bölgedeki müttefiklerimizle birlikte hareket etmek ve onun bölgedeki, özellikle Doğu Akdeniz'deki ve diğer pek çok şeye ilişkin hareketlerini tecrit etmek için çok çalışmalıyız."
Adam açık açık Türkiye'nin Doğu Akdeniz'den ve başka yerlerden tecrit edilmesini istiyor. Başkan Erdoğan'ı engel görüyor.
İşte bu yüzden ABD ve İngiliz büyükelçileri koştura koştura kullanacakları yeni aktöre, İmamoğlu'na gidiyor. Atatürk'ün partisi CHP'nin yöneticileri ise İmamoğlu'nun yanında pozisyon kapmak için kapısında bekliyor.